Carlos Franqui (4 Aralık 1921 - 16 Nisan 2010), Kübalı yazar, şair, gazeteci, devrimci ve siyasetçi. Küba Devrimi sırasında Fidel Castro önderliğindeki 26 Temmuz Hareketi üyesi olmuştur. Devrimden sonra Revolución gazetesinin yayın sorumlusu olmuştur. Rejimle ayrılığa düşüp ülkeden ayrılmış ve 1968 yılı itibarıyla Castro rejimine karşı aktif muhalefete katılmıştır.
Yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Zorlukla okurken solcu fikirlere yakınlık duyar. Genç yaşta Küba Komünist Partisine katılır ve Havana Üniversitesine girme fırsatı yakalamasına rağmen profesyonel devrimci olur. Küçük yerleşim yerlerinde çok başarılı bir örgütçü olarak faaliyet gösterir. Bir süre sonra partiden ayrılma kararı alır. Hayatını kazanmak için gazeteciliğie başlar. Çok iyi bir okuyucu olduğu için kendisini geliştirir. Bu dönemde çok sayıda Kübalı sanatçı ve yazarla birlikte çalışır.[1]
Küba Komünist Partisinden ayrılmasına rağmen soldan kopmayan Franqui 1952 yılındaki Batista darbesinden sonra Fidel Castro'nun 26 Temmuz Hareketine katılır. Havana'daki yasadışı Revolucion gazetesinin yayın kuruluna girer. Gerillaların Granma teknesiyle Küba'ya başarıyla çıktığı ve Castro'nun sağ salim Sierra Maestra'ya ulaştığı haberi üzerine yapılan baskında yakalanır ve işkence görür. Salıverilince Meksika'ya oradan da ABD Florida'ya geçer. Küba Devriminin başarılı olmasının ardından resmi yayın organı haline gelen Revolucion gazetesinin sorumlusu olur. Onun sorumlu olduğu dönemde gazete resmi hattan görece bağımsız bir çizgide sanat ve edebiyat ağırlıklıdır. Görevi gereği sık yaptığı yurt dışı seyahatlerde çok sayıda sanatçı ve aydınla görüşme fırsatı bulur.[2] Hükûmeti eleştirel yöntemi yüzünden sorun yaşayan Franqui sonunda dergideki görevinden ayrılır. Bundan birkaç ay sonra da dergi kapatılır. Kendisini sanata adayan Franqui 1967 yılında Havana'da Salón de Mayo sergisini açar.
Hükûmetle olan görüş ayrılıkları yüzünden ülkeden ayrılmasına izin verilen Franqui, ailesiyle birlikte maaşsız kültürel ataşe olarak İtalya'ya gönderilir. 1968 yılındaki Çekoslovakya'daki Prag Baharı olayları sebebiyle Küba hükûmetiyle temasını keser ve Sovyetler Birliği'nin askeri müdahalesini kınayan bir metin yayınlar. Küba hükûmetini eleştirmesinin ardından vatan haini ilan edilir ve devrime dair belgelerden çıkartılır. Sürgün döneminde edebiyat çalışmaları hız kazanır. Küba Devrimi dönemine ait çok sayıda eser kaleme alır. 1990'lı yıllarda Porto Riko'ya geçer ve 16 Nisan günü ölünceye kadar burada kalır.