Eduardo Kac (d. 1962 - Rio de Janerio), Brezilyalı yeni medya sanatçısı ve Chicago’da sanat ve teknoloji bilimleri profesörüdür. Rio’da 1980’lerin başından itibaren sayısız farklı sanatsal medya eseriyle ilgilendi. İçinde sanal gerçeklik, robotlar, DNA kodlaması, transgenik sanat da dâhil olan birçok farklı sanat alanıyla uğraştı.
Kendini aslında transgenik sanatçı ya da bio sanatçı olarak adlandıran Kac, bioteknoloji ve genetiği yeni bilimsel teknikler geliştirdiği ve onları aynı zamanda eleştirdiği provokatif işlerini yaratmakta kullanır. Kac’ın ilk transgenik sanat eseri olan Genesis, İncil’den Genesis 1:26 (Tanrı, “İnsanı kendi suretimizde, kendimize benzer yaratalım” dedi, “Denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, evcil hayvanlara, sürüngenlere, yeryüzünün tümüne egemen olsun.” cümlesini alıp bu cümleyi kendi geliştirdiği bir sistemle mors koduna çevirdi. Daha sonra da Morse kodunu genetik baz çiftine çevirdi.
Daha sonra bu genleri laboratuvar ortamında oluşturup, petri kabında büyüteceği, belirsiz bir bakteriye bu genleri aşıladı. Bu petri kabını, morötesi ışık (UV) altındaki bir kutuya yerleştirdi ve Genesis'i webcam yoluyla görüntüleyerek online izleyicilere açtı. Kac bu işini yaparken felsefedeki bir ikilemi izleyiciye sunmayı amaçlamıştı: Eğer izleyici İncil'de söylendiği gibi insanın doğa üzerinde hâkimiyeti olması gerektiği fikrine katılmıyorsa, bu sanat eserindeki fikri UV ışınlarını açıp genleri mutasyona uğratarak yok edebilir. Ama bunu yaparsa, doğa üzerindeki kendi gücünü kabullenmiş olup, kendiyle çelişir. Bunun tam aksi görüşe sahip olan izleyiciler ise, tam aksi ama eşit karmaşıklıkta bir ikilemde kalırlar.
Bunun dışında, Eduardo Kac'ın ürettiği bir diğer önemli ve provokatif proje de, bir deniz anasından aldığı Yeşil Floresan Protein'i bir tavşana ekleyerek laboratuvar ortamında Alba adlı yeşil fosforlu bir tavşan yaratmasıdır.