Redif ya da yedek,[1] şiirlerde mısra sonlarında, görevleri aynı olan eklerin ya da anlamları aynı olan sözcüklerin tekrarlanmasına denir. Redifler daima mısranın en sonunda bulunur, yani kafiyeden sonra gelir.[2]
Eş görevli eklerin tekrarlanmasıyla oluşan rediflerdir. Türkçedeki yapım ve çekim eklerini kavramadan, ek halindeki redifleri kavramak mümkün olamayacaktır. Ek halindeki rediflerin çoğu, sözcüğe bağlanan ekler olduğundan bu konudaki genel kaide: "sözcüğün köklerinde kafiye, eklerinde ise redif vardır." şeklindedir. Bu kural bilinerek mısraya bakılırsa ek halindeki rediflerin yüzde doksanı mısrada tahmin edilebilir. Ancak bu kaide her zaman geçerli olmadığından yine de "ekler" konusunda bilgi sahibi olunması konunun kavranması açısından gereklidir. Redifler gibi cümleye anlam katan birçok kelime vardır.
Yukarıdaki beyitte, "ı" sesleri, ismin -i hali olduğundan yani, her ikisinin de görevi aynı olduğundan rediftir. Sözcüğün köklerinde ise "ark" sesleri benzeştiğinden bunlar da zengin kafiyeyi oluşturur. Bu beyite pratik yoldan yaklaşırsak: Beyitin birinci mısrasında, kafiyeye söz konusu olan sözcüğün kökü "çark", ikinci mısrada ise sözcüğün kökü "fark"tır. Dolayısıyla, "ı" seslerinin ek olduğu için redif olduğunu pratik yönden söylenebilmektedir. Sözcüğün köklerinde kafiye bulunduğundan "ark" seslerinde de zengin kafiye vardır.
Fakat, bu pratik yol her zaman işlemeyebilir:
Yukarıdaki dörtlükte, sözcüklerin kökleri:
"köy", "su", "de"dir. Görüldüğü gibi sözcüklerin köklerindeki sesler aynı değildir. "y" sesi birinci mısrada sözcüğün köküne dahil olurken, ikinci ve üçüncü mısralarda yardımcı ses (kaynaştırma ünsüzü)'tir. Yani "y" seslerinin görevi farklıdır. Bu durum da kafiye tanımına uygun olduğundan kafiye olarak kabul edilecektir. Aynı durum İstiklâl Marşı'nın üçüncü kıtasında da görülmektedir:
Yukarıdaki dörtlükte ise, sözcüklerin kökleri:
"yaş", "şaş", "aş" ve "taş" sözcükleridir. O halde, bu köklere eklenen "a" sesinin görevinin ne olduğunu incelemek gerekir:
Dize | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 |
---|---|---|---|---|---|
1 | yaş | a | r | ı | m |
2 | şaş | a | r | ı | m |
3 | aş | a | r | ı | m |
4 | taş | a | r | ı | m |
Yukarıda da görüldüğü gibi ilk mısradaki "a" sesi ile diğer "a" seslerinin görevleri farklıdır. Bu özellik sebebiyle, "a" seslerinin kafiye olarak alınması gerekir.
Aynı anlamdaki sözcüklerin tekrarlanmasıyla meydana gelen rediflerdir. Bu tür redifleri mısralarda görebilmek oldukça kolaydır:
Yukarıdaki beyitte "razı değil" sözcükleri redif, ondan önceki "k" sesleri ise yarım kafiyedir.
Bir başka örnek:
Yukarıdaki beyitte "böyle bir söz" sözcükleri redif, ondan önceki "öyle" sesleri ise zengin kafiyedir. Bir başka örnek:
Yukarıdaki beyitte "kimsesi" sözcükleri redif, ondan önceki "r" sesleri ise yarım kafiyedir. Son olarak şuna da dikkati çekmek gerekiyor:
İkinci ve dördüncü mısralarda hem ek halinde redif, hem de sözcük halinde redif bulunmaktadır. Yukarıdaki mısralarda "madan" ekleri "zarf-fiildir.