Bucak veya nahiye; coğrafya, ekonomi, güvenlik ve mahalli hizmet bakımlarından aralarında ilişki bulunan kasaba ve köylerden meydana gelen, ilçeden küçük idari bölüm.
Osmanlı İmparatorluğu'nda nahiyeler 1871 yılında kurulmuş olup[1] kaza ve köy arasında bölümlerdi ve birer nahiye müdürü tarafından idare edilmekteydiler. Osmanlının son döneminde 440 kazaya bağlı 948 nahiye bulunmaktaydı.[2]
1923-1970 döneminde bucaklar ulaşım ağı yönünden birbiriyle bağlantılı, jeomorfolojik ünite ve birimler itibarıyla aynı coğrafi ortamı paylaşan köylerin (muhtarlık alanlarının) bir sınır içine alınmasıyla oluşturulmuş idari alanlardı. Bu alan içinde merkezi konumlu bir yerleşme (köy, kasaba veya şehir) bucak merkezi olurdu ve bucak müdürlüğü teşkilatı burada yer alırdı.[1]
1949'da kabul edilen 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa[3] göre bucak "coğrafya, ekonomi, güvenlik ve mahalli hizmet bakımlarından aralarında münasebet bulunan kasaba ve köylerden meydana gelen bir idare bölümü" olarak tanımlanmıştır. Bucaklar il ve ilçelerde olduğu gibi kanunla değil bir idari işlemle kurulurlar. Bu idari işlem İçişleri Bakanlığının kararı ve Cumhurbaşkanının onayıdır.
İçişleri Bakanlığı'na bağlı İller İdaresi Genel Müdürlüğü’nün bünyesinde 1971'de kurulan Dördüncü Şube, “il, ilçe, bucak kurulması, kaldırılması, merkezlerinin değiştirilmesi, mülkiye müfettişlerinin raporlarının izlenmesi ve Genel Müdürlük Yönergesinde belirtilen diğer iş ve işlemlerin yürütülmesiyle” görevlendirilmiştir.[1]
5442 sayılı İl İdaresi Kanununa göre Türkiye'nin en küçük mülki idare birimi olan bucaklar günümüzde (2014) idari olarak da kaldırılmıştır. Bu yüzden, artık Türkiye'nin en alt kademedeki mülki idare bölümü bucak değil ilçedir. Hukuki anlamda 2014'e kadar bucak teşkilatları varlığını sürdürmekteydi, istatistik tablolarda bilgiler bucak düzeyinde veriliyordu. Türkiye İstatistik Kurumu'nun yayımladığı Genel Nüfus Sayımı İdari Bölünüş bültenlerinde ve Harita Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı Türkiye Mülki İdare Bölümleri haritalarından hâlâ bucak ve bucak merkezi terimleri geçmekteydi.[1] 1970'li yıllarda bucakların fonksiyonuna son verilmeye başlanmış ve boşalan bucak müdürlerinin yerine tayin yapılmamıştır.[1] 2011 senesi itibarıyla Türkiye'de 634 bucak teşkilatı mevcuttu. Çoğu eski bucak merkezinin belediye teşkilatı dahi yoktur.[1]
Eskiden bucaklar, kendilerine bağlı olan köylerin devletle ilişkilerini yerinde çözerek kaymakamlık ve valiliklerin yükünü azaltmaktaydı. Ancak ulaşım ve haberleşme olanaklarının gelişmesi ile bunlara olan gerek azalmıştır. Buna rağmen, bucak teşkilatların tasfiye edilmesinden sonra ilçe teşkilatlarının yükü artmıştır.[1] İçişleri Bakanlığı 1984'te bucak müdürü olmayan köy, kasaba ve bucakta, törenlerde devleti temsil etme yetkisine sahip başka bir "mahalli mülkiye amiri" olmadığını belirtilmiştir.[4]
2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı Büyükşehirler Kanunu ile Türkiye'deki en büyük 27 ildeki tüm bucak tüzel kişilikleri ve teşkilatları kaldırılmıştır.
2014 yılında bucaklar resmi olarak da kaldırılmıştır.[5]
İl İdaresi Kanununa göre Bucak idaresi bir bucak müdürü, bucak meclisi ve bucak komisyonundan oluşur.[3]
Bu terim Sırp Prensliği (1817–1833) ve Karadağ Prensliği'nde (1852–1910) nahija (нахија) adıyla ve sonradan bucak adı ile anılmaya başlanana kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında da kullanılmış olup günümüzde ise Suriye, Irak, Lübnan ve Ürdün, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde ve Tacikistan'da kullanılmaktadırlar.