Yönetmen | Halit Refiğ |
---|---|
Yapımcı | Recep Ekicigil |
Senarist | Orhan Kemal Halit Refiğ |
Uyarlama | Turgut Özakman |
Oyuncular | Tanju Gürsu Filiz Akın Özden Çelik Pervin Par Cüneyt Arkın |
Görüntü yönetmeni | Çetin Gürtop |
Stüdyo | Artist Film |
Cinsi | Sinema filmi |
Türü | Dram |
Renk | Siyah-beyaz |
Yapım yılı | 1964 |
Çıkış tarih(ler)i | 12 Nisan 1964 |
Süre | 102 dakika |
Ülke | Türkiye |
Dil | Türkçe |
Gurbet Kuşları, senaryosunu Turgut Özakman'in yazdığı 1964 yapımı filmdir. Orhan Kemal'in 1962 yılında yayımlanan Gurbet Kuşları adlı romanından uyarlanmıştır. 1. Antalya Film Şenliği'nde "En İyi Yönetmen" ve "En İyi Film" ödüllerine layık görülmüştür.[1][2][3][4]
Film, Kahramanmaraş'tan İstanbul'a daha iyi bir yaşam sürebilmek için gelen bir ailenin verdiği yaşam mücadelesini anlatır. Yeşilçamın ünlü jönü Cüneyt Arkın'ın yıldızı bu filmle parlamıştır. Toplumsal bozulmayı anlatmıştır.
Tahir Ağa, Maraş'ta işleri bozulunca bütün mal varlığını satıp karısı Hatice, oğulları Selim, Murat, Kemal ve kızı Fatoş ile birlikte İstanbul'a göç eder. Bir tamirci dükkânı açar, ancak Tahir Ağa, kendini şirket sahibi olarak tanıtan biri tarafından dolandırılır ve bütün parasını kaybeder. Bunun üzerine küçük bir dükkân açarak toparlanmaya çalışır fakat işler düşündüğü gibi kolay olmayacaktır.
Gurbet Kuşları, Türkiye'deki iç göç olgusuna değinen ilk filmlerden birisidir. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki geleneksel kültüre karşı hükûmetler tarafından başlatılan “medenileşme” hareketleri “batılılaşma” olarak kabul görmüştür. Filmin geçtiği 1950'li yıllarda dönüşmek zorunda kalan Türk toplumu içerisinde sosyo-ekonomik sorunlar ortaya çıkmış, sınıf kavramı oluşmuş ve büyük kentlere plansız göçler ve yatırımlar gerçekleşmiştir. Bu dönemlerde büyük ve gelişmiş kentlere göç eden toplulukların amacı daha iyi bir yaşam oluşturabilmek, refaha ulaşabilmektir. Gurbet Kuşları’nda da göçün ilk nedeni olarak aktarılmak istenen olgu, farklı ve refah dolu bir yaşama duyulan özlemdir. Bununla birlikte taşradan veya gelişmemiş bölgelerden şehre göç eden insanlar kendi gelenekselliğini de şehre taşımışlardır. Bu durum toplum içerisinde kültürel kaosa yol açmıştır. Filmde, genç bir kız olan Fatma’nın “batılılaşma” isteğine abileri tarafından konulan “geleneksel” engeller ve baskılar bu duruma örnek verilebilir. Filmdeki “Haybeci” karakteriyle, şehirde var olabilmenin tek yolunun “uyanık ve akıllı” olunması ile mümkün olduğu vurgulanmıştır.[5]
Oyuncu | Rol | Seslendiren |
---|---|---|
Cüneyt Arkın | Selim Bakırcıoğlu | Erdoğan Esenboğa |
Tanju Gürsu | Murat Bakırcıoğlu | Saadettin Erbil |
Filiz Akın | Ayla | Jeyan Mahfi Ayral Tözüm |
Özden Çelik | Kemal Bakırcıoğlu | Toron Karacaoğlu |
Pervin Par | Fatma Bakırcıoğlu | Nedret Güvenç |
Sevda Ferdağ | Seval/Naciye | Alev Koral |
Mümtaz Ener | Tahir Bakırcıoğlu | |
Hüseyin Baradan | Haybeci | Vahi Öz |
Önder Somer | Orhan | Muhip Arcıman |
Gülbin Eray | Despina | |
Danyal Topatan |
Ödüller | ||
---|---|---|
Önce gelen: - |
Antalya Altın Portakal Film Festivali En İyi Film Ödülü 1964 |
Sonra gelen: Aşk ve Kin |