Kazlıçeşme | |
---|---|
Koordinatlar: 40°59′14″N 28°54′36″E / 40.9872°K 28.91°D | |
Ülke | Türkiye |
İl | İstanbul |
İlçe | Zeytinburnu |
Bulunduğu yer | Avrupa Yakası |
Coğrafi bölge | Marmara Bölgesi |
Kıyısı olduğu | Marmara Denizi |
İdare | |
• Yönetici | Muhtar[1] İhtiyar heyeti[1] |
Yüzölçümü | |
• Toplam | 2.1 km² |
Rakım | 18 metre m |
Nüfus (2023) | 4.779[2] |
Zaman dilimi | UTC+03.00 (TSİ) |
İl alan kodu | 0-212 |
İl plaka kodu | 34[3] |
Posta kodu | 34020[4] |
İstatistiki bölge | İstanbul alt bölgesi (TR10) |
Seçim çevresi | İstanbul 2. seçim çevresi[5] |
Kazlıçeşme, İstanbul ilinin Zeytinburnu ilçesinin alan olarak en büyük mahallesidir.
İstanbul'un en eski sur-dışı mahallerindendir. Adını, 16. yüzyıla tarihlenen mermer gövdeli, kaz figürü işlenmiş çeşmeden alır.
İstanbul'un fethinden itibaren deri imalatı yapılan mahallede eski üretim teknikleriyle üretim yapan çok sayıda deri imalathanesi, az sayıda modern deri fabrikası, ayrıca çimento, tekstil ve demir döküm sektörlerine ait tesisler kurulmuştur. Mahalle, 1990'larda fabrikaların kapanmasıyla uzun süre bir çöküntü alanı olarak kaldı. 2005 tarihli yerel yönetim reformlarından sonra mahallede imar faaliyetleri gerçekleşti.
Kazlıçeşme, doğuda Bizans surları ve Yedikule Zindanlarından başlayan, batıda Zeytinburnu Belediye binası ile Zeytinburnu İstasyonu arasında kalan yaklaşık 170.000 metrekare alana sahip bir bölgedir. Kuzeyinden eski Sirkeci Banliyösü geçer. Güneyinde ise Sahilyolu ve Marmara Denizi ile çevrilidir.
Kazlıçeşme mahallesinin ilçedeki toplam 7 mahalleye sınırı vardır. Surlardan başlayıp Zeytinburnu Tren İstasyonu yönünde uzanan Demirhane Caddesi, mahalleyi iki büyük alana böler.[6]
Zeytinburnu Roma İmparatorluğu tarafından Adriyatik'i İstanbul'a bağlamak üzere 2. yüzyılda inşa edilen Egnatia Yolu üzerinde yer alıyordu. 5. yüzyılda Bizans imparatorluğu döneminde Kazlıçeşme'ye önemli siyasi ve dini yapılar inşa edildi. Bu yapıların başlıcaları Panayia Kilisesi ve hemen yanındaki Balıklı Rum Kilisesi ve Ayazması'dır.
Bazı patrik cenazelerinin defnedilmesiyle Balıklı Rum Kilisesi'nin Hristiyanlık açısından önemi arttı. 9. yüzyılda yakınında Piyi Sarayı'nın inşa edilmesi ile bölge bir cazibe merkezi haline geldi. Ayazma ve Çırpıcı Çayırı zamanla halkın panayırlarda ve kutsal günlerde geldikleri yerler oldu.[7]
İstanbul'un Osmanlılar tarafından fethinden sonra bugünkü Zeytinburnu sınırları dahilinde ilk yerleşim alanının Kazlıçeşme civarında olduğu anlaşılmaktadır.[8] Fatih Sultan Mehmet, fetihten sonra Yedikule Hisarı'nı inşa ettirmiş; sur dışında bulunan Kazlıçeşme'yi kasaplara ve debbağ esnafına tahsis etmişti.[7] Fatih'in yaptırdığı cami etrafında küçük bir yerleşim oluştu.
Bölgede birçok mezbaha ve sayısı 360'ı bulan debbağhane (tabakhane) kuruldu.[9] Ayrıca kesilen hayvanların iç yağlarından mum imal eden mumhaneler kuruldu. Bu üretim merkezlerinin çevresinde yerleşim alanları gelişti.
Sur dışında bulunması ve arazilerin ucuz olması nedeniyle XV. yüzyıldan itibaren, İstanbul'da yaşayan farklı milletlerin sağlık vakıfları burada kümelendi. Sur dışı bölgesi, İstanbul'daki derviş zümrelerin rağbet ettikleri yerlerdendi. Kazlıçeşme zamanla mescitleri, kara surları boyunca uzanan bostanları, mevlevihanesi, külliyeleri, tekke ve dergahlarıyla tipik bir Osmanlı şehri haline geldi. Aynı zamanda büyük bir mezarlık alanıydı.
XVII. yüzyıl gezgini Evliya Çelebi, Seyahatnâme'sinde fetihten sonra buranın mamur bir semt haline geldiğini, Kazlıçeşme Camii ile yedi mescide, bir hana, bir hamama, yedi sebile, üç tekkeye, çeşitli kârhanelere ve evli ailelerden çok tabakhanelerde çalışan bekarların kaldığı mahallere tesadüf ettiğini dile getirmiştir.[10]
Geleneksel üretim yapan tabakhanelerin yanına 19. yüzyılda yeni teknoloji ile üretim yapan fabrikalar kuruldu. 1843'te kurulan Fabrika-i-Hümayun isimli demir fabrikasında demir boru, pulluk, ray, bıçak, kılıç, tüfek ve aksesuarları, anahtar, kilit, havan topunun yanı sıra pamuklu astar, basma kumaş ve çorap gibi çok çeşitli tekstil ürenleri üretilirdi.
Kazlıçeşme'ye Cumhuriyetin ilk çeyreğinde yapılan belli başlı yatırımlar; Çimento Fabrikası, Mensucat Sanayi Fabrikası ve Menderes döneminde yapılan sahil yoludur. 1947 tarihli ‘İstanbul Sanayi Bölgeleri Talimatnamesi’ ile bölgeye deri, dokuma ve çimento başta olmak üzere pek çok sanayi işletmesi yerleşti. Sanayi yapılarının etrafında gecekondulaşma başladı. Mahalle, 1953'te Fatih ilçesi sınırları içine alındı, daha sonra 1957'de ilçe haline gelen Zeytinburnu'na dahil edildi.
1980'lerde imalatçıları Tuzla Organize Sanayi Bölgesi'ne taşımak için çalışmalar oldu. Bu proje, 1991 tarihli Kazlıçeşme Turizm ve İş Merkezi Mevzi Planı'na dayanılarak gerçekleştirilebildi. 1990'larda 200 civarı deri fabrikası ile tank, çimento ve mensucat fabrikasının kapanmasıyla Kazlıçeşme bir çöküntü alanına dönüştü.
2005 tarihli yerel yönetim reformlarından sonra mahallede imar faaliyetleri başladı. Kazlıçeşme'nin 1980'de 3653'ye yükselen, 1997'de 1539'a düşen nüfusu 2010'da 1289 seviyesine geldi.[9]
2000'lerde gerçekleşen kentsel dönüşüm projeleri, ulaşım yatırımlarıyla Kazlıçeşme'yi krültür ve inanç turizmi destinasyonu haline gelmeye başlamıştır.[7]
Yıl | Değişim | Nüfus | Tespit Yöntemi |
---|---|---|---|
2007 | 1.381 | ADNKS | |
2008 | 5% | 1.313 | ADNKS |
2009 | 0% | 1.307 | ADNKS |
2010 | 1% | 1.289 | ADNKS |
2011 | 1% | 1.270 | ADNKS |
2012 | 27% | 1.609 | ADNKS |
2013 | 10% | 1.762 | ADNKS |
2014 | 6% | 1.870 | ADNKS |
2015 | 4% | 1.941 | ADNKS |
2016 | 2% | 1.898 | ADNKS |
2017 | 9% | 2.078 | ADNKS |
2018 | 3% | 2.142 | ADNKS |
2019 | 3% | 2.212 | ADNKS |
2020 | 11% | 2.458 | ADNKS |
2021 | 47% | 3.605 | ADNKS |
2022 | 34% | 4.844 | ADNKS |
2023 | 1% | 4.779 | ADNKS |
2000 yılında ilçe nüfusunun %1'i Kazlıçeşme mahallesinde yaşamaktaydı.[11] Yine 2000 Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre, ilçedeki toplam nüfusun %6,2'sinin yabancı ülke doğumlu olduğu Zeytinburnu'na göre bu oran Kazlıçeşme'de %3,3 olup nispeten daha düşüktür.[12]
2000 yılı verilerine göre mahalle nüfusunun %11,2'si okuma-yazma bilmemektedir. Bu oran Türkiye genelinden (%12,7) daha iyi, fakat İstanbul genelinden (%6,6) ise daha zayıf durumdadır.[13]
Madde 9- Mahalle, muhtar ve ihtiyar heyeti tarafından yönetilir.