Gideros | |
---|---|
Cide | |
Ülke | Türkiye |
İl | Kastamonu |
İlçe | Cide |
Coğrafi bölge | Karadeniz Bölgesi |
İdare | |
• Yönetici | Muhtar[1] İhtiyar heyeti[1] |
Zaman dilimi | UTC+03.00 (TSİ) |
Resmî site [1] |
Gideros, Karadeniz Bölgesi'nde, Cide ilçesi sınırları içerisinde yer almakta ve Cide ilçesi ile Bartın iline bağlı olan Kurucaşile ilçesi arasındaki karayolu üzerinde bulunan doğal sit alanıdır. Koyun denize açıldığı ağız ancak büyükçe iki tekne genişliğindedir. Eskiden korsanların saklanma yeri olduğu söylenir.
Cide yönünden ve Kurucaşile yönünden gelinerek iki ayrı koldan sahile kıvrıla kıvrıla inilir. Balık yiyilebilir. Sandal ile Osmanlı hamamı ve boğaz görülebilir. Küçük plajında denize girilebilir.
Gideros isminin nereden geldiği kesin değildir. Kökeninin Latince veya Yunanca olduğu düşünülmekle beraber,[2] Bilge Umar’ın önerisine göre Luvicedir.[3] İsim, Strabon’un verdiği bilgilere göre Phrixus’un oğlu Kytoros’tan gelmektedir.[4]
Eustathius, Kytoros isminin Kytorieus, Kytorites ve Kytorios şeklinde evrildiğinden, kendi zamanında ise Kydoron olarak anıldığına dikkat çeker.[2]
Cide’de 2009-2011 yılları arasında Leiden ve Glasgow Üniversiteleri tarafından “Cide Archeological Project” adı altında yüzey araştırmaları yapılmıştır.
Bu yüzey araştırmasının açıklanmış sonuçlarından anlaşıldığı kadarıyla, Gideros’ta bulunan Çadır İni ve Ballıcı İni mağaralarında Orta Kalkolitik'e ait çanak çömlek parçaları; Gideros Mağarası 1 olarak adlandırılan mağarada Bizans dönemine ait çanak çömlek ve mabet kalıntıları; Gideros Kalesi etrafında bir kısmı yıkılmış yapılar ve surlar ile Bizans dönemine ait çanak çömlek; Gideros Köyünde Roma-Bizans dönemine ait duvar kalıntıları; Filyos Mağarasında Erken Tunç Çağına ait çanak çömlek keşfedilmiştir.[5] Ayrıca Demir Çağı ve Helenistik Devre ait yapı ve kalıntılar da keşfedilmiştir.[6]
İlyada Destanında Kytoros kentinde Truva Savaşı esnasında Enetlerin yaşadığı ve bu halkın savaşa katıldığı anlatılır. Bölge, içinde sayıldığı Paflagonya bölgesiyle paralel olarak MÖ. 7. yüzyılda Kimmer istilasına uğrar. Daha sonra sırasıyla Lidya, Pers, İskender ve Pontus İmparatorluklarına bağlı hale gelir.[7]
Bölge, MÖ. yaklaşık 60'larda Roma hakimiyeti altına girdi. Kytoros'un bazı antikçağ kaynaklarında Sinope'ye bağlı olduğundan, Helen ya da Miken kolonisi kolonisi olduğu anlatılır. Ayrıca "polis" olduğundan da bahsedilir.[8]
Gideros Kalesi, 1284 yılının Eylül-Ekim Aylarında Çobanoğulları Beyi Muzaffereddin Yavlak Arslan tarafından fethedilmiş olup, bu fethi anlatan fetihname İran Milli Kütüphanesinde bulunmaktadır.[9] Bu fetihnamenin bir kopyası ise 2019 yılında Cide'ye getirilmiştir.[10]
Fetihnameye göre Gideros Kalesi fitne ve fesat mekanı olup bu kalenin fethine karar kılınmıştı ve nihayet 683 senesinin Recep Ayının 4. gününde harekete geçilmişti.[11] Yavlak Arslan'ın ordusu 4.000 civarında idi. Diğer yandan Gideros Kalesi önünde Trabzon İmparatorluğu ve Bizans birlikleri gelmiş bulunmaktaydı. Yavlak Arslan'ın kuvvetleri ile Bizans ve Trabzon İmparatorluğu birlikleri kale önünde savaşmış ve birlikler yenilerek kaleye çekilmek zorunda kalmışlardı.
Neticede 24 Eylül - 3 Ekim 1284 tarihlerinde kale hisarlarına yapılan direkt saldırılar sonucunda kale düştü ve fetih gerçekleşti.[12]
Candaroğulları Beyliği'nin Osmanlı İmparatorluğu'na katılmasıyla birlikte Cide ve onun içerisinde bulunan Gideros, Osmanlı idari sistemine dahil oldu. Gideros'un öne çıkan özelliği, kereste nakli ve gemi yapımı amacıyla kullanılmasıydı.[13]
Gideros, Cumhuriyetin ilanından sonra da Cide'deki Kalafat köyünün sınırlarında kalmış, Kalafat köyü ise daha sonra referandumla mahalleye çevrilmiştir.[14] Gideros, turizm bakımından yıldan yıla gelişmekte olan bir bölgedir.[15]
Gideros’un ismi ve kuruluşu Yunan mitoslarından Altın Post Efsanesi ile bağlantılıdır. Strabon’un verdiği bilgilere göre kent altın postlu koçu kaçıran Phrixus’un oğlu Kytoros tarafından kurulmuş olup ismini de kendisinden almaktadır.[16]
Eustathius, kenti şimşir ağaçlarıyla özdeşleştirir. Virgil ve Apollonius ise kenti "Ormanlık Kytorus" olarak anmış, şimşir ağaçlarının Kytoros’tan Amastris’e kadar uzandığından söz etmişlerdir.[17] Ovidius Naso, yazdığı mitoslarında Kytoros şimşiri ile yapılmış bir taraktan ve Athena’nın Arakne’ye Kytoros şimşiri ile yapılmış bir mekik ile vurduğundan bahseder.[16]
Gaius Valerius Catullus, şiirlerinde Kytoros’ta şimşirden yapılmış bir tekneden ve bu teknenin tüm Akdeniz’i gezdiğini anlatır.[16]
Homeros, İlyada Destanında Paflagonya’dan gelen Pylaimenes ve ordusundan bahsederken Kytoros’un da adını zikretmekte, Sesamon kenti de dahil olmak üzere Enetlerin burada yaşadığını ve vahşi katırlarının meşhur olduğundan bahsetmektedir.[18]
Madde 9- Mahalle, muhtar ve ihtiyar heyeti tarafından yönetilir.