Balıkların, insanlara benzer bir şekilde mi yoksa insanlardan farklı bir şekilde mi acı çektiği tartışmalı bir konudur. Ağrı, karmaşık bir zihinsel durum olup farklı bir algısal niteliğe sahiptir ancak aynı zamanda bir duygusal durum olan acı ile de ilişkilidir. Bu karmaşıklık nedeniyle hayvanlarda acı, insanlar tarafından gözlemsel yöntemler kullanılarak açık bir şekilde belirlenemez ancak hayvanların ağrı yaşadıkları, genellikle karşılaştırmalı beyin fizyolojisine ve bunun yanı sıra hayvanların fiziksel ve davranışsal tepkilerine bakılarak gözlenen hayvansal bilincin, muhtemel varlığına dayanılarak çıkarılır.[1][2]
Balıklar, insan olmayan hayvanların acı çekebileceğini gösteren çeşitli kriterleri karşılarlar. Karşılanan bu kriterler arasında; uygun bir sinir sistemi ve duyu reseptörleri ile opioid reseptörlerin varlığı, analjezik ve lokal anestezik maddeler verildiğinde zararlı uyaranlara verilen yanıtların azalması, zararlı uyaranlara bağlı fizyolojik değişiklikler, koruyucu motor reaksiyonlar sergileme, öğrenmeden kaçınma ve zararlı uyaranlardan kaçınma arasında değiş tokuş yapma ve diğer motivasyon gereksinimleri bulunur.
Eğer balıklar acı çekiyorsa; ticari ve eğlence amaçlı balıkçılık, kültür balıkçılığı, süs balıkları, genetiği değiştirilmiş balıklar ve bilimsel araştırmalarda kullanılan balıklar ile balıkların kirletici maddelere maruz kalması da dahil olmak üzere çeşitli konularda etik açıdan ve hayvan refahı açısından çeşitli çıkarımlar vardır.