Rupert Giles

Rupert Giles
Buffy evreni karakteri
İlk görünüm"Welcome to the Hellmouth", (Buffy)
Son görünüm"Chosen", (Buffy)
YaratanJoss Whedon
CanlandıranAnthony Stewart Head
Bilgileri
TürGözetmen

Rupert Giles, Buffy the Vampire Slayer adlı dizide, Joss Whedon tarafından yaratılan baş karakterlerden biridir. Anthony Stewart Head tarafından canlandırılmıştır. Buffy'nin hem akıl hocası hem de ona bir baba gibi olmuştur. Karakterin popülerliği izleyiciler sayesinde ve ayrıca Head'ın performansı sayesinde arttı. Buffy'nin gelişimi sırasında, Joss Whedon bu karakterin üzerinden bir spin-off dizisi çıkartmayı planlamıştır, ancak kanal buna müsaade etmemiştir. Televizyon dizisi dışında da Buffy evreninde bulunmaya devam etmiştir, yani çizgi romanlarda da ortaya çıkmıştır. Dizinin son sezonunda ana kadrodan ayrılmıştır, ama konuk oyuncu olarak birkaç bölümde oynamıştır.

Karakter Tarihi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Giles, 1954 yılında Londra-İngiltere'de, soylu bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Ailesi de üç nesil boyunca Gözetmenler Konseyi için çalışmıştır; babası ile büyük annesi Edna Giles da gözetmendir. Gözetmen olmak da, tıpkı avcı olmak gibi bir çağrıdır. Rupert'a kaderini söyleyen de babası olmuştur. Asî bir gençliğin ardından Rupert Oxford Üniversitesi'nde 21 yaşında eğitimine devam etmiştir. Para ya da biraz da eğlence için kara büyüyle ilgilenen gençlerden oluşan bir gruba katılmış ve burada Ethan Rayne, Philip Henry, Diedre Page, Thomas Sutcliff ve Randall'la arkadaş olmuştur. Büyüyle ilgili ilk deneyimlerini de bu grupta yaşamıştır. Birlikte, Eyghon adlı bir iblis çağırmışlardır, fakat bu iblis, Randall'ı öldürür.

Rupert bu dönemlerde "Ripper" lakabını alır. Geçmişi, onu avlamak için ikinci sezonda "The Dark Age" (Karanlık Çağ) adlı bölümde geri gelir. Genç Ripper, sürekli araba çalıp bunları sürerken yakalanan bir gençtir.

Randall'ın ölümünden sonra Ethan ve diğerleri dağılır, Giles da gözetmen olma kaderini kabul eder. Rupert aynı zamanda British Museum'un müdürlüğünü de yapmıştır.

Sunnydale'deki Hayatı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Gözetmenler Konseyi'nin emriyle, Giles Sunnydale'e gelir ve yerel Sunnydale Lisesi'nin kütüphanecisi olur. Burada yeni nesil avcı Buffy Summers ile tanışır ve onun gözetmeni olup çalışmalar yapmaya başlar. Kütüphane, Buffy ve arkadaşlarının toplantı yeri hâline gelir. Fakat tek bir kusuru vardır; Cehennem Ağzı'nın üzerine kuruludur. Birlikte Scooby Gang dedikleri ekibi kurarak iblislere ve vampirlere karşı Cehennem Ağzında savaş verirler.

Üçüncü sezonda birkaç haftalığına Faith'in de gözetmenliğini yapmıştır. Son sahibi Harmony ve onun vampir çetesi tarafından öldürülünce, Giles Magic Box'un yeni sahibi olur. Orayı uzun bir süre işlettikten sonra yanına eleman olarak Anya'yı alır. Anya, insan hayatına alışmaya çalışırken bir yandan da para kazanmaya çaba gösterir. Daha sonra Giles'ın tam güvenini kazanınca da, Giles İngiltere'ye geri dönerken dükkânı Anya'ya bırakır. Anya, Magic Box'ın başına geçer ve Scooby Gang de ona yardım eder.

Giles Buffy için bir "baba" figürüyken, arkadaşları Willow Rosenberg ve Xander Harris içinse bir yol gösterici olmuştur. Buffy, Willow ve Xander bir sorunları olduklarında daima Giles'a koşmuşlardır. Bu nedenle son iki sezonda Giles'ın İngiltereye dönüşüne herkes üzülmüştür.

Sekizinci Sezonda

[değiştir | kaynağı değiştir]

Giles İngiltere'deki Avcı Organizasyonu'nun başına geçmiştir. İskoçya'daki ve İtalya'daki organizasyonların başlarındaki Xander ve Andrew ile sürekli iletişim içindedir. Faith'in isteği üzerine kontrolden çıkan avcı Gigi'ye karşı beraber çalışırlar. Gigi'yi öldürdükten sonra da birlikte çalışmaya devam ederler.

Sezonun 39. sayısında Twilight'ın etkisi altında olan Angel tarafından öldürülür.

Güçleri ve yetenekleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Giles, Sunnydale'e gelip Buffy'nin gözetmenliğine başlamadan önce Gözetmenler Konseyi'nde yalnızca araştırmalar yapmıştır. Bilgisi iblisler konusunda çok kapsamlı olmasına rağmen gerçek iblislerle yüzleştiğinde hala korkmaktadır. Ama zamanlar Buffy ve arkadaşlarının başından geçen olaylar onu daha tecrübeli hale getirmiştir. Giles her zaman mantıklı düşünmüştür, Buffy'nin aksine duygularının kendisini yönlendirmesine izin vermemiştir. Her zaman olayları kendi kafasında düşünüp tartmıştır ve daha sonra mantıksal olarak en doğru yolu seçip ondan geri dönmemiştir. Fakat, bütün bunlar Giles, Buffy ile tanışmadan öncedir. Buffy'den sonra Giles, ailenin anlamını kavramış ve kendi ailesi yerine Buffy, Xander, Willow ve Anya'yı koymuştur. Her ne kadar bütün bu karakterlerin arada sırada şeytanileştikleri olsa da.[1][2]

Bütün bunlar bir yana, fazlasıyla özel bir yeteneği yoktur.

Giles, hayatını iblislerle savaşmaya adayan bir gözetmendir. Gözetmenler Konseyinden kovulsa bile hiçbir zaman yapılması gereken şeyi yapmaktan vazgeçmemiştir. İblislere karşı savaş verirken ise, pek de fazla ilişkilere girmeye kendisi de onay vermemektedir. Ama gençlik yıllarındaki ilişkilerden bazıları dizide belirtilmiştir. Ve aynı kendisi gibi iblislere karşı savaşan kadınlarla da birlikteliği olmuştur.

Buffy, bir bölümde insanların beyinlerinden geçenleri okuma gibi bir güce sahip olmuştur. Ve annesinin beyninden Giles ile birlikte gençken birlikte olduklarını okumuştur. Giles ve Joyce bu birlikteliği fazla ileri götürmediklerini söylemişlerdir. Buffy'ye bunu gençlik yıllarına dayandırarak açıklamışlardır.

İlk sezonun ilerleyen bölümlerinde okula gelen bilgisayar öğretmeni Jenny Calendar, kütüphaneye bilgisayar kayıt sistemini getirme çabasındadır. Willow ve birkaç öğrenci ile birlikte çalışarak bütün kitapları bilgisayara okutmaya çalışırlarken Giles, Jenny ile tanışır. İlk başta birbirlerini pek de sevmeyen bu çift zamanla sevgili olacaklardır. Giles, Jenny'nin teknolojiye olan merakını bir türlü sevememiştir, çünkü kendisinin arası kitaplarla çok daha iyidir ve teknoloji de ona göre yeni bir şeydir. Ama Jenny daima onu yeniliklerle tanıştırmaya çalışmaktadır. Kütüphanedeki bilgisayarların ona ne kadar kullanışlı olacağını göstermek istemektedir.

Giles, daha sonra Jenny'nin iblislerin varlığından haberi olduğunu öğrenir ve buna sevinir. Çünkü bir ortak noktaları çıkmıştır. Bir bilgisayar iblisini yenmeleri konusunda Scooby Gang'e yardımcı olan Jenny, kendisini Giles'a kanıtlamıştır. Giles ise Buffy ve arkadaşlarına onun güvenilir olacağını söyleyince, Jenny de onların ekiplerindeki yerini almıştır. İkinci sezonda sonunda Giles hislerini Jenny'ye açmıştır. İkisi randevulara çıkmaya başlamışlardır ve ilişkileri ilerlemiştir. Ama Giles'ın, Jenny'nin gerçekte kim olduğuna dair en ufak bir fikri yoktur. Giles, geçmişinden gelen arkadaşlarının ölümleriyle yüzleşirken, gençliğinde yaptığı bir büyü yüzünden Jenny'nin neredeyse ölümüne sebep olmuştur bir bölümde. Bu olaydan sonra Jenny, Giles'tan biraz uzaklaşmıştır. Ama daha sonra araları düzelmiştir.

Buffy ve Angel birlikte olduktan sonra, Angel ruhunu kaybetmiştir. Aynı sıralarda Jenny'nin geçmişinden gizli bir akraba ise çıkagelmiştir. Giles, Jenny'nin bir çingene olduğunu öğrenmiştir. İzleri takip ederek Jenny'nin gizemli akrabasının geldiği çingene kabilesi ile Angel'a ruhunu geri verme lanetini uygulayan çingenelerin aynı olduklarını keşfetmişlerdir. Giles, Jenny'nin Sunnydale'e yalnızca Angel'ı izlemek için geldiğini öğrendiğinde yıkılmıştır. Ve Buffy ile birlikte olduğunda ruhunu kaybedeceğini de önceden bilmektedir, yine de bunu Buffy'ye söylememiştir. Çünkü bunun kaçınılmaz bir şey olduğunu düşünmüştür daha önce. Jenny, Angel'ın kendi ailesinden bir çingeneyi öldürmesi için Angel'dan intikam alma görevi ile gelmiş, ancak kendisini Giles'a kaptırmıştır. Her ne kadar Giles'ın ona karşı olan duyguları değişmese de Jenny'den uzak durmak zorundadır onun Buffy'ye yaptıklarından dolayı.[3]

Angel ruhunu kaybettiğinde, Buffy şeyi öğrenince Jenny'den onu tekrar lanetleyip ruhunu geri koymasını istemiştir. Ama Jenny bunu yapamayacağını çünkü bu büyülerin antik tarihte kaybolduklarını açıklamıştır. Bu olaydan sonra herkesin kendisine sırt çevirmesiyle Jenny, kendisini Buffy'e affettirmek istemektedir. Çünkü Giles ile ancak o zaman tekrar birlikte olabilecektir. Jenny, Angel'ın ruhunu geri getirecek büyüyü bulur ama Angelus onu, diğerlerine söyleyemeden öldürür. Giles, bu olaydan dolayı Angel'a karşı olan güvenini tam anlamıyla kaybetmiştir. Çünkü Angel ve Angelus arasındaki farkı kimse anlayamamaktadır.

Giles'ın üniversite yıllarından bir arkadaşı olan Olivia arada sırada konuk oyuncu olarak gelmiştir, Giles ile birlikte olmuşlardır. Ama romantiksel anlamda bir ilişki yaşamamışlardır. Sadece kısa sürelik birbirlerini kullanmışlardır.

  1. ^ Willow'un şeytanileşmesi hakkında; "Willow Rosenberg".
  2. ^ Anya'nın tekrar intikam iblisi olması konusu; "Anya Jenkins".
  3. ^ Bu konu hakkında "Angel" sayfasını ziyaret ederek daha fazla bilgi edinebilirsiniz.