Namus, birçok ülkede iyi ahlaklılık, bütünlük, doğruluk, dürüstlük ve olumlu davranışlar olarak ele alınan, bazı kültürlerde cinsel ahlakla ilişkilendirilen bir kavramdır.
Farklı kültürler için farklı anlamlara geldiği öne sürülen namusun, sosyal yaşamı düzenleyen normlarda, kişilerin birbirlerine ve başkalarına bakışında önemli rolü vardır.[1]
Türkçeye Arapçadan geçen "namus" kelimesinin kökeni Yunancada "kurucu ilke" ya da "genel ilke" anlamına gelen "nomos" kavramına dayanır.[2] Eski Yunan şehir devletlerinde temelde soyluların çıkarlarını koruyan ve kökeni tanrılara dayandırılan sözlü yasaları ifade eden "thesmoi" karşısında "nomoi", insan yapımı yazılı yasaları ifade etmek üzere kullanılan bir kelimedir.[3] Buna karşın sözcük Arapçada "peygamberlere vahiy yoluyla gelen ilahi yasa" (Yunancadaki "thesmoi" anlamına yakın anlamda) kullanılmıştır.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde namus iki farklı şekilde açıklanmıştır. İlk olarak "bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet" anlamına gelmekte; ikinci olarak "dürüstlük ve doğruluk" anlamını taşımaktadır.
Sosyal psikolojide bazı araştırmacılar, namus kavramının farklı kültürlerde farklı anlamlar içerdiğini öne sürerek sözcüğün tanımlanmasında kültürlerarası bazı ayrışmalar önermişlerdir. Literatürde bazı ülkelerin kültürü "namus kültürü", "onur kültürü" olarak ele alınırken, başka bazı ülkeler "görünür imaj kültürü" olarak adlandırılmaktadır.[1]
Yunanistan, Kıbrıs, İtalya, İspanya, Türkiye, Orta Doğu ve Arap ülkeleri, Latin ve Güney Amerika kültürleri namus kültürü olarak ele alınır. Bu ülkelerde namus, bireyin kendisinin ve diğerlerinin gözündeki değeridir ve Türkiye'deki "onur" mefhumu ile yakından ilgilidir. Namus kültürlerinde prestij ve saygı zor kazanılır ama kolaylıkla kaybedilir. Namusluluk ya da sözkonusu ülkelerdeki algılanışıyla onurlu oluş, bireyin sadece kendisinin değil, toplum içinde ailesinin konumu ve özsaygısı ile de ilgilidir. Bu geleneksel toplumlarda kadınlar genellikle erkeğe bağımlı oldukları için ailenin namusu açısından kadının davranışları büyük önem taşır. Kadınların cinsel hareketleri sosyal kurallara ters düşerse tüm ailenin namusunun zarar gördüğü ve lekelendiği düşünülür.
Onur kültürü olarak bilinen Amerika ve bazı Batı ülkelerinde her bir insanın doğumla beraber sahip olduğu içsel bir değerliliği olduğu kabul edilir.
Asya ülkeleri ve Asyalı Amerikalılar ise görünür imaj kültürüne sahiptir. Bu kültürlerde benliği dışarıdan tanımlamaya öncelik verilir. Bireyin toplum içindeki konumu çok önemli görülür. Namus diğerlerinin değerlendirmesiyle önem kazandığı için imaj kültürü ve namus kültürü birbirine benzer, ancak görünür imaj kültüründe uyum önemli iken namus kültürü benzer statüdeki bireylerin statü yarışını içerir.[1]
Namus ve ahlak normlarının prososyal işleve sahip olduğu düşünülür. Çünkü gerek kişiler arası, gerek gruplar arası ilişkilerde işbirliğini sürdürmenin belirli normlara uyumla mümkün olduğu varsayılır. Başka bazı durumlarda da namus ve ahlak normlarının içerikleri birbiri ile çatışma halindedir.[4] Namus kültüründe namus normları gereği kişinin kendisinin ya da ailesinin namusuna zarar verilmesi durumunda şiddete başvurulması olağan yani 'normal' kabul edilir. Namusu kaybetmek utanç duygusu doğurur ve telafi edici davranış olarak intikam ya da namusu temizleme düşüncesi ortaya çıkar. Halbuki ahlak normları çatışmadan kaçınmayı hedefler.