Halçayan (ayrıca Khaltchaïan), güney Özbekistan'ın Surhanderya ilindeki modern Denau şehri yakınında bulunan küçük bir saray veya kabul salonu olduğu düşünülen bir arkeolojik sit alanıdır. Ceyhun'un kuzey kolu (modern Amu Derya) olan Surhanderya vadisinde bulunur.
Site genellikle erken Kuşanlara veya ataları olan Yüeçi / Toharlara atfedilir. 1959-1963 yılları arasında Galina Pugachenkova tarafından kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir. İç duvarlar, MÖ 1. yüzyılın ortalarına tarihlenen kil heykeller ve resimlerle dekore edilmiştir, ancak bu heykel ve resimlerin MÖ 2. yüzyıl gibi daha eski tarihlerde gerçekleşen olayları temsil ettikleri düşünülmektedir.[6] Çeşitli paneller Kuşan yaşamının sahnelerini tasvir etmektedir: savaşlar, bayramlar, yöneticilerin portreleri.
Halçayan heykel sahnelerinin bazılarının, Kuşanların bir Saka kabilesine karşı gerçekleştirdiği bir savaşı tasvir ettiği düşünülmektedir. Yüeçiler görkemli bir şekilde gösterilirken, Sakalar tipik olarak az ya da çok grotesk yan bıyık ya da sakallarla tasvir edilmiştir.[7]
Benjamin Rowland'a göre, MÖ 2. yüzyılın sonundaki Kalchayan sanatında Helenistik sanattan ve muhtemelen Ai-Khanoum ve Nysa şehirlerinin sanatından esinlenilmiştir, ancak aynı zamanda daha sonraki Gandhara Sanatı ile benzerliklere sahiptir ve hatta gelişiminin kökenini ondan almış olabilir.[8]
Rowland özellikle Halçayan'da ve Gandhara sanatında temsil edilen etnik türlerin benzerliğine ve ayrıca portre tarzına dikkat çekmektedir.[8] Örneğin Rowland, Halçayanlı bir Yüeçi prensinin ünlü büstü ile Philadelphia Müzesi'nde yer alan bir Gandharan Bodhisattvasının büstü arasında büyük bir yakınlık gözlemlediğini belirtmektedir. Gandhara Bodhisattvasının Kuşan hükümdarı Heraios'un portresiyle benzerliği de dikkat çekicidir. Rowland göre Rowland'a göre Halçayan Baktriya sanatı, Kuşanların himayesi ve Gandhara sanatındaki etkisi sayesinde birkaç yüzyıl boyunca hayatta kaldı.