Berlin Hastası, 1998 yılında HIV tedavileri kesildikten sonra HIV viral yükünde uzun süreli "tedavi sonrası kontrol" sergilediği açıklanan Berlin, Almanya'dan kimliği bilinmeyen bir kişidir.
"Berlin hastası" ifadesi daha sonra, tedavisinin ilk kez duyurulduğu 2008 Retrovirüsler ve Fırsatçı Enfeksiyonlar Konferansı'nda vakası sunularak HIV enfeksiyonunun işlevsel olarak tedavi edildiği iddia edilen farklı bir bireyin anonimliğini korumak için de kullanıldı. Çünkü hasta Berlin'de ikamet ediyordu ve tedavi görüyordu. Diğer "Berlin hastası" öne çıkıp adını Timothy Ray Brown olarak 2010 yılında [1] kamuoyuna duyurmayı seçti [2]
On bir yıl sonra aynı konferansta üçüncü bir adamın da iyileştiği duyuruldu; kendisine "Londra Hastası" denildi. Tanımlanan hasta Mart 2020'de kendisini Adam Castillejo olarak kamuoyuna duyurdu[3] Bu hastaya kanserini (Hodgkin lenfoması) tedavi etmek için kemik iliği nakli yapılmıştı ancak daha zayıf bağışıklık baskılayıcı ilaçlar verilmişti. Seçilen donör ise CCR5-Δ32 mutasyonunu taşıyordu.[4]
İlk Berlin hastası 1998 yılında tanımlandı[5] Deneysel bir tedavi gördükten sonra ismi açıklanmayan hastanın HIV düzeyi düşük kaldı ve antiretroviral tedavisi kesildi.[6][7]
Dünyaca ünlü "ikinci" Berlin hastası Timothy Ray Brown, lösemisini tedavi etmek için 7 Şubat 2007'de kemik iliği nakli yaptırdı. İşlemin sonuçları Dr. Gero Hütter tarafından Boston'daki CROI 2008 Konferansında sunuldu.[8] Doğal olarak HIV'e karşı bağışıklığı olan bir donörden kök hücre nakli aldı ve kök hücre naklinin ilk gününden itibarenantiretroviral tedavisi kesildi.[9]
Berlin'deki ilk hasta yirmili yaşlarının ortasında bir Alman erkekti.[7] Almanya'nın Berlin kentinde Dr. Heiko Jessen'in hastasıydı.[5][7] 1995 yılında kendisine akut HIV enfeksiyonu tanısı konuldu[5] Kendisine alışılmadık bir kombinasyon tedavisi reçete edildi. Tedavide Didanozin, indinavir ve hidroksiüre kullanıldı.[7] Hidroksiüre, ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından HIV tedavisi için onaylanmayan bir kanser ilacı olduğundan bu üçü arasında en sıra dışı olanıydı.[10] Kombinasyon, Dr. Jessen'in akut HIV enfeksiyonu sırasında hastalarda test ettiği küçük bir deneyin parçasıydı.[5] Birkaç tedavi kesintisinden sonra hasta reçete edilen tedaviyi tamamen bıraktı.[7] Takibinde virüs neredeyse tespit edilemez hale geldi.[7] Hasta daha sonra antiretroviral tedaviyi bıraktı.[7] 2014 yılında NEJM'de yayınlanan bir takip raporu, "bu hastada viral replikasyonun kontrolüne ilişkin olası bir açıklamanın müdahaleden bağımsız olarak genetik arka plan olduğu" sonucuna varılmıştır ancak bu nokta hala tartışılmaktadır.[6] NEJM güncelleme raporu, bireyin HIV kontrolüyle ilişkilendirilen HLA-B*57 aleline sahip olduğunu ve HIV'i hedef alan CD8 T hücresi yanıtlarının büyük bir kısmının HLA-B*57 tarafından kısıtlandığını bildirmektedir.