Kosova'da Hristiyanlığın Roma İmparatorluğu'na dayanan uzun süreli bir geleneği var. 10. yüzyıla kadar tüm Balkan bölgesi Roma, Bizans ve Birinci Bulgar imparatorluklarının hükümdarlıkları altında Hristiyanlaşmıştı. 1389 yılı Kosova Muharebesi'nden 1912'ye kadar Kosova Osmanlı İmparatorluğu'na aitti ve derin şekilde İslamlaştı. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Kosova, Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin seküler ve sosyalist yönetimine girdi. Bu dönem boyunca Kosovalılar gitgide laikleşti. Günümüzde Kosova nüfusunun %90'ı Müslüman aile geçmişlerine sahiptir; bunların çoğunu etnik Arnavutlar,[1] azınlığını ise Slav dillerini konuşan gruplar (ör. Boşnaklar ve Goralılar) ve Türkler oluşturmaktadır.
Kosova'nın yüzyıllarca Osmanlı yönetimi altında bulunmuş olmasına rağmen, buradaki etnik Arnavutların yaklaşık yüzde üçü yine Katolik Kilisesi'ne mensuptur. Roma Katoliklerinin İslam'a geçişinin en hızlı şekilde gerçekleştiği dönem boyunca (16. yüzyılın ikinci yarısından 18. yüzyılın sonuna kadar) bu geçişi yapmış birçok insan Roma Katolik ritüellerini gizli şekilde uygulamaya devam etti, ancak Katolik Kilisesi bunu 1703'ten başlayarak yasakladı.[2] 1845'te bile o zamana kadar Müslüman olarak geçmiş birçok insan, zorunlu askerlikten kaçmak için kendisinin Roma Katoliği olduğunu ilân etmiştir.[3] Günümüzde de Kosovalı ailelerin Katolikliğe "geri dönüş" yapması raporlanmaktadır; Kosova'da 65.000 Roma Katoliğinin, ülke dışındaysa Kosova doğumlu 60.000 Roma Katoliğinin olduğu tahmin edilmektedir.[4] Ailesi aslen Kosovalı olan Rahibe Teresa, Kosova Letnica köyündeki Kara Madonna Kilisesi'nde çalışırken tüm hayatını dinî hizmete adama ilhamını aldı.[5] Priştine şehir merkezindeki bir bulvara onun adı verilmiştir. Belediyenin bağışladığı bir arazinin üstünde inşa edilmiş bir Roma Katolik katedrali 2011'de kutsandı. Kosova Savaşı (1999) sırasında Kosova'daki Arnavut Roma Katolik kiliseleri vandalizme maruz kaldı.[6] Yakova'daki Aziz Antonio Kilisesi Yugoslav Sırp askerleri tarafından büyük hasar gördü.[7] Priştine'deki Yugoslav Sırp askerleri kilisedeki rahibeleri ve bir papazı oradan kovdu ve kilisenin çan kulesine bir uçak radarını yerleştirdiler; bu da kilisenin ve çevredeki evlerin NATO tarafından bombalanmasına sebep oldu.[6]
Nüfusu 50.000 ile 100.000 arasında olduğu tahmin edilen Sırp topluluğu ağırlıklı olarak Sırp Ortodoks Kilisesi'ne mensuptur. Kosova'da 26 Sırp Ortodoks manastırı ve çok daha fazla Sırp Ortodoks kilisesi bulunmaktadır.[8][9][10] Bu manastırların üçü - İpek Patrikhanesi, Visoki Dečani ve Graçaniça Manastırı - Dünya Mirasları olarak tanınmaktadır. Sırp yönetimi 1999'da sona erdikten sonra çok sayıda kilise harap oldu, diğerleri de hasar gördü. 2004 Kosova karışıklığının yer aldığı hafta sırasında da 35 diğer kilise hasar gördü.[11]
Geleneği Manastır kentinde merkezleşmiş Metodist misyonerlerin çalışmalarına uzanan az sayıda Evanjelik Protestan da bulunmaktadır. Kosova Protestan Evanjelik Kilisesi tarafından temsil edilirler.[12]
Albanian Catholic churches were also vandalized. Riedlmayer learned that Serb officers had installed anti-aircraft radar in the steeple of St. Anthony's Catholic church in Prishtina, after ejecting the priest and nuns; NATO bombing of the radar, and therefore the church and surrounding houses, would have been labelled an atrocity.
Major damage to the Roman Catholic church of St Anthony in Gjakova, reportedly bombed by NATO, was actually committed by Serbian soldiers.