Nikiforos Uranos | |
---|---|
Doğum | Bilinmiyor |
Ölüm | yaklaşık 1010 |
Bağlılığı | Bizans İmparatorluğu |
Rütbesi | Domestikos tōn scholōn, Antakya valisi (doux), Doğu sınırları naibi |
Çatışma/savaşları | Sperkhios Muharebesi |
Nikiforos Uranos (Yunanca: Grekçe: Νικηφόρος Οὐρανός; fl. y. 980 – y. 1010), Latin dillerinde Nicephorus Uranus, İmparator II. Basileios (976-1025 arası hükümdar) hükümdarlığı döneminde yüksek rütbeli general ve bürokrat. İmparatorun en yakınlarından biriydi, Avrupa'da Bulgarlara karşı savaşta faaldi, Sperkhios Muharebesi'nde ve 11. yüzyılın ilk on yılında Basileios'un gölge naibi olduğu dönemde Suriye'de Araplara karşı büyük bir zaferler elde etmiştir. İyi eğitimli birisi olarak, askerî talimat (Taktika) ve birçoğu günümüze ulaşmış şiirler ve Hagiografiler yazmıştır.
Uranos'un kökeni, ilk yılları ve ailesi hakkında çok az şey bilinmektedir. Vakainameler (kronik) onu aristokrak bir aileden gelmeyen birisi olarak göstermektedir. Prōtospatharios ve asēkrētis Basileios Uranos, muhtemelen daha yaşlı bir akrabasıydı, Nikiforos'un mektuplarından Mihail isminde bir kardeşi olduğu bilinmektedir.[1] Nikiforos Uranos, dönek asi general Bardas Skleros'un dönüşü için Bizans ile Bağdat Emiri arasındaki yapılan müzakereler sırasında, ilk defa 980lerin başında tarih sahnesine çıkmıştır. 980 yılında ilk Bizans elçisinden sonra, İbni Şaram başkanlığında bir Arap elçi heyeti Konstantinopolis'i 982 yılında ziyaret etti ve Uranos, elçinin raporunda yüksek saray görevini epi tou kanikleiou (kanikleion muhafızı, imparatorluk hokkalığı) elinde tutan genç Basileios'un sırdaşı olarak zikredildi.[2][3] İbni Şaram ayrıca raporunda Uranos'un imparatora bu kadar yakın olmasının on yıllar hükûmet işlerini yöneten boyunca hadım parakoimomenos Basileios Lekapenos'un düşmanlığını çektiğini yazar.[4] Müzakereler sırasında, Uranos Araplar ile imparator arasında aracı olarak görev yapmıştır ve Skleros'u teslim almak için Bağdat'a giden Bizans delegasyonunun başı (parakoimomenos) olarak seçilmiştir.[2]
Bağdat'ta iken diğer yandan, Uranos ya zehirlemeyi denemek ya da Skleros ile gizli anlaşmakla suçlanmış ve tutuklanmıştır. Ona karşı yapılan suçlamaların arkasında çok büyük ihtimal onu devre dışı bırakmak isteyen Basileios Lekapenos vardı.[2] Bardas Skleros 986 sonlarında serbest bırakılana kadar Bağdat'ta hapis tutuldu ve sonra Konstantinopolis'e 987 yılında geri döndü. O dönem Basileios Lekapenos güçten düşmüş ve ölmüştü, Uranos tekrar imparatorluk gözdesi olmayı devam ettirdi.[2] Kendisine magistros unvanı verildi ayrıca onun mevkisinin etkinliği Aziz Aynorozlu Atanasius'un kendi Manastırı Büyük Lavra'ya onu ilk mürit muhafızı (epitropos) olarak atamasından da anlaşılmaktadır.[2][3]
Selanik askeri valisi (doux) Gregory Taronites'un 996 yılında Bulgarlara karşı yapılan Selanik Muharebesinde ölümünü takiben, II. Basileios Uranos'u Batı'nın Domestikos tōn scholōn'u olarak atadı, bu görev fiiliyatta Batı kara ordularının baş komutanı anlamına geliyordu.[2][5] Başarılarını takiben, Bulgarlar Yunanistan'ın içlerine kadar nüfuz ediyorlar, hatta Korint ve Mora Yarımadası'na akınlar düzenleyip, yağmalıyorlardı.[6] 997 yılında Uranos, Selanik'te bir ordu toplayıp, karşılarına çıkmak için güneye doğru üzerlerine yürüdü. Bunu duyan Bulgar Çarı Samuil kuzeye döndü. İki ordu Orta Yunanistan'da Sperkhios nehri kenarında karşı karşıya geldi. Önceki günler yağan ağır yağmur nedeniyle nehir taşmış ve balçıktan geçilemez hale gelmişti. Böylece her iki ordu nehrin iki tarafında karşılıklı kamp yaptılar. Bulgarlar, Bizanslıların nehri geçemeyeceklerinden emin olduklarından nöbetçi koymayı ihmal ettiler.[7] Uranos, yukarı akıntıda nehrin geçit verdiği bir yer buldu ve gece boyunca ordusunu nehrin diğer tarafına geçirdi ve Bulgar kampına saldırdı.[8] Bulgarlar habersiz yakalandılar, çoğunluğu ya öldürüldü ya da esir edildi ve sonuçta onlar için büyük bir yenilgi oldu. Hatta Çar Samuil ve oğlu yaralandılar, ölülerin arasında saklanarak kaçmayı başardılar.[8][9]
Uranos, bölgede takip eden yıllarda sefer düzenlemeye devam etti, bu operasyonları hakkında ana kaynak Vakanüvis İoannis Skilicis herhangi bir bilgi vermemektedir.[10] Aralık 999 tarihinde, Uranos Suriye'de Antakya valisi (doux) olarak atandı, bu görev Bizans bölgesel askeri komutanlıkların en önemlilerinden biriydi. Önceki doux, Damian Dalassenos'un 998 yılında Fatımi Devleti karşı yapılan Epemiye Muharebesi'nde ölümünü takiben, Basileios'un kendisi bir önceki yıl bölgeye sefer düzenlemişti, bu seferde Batı'da Bulgarlara karşı yaptığı gibi Doğu sınırlarında da istikrar sağlamayı umut ediyordu.[9][11] 1000 yılının baharında, Uranos Basileios'a Tao-Klarceti Gürcü Prensliğini topraklarına katmayı amaçlayan seferinde eşlik etti ve 1001-1002 yıllarında elde edilen yeni mülkleri Gurgen İberya saldırılarına karşı savundu.[9][11]
1001 yılında Fatımi Devleti ile 10 yıllık bir ateş kes sağladıktan sonra, güvenilen Uranos doğu sınırında bulunan bölgelerde Basileios'un temsilcisi oldu ve tam yetkili kişi olarak silahlandırıldı, "doğunun efendisi" (Grekçe: ὁ κρατῶν τῆς Ἀνατολῆς) olarak kendini tanıtan mühürler bastı.[9][12] Noumeritai ve Ataphitai isimli iki Bedevi kabilesinin isyanını bastırdı. 1005-1007 yıllarında Arap asi El-Asfar'a karşı operasyonlara katıldı, asi Arap 1007 yılında nihai olarak mağlup edildi.[9][11] Bu tarihten sonra Uranos hakkında hiçbir şey bilinmemektedir, Antakya'ya doux olarak 1011 yılına kadar ardılı olarak kimsenin atanmaması, o yıla kadar bu görevi yürüttüğünü düşündürtmektedir.[9]
Çalışma aşağıdaki parçalara bölünmüş 178 bölümden oluşur:[13]
Uranos'un kendi eklemeleri, 63. bölüm düşman topraklarına yapılacak akınları anlatır. 64. bölümde düşman yakındayken kamp bozma ve üzerine yürüme problemi yanında düşmanın elinde tuttuğu geçitten zorunlu geçişi tartışır. (Daha erken yazarların çizdiği şekilde) 65. bölüm tek başına kuşatma aletlerini anlatır.[14]
65. bölüm özellikle kuşatma boyunca psikolojik ve diplomatik faktörlerin önemini belirtir. Örneğin, Müslüman düşmanın tahıl, peynir ya da besi hayvanına önereceği yüksek fiyatla aklı çelinebilecek Hristiyan tebaaya bile önlemler almanın önemini belirtir.
Uranos aynı zamanda dindar birisiydi, dünya işlerinden kopmadan keşiş tarzı bir hayat yaşamaya çalışıyordu. Yukarıda belirtildiği üzere Aynoroz'da Büyük Lavra Manastırına muhafız atanmıştır, anlaşılan gençliğinde Aziz Aynorozlu Atanasius ile arkadaştır. Azizin ölümünde ağıt formunda şiir yazmıştır.[15]
Biline iki tane Hagiografi yazmıştır: