Avrupa efsanesi

Avrupa efsanesi, Avrupa Birliği ve kurumlarının faaliyetleri hakkında abartılı veya uydurulmuş efsanelerdir.[1]

Tersine, aynı terim Avrupa şüphecileri tarafından Avrupa Komisyonu'nun yanıltıcı veya abartılı olduğu ileri sürülen iddialarına da uygulanmıştır ve bazıları bu terimin (ilk anlamda) gerçek öykülere yanlış bir şekilde uygulandığı öne sürülmektedir.[2][3]

Belli bir iddianın doğru olup olmadığına ilişkin tartışmalar bazen orijinal hikâyenin ortaya çıkmasından çok sonra da devam etmektedir.[4] Bazen, Avrupa Konseyi gibi farklı bir Avrupa örgütünün eylemleri yanlışlıkla AB'ye atfedildiğinde bu efsaneler ortaya çıkabilir.[5]

2000 yılında İngiliz hükümeti bu tür efsaneleri kamuoyu önünde çürütme politikasını duyurarak gazetecileri bilgilendirme görevlerini yerine getirmekte başarısız olmakla suçladı.[6] Çarpık veya gerçeğe aykırı habercilik suçlamaları çoğunlukla İngiliz medyasının muhafazakar ve Avrupa şüpheci kesimlerine yönelikti.[7] Hikayeler, Avrupa kamu hizmetini [8] "sağduyuya meydan okuyan" kurallar hazırlayan biri olarak sunmaktadır. Avrupa efsanesi olarak da anılan örnekler arasında kıymalı turtaları, karides kokteyli cipslerini, kokoreçi, kıvrık muzları ve lapa gibi bezelyeleri yasaklayan regülasyonlar ile ilgili hikayeler yer almaktadır.[1] Diğerleri arasında İngiliz balık ve cips dükkanlarının balıkları için Latince isimler kullanmak zorunda kalacağına dair bir hikaye yer almaktadır,[8][9] çift katlı otobüslerin yasaklanacağına dair iddialar,[10] barmenlerin göğüs dekoltelerini gizlemeleri gerektiğini söylenmesine dair yasaklar bu efsanelerden bazılarıdır.[11]

Bazı durumlarda hikayelerinin, lobicilerin belirli ürünler için gümrük vergilerinin düzeyi gibi Avrokratların eylemlerini etkilemeye yönelik kasıtlı girişimlerine kadar ileri gitmiştir.[12][13] AB yetkilileri de bu tür haberlerin çoğunun karmaşık politikalarla ilgili net olmayan veya yanlış anlaşılan bilgilerden kaynaklandığını söylemiştlerdir [14] ve haberlerdeki küçük hataları tamamen kurgusal olduklarının kanıtı olarak ele aldıkları söylenmektedir.[15]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ a b Stanyer, James (2007). Modern Political Communication: Mediated Politics in Uncertain Times. revised. Polity. ISBN 978-0-7456-2797-7. The right-wing press regularly ridicules the EU for constructing silly and petty rules. One of the most popular forms of reporting EU matters is the so-called Euro-myth. These are exaggerated stories or even inventions about the activities of EU bodies, or EU directives which defy "common sense", such as the banning of mince pies, curved bananas, busty barmaids, soya milk, mushy peas, vitamin supplements – to name a few of the numerous examples ...  "Guide to the best euromyths". BBC News. BBC. 23 Mart 2007. 21 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2016. The British public loves a euro-furore - a story about changes to our traditional way of doing things, usually dreamt up by "barmy Brussels bureaucrats" or "meddling eurocrats". 
  2. ^ Leach, Rodney (2000). Europe: A Concise Encyclopedia of the European Union from Aachen to Zollverein. 3rd. Profile Books. ISBN 1861972806. 1 Haziran 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ Crowley, Patrick M. (25 Temmuz 2002). Before and Beyond EMU: Historical Lessons and Future Prospects (İngilizce). Routledge. ISBN 9781134458059. 
  4. ^ Daniel Hannan (12 Kasım 2008). "Bent bananas not a Euromyth after all". The Daily Telegraph. Londra. 10 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Eylül 2009. Hang on: I thought it was all meant to be a scare story. Whenever Euro-enthusiasts found themselves losing an argument, they would say, "You're making all this up: it's a tabloid Euro-myth, like bent bananas". [...] Yet it now turns out that, by the EU's own admission, there were rules specifying the maximum permitted curvature of bananas. 
  5. ^ BBC (23 Mart 2007). "Guide to the best euromyths". BBC News Channel. 21 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Nisan 2009. In 2002 the press reported a threat to certain breeds of the Queen's favourite dog from "a controversial EU convention". The story turned on one key mistake. A European Convention for the Protection of Pet Animals does exist, and it does condemn the breeding of some varieties of dogs as pets. However, it is a product of the Council of Europe, Europe's main human rights 'watchdog', not of the European Union, or 'Brussels bureaucrats'. .
  6. ^ "Cook warns against EU scare stories". Londra: Guardian News and Media Limited. 13 Kasım 2000. 14 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2009. Euromyths provide great fun for journalists. The media has a mission to entertain, and some of them rise magnificently to that goal, Mr Cook said. "But they are failing in their other mission – to inform. From now on, the Government will be rebutting all such stories vigorously and promptly. You will be hearing the catchphrase 'facts, not myths' until that is the way the EU is reported. 
  7. ^ Gruber, Barbara (24 Ağustos 2007). "Euromyths: Brussels bunkum or tabloid trash?". Network Europe. 28 Haziran 2010 tarihinde kaynağından (Audio) arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Nisan 2009. 
  8. ^ a b The Sun, 5 September 2001, quoted in Cross, Simon (2008). "Hippoglossus hippoglossus and chips: Twice please love? Adventures in the underbelly of Euromyths". Communication Ethics Now. Troubador Publishing Ltd. ss. 52. ISBN 978-1-906221-04-1. Chippies [i.e. fish and chip shops] could be forced to sell fish by their ancient Latin names—thanks to the craziest European ruling so far. If barmy Brussels bureaucrats get their way, baffled Brits will have to ask for hippoglossus hippoglossus instead of plain halibut. ... Takeaway, restaurants, fishmongers and supermarkets are all set to be BANNED from using names that have been around for centuries 
  9. ^ Cross, Simon (2008). "Hippoglossus hippoglossus and chips: Twice please love? Adventures in the underbelly of Euromyths". Communication Ethics Now. Troubador Publishing Ltd. ss. 52. ISBN 978-1-906221-04-1. 
  10. ^ quoted in Cross, Simon (2008). "Hippoglossus hippoglossus and chips: Twice please love? Adventures in the underbelly of Euromyths". Communication Ethics Now. Troubador Publishing Ltd. ss. 53. ISBN 978-1-906221-04-1. 
  11. ^ BBC (23 Mart 2007). "Guide to the best Euromyths". BBC News Channel. 21 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Nisan 2009. There was great alarm in 2005 when it was reported that 'po-faced pen-pushers' from the EU had ordered a cover-up of barmaids' cleavages. 
  12. ^ Cross, Simon (2008). "Hippoglossus hippoglossus and chips: Twice please love? Adventures in the underbelly of Euromyths". Communication Ethics Now. Troubador Publishing Ltd. ss. 56. ISBN 978-1-906221-04-1. In January 2002 a spate of stories appeared in the UK press that briefly cast light on how Euromyths are manufactured and for what sort of purrpose... Close inspection... revealed the source of the story... to be a well-known sauce manufacturer that had retained a commercial lobby group with a remit to find a way round EU rules.... 
  13. ^ Osborn, Andrew (11 Ocak 2002). "Why journalists protect their sauces". The Guardian. Londra. 14 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2009. It all began, I am reliably informed, in the boardroom of a well known sauce manufacturer which must remain nameless. [...] Such firms do not understandably like to be seen manipulating or greasing the wheels of power for their own ends, so the company in question retained a lobbying firm which must also remain nameless. 
  14. ^ "Euromyths: Fact and fiction". CNN. 8 Haziran 2004. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Nisan 2009. 
  15. ^ Cross, Simon (2008). "Hippoglossus hippoglossus and chips: Twice please love? Adventures in the underbelly of Euromyths". Communication Ethics Now. Troubador Publishing Ltd. ss. 56. ISBN 978-1-906221-04-1. However, a senior EU spokesman put his own particular spin on the issue by pointing out one minor journalistic error in The Times' coverage as evidence that UK news reports were entirely fabricated.