Şişirilmiş mors derisinden şamandırada kürek çeken Sallirmiut adamı, 1830[1] | |
Önemli nüfusa sahip bölgeler | |
---|---|
Diller | |
Eskimo - Aleut dillerine giren bir dil (kaydedilmediği için "bilinmiyor") | |
Din | |
|
Sallirmiut İnuitleri ya da Sallirmiutlar (Doğu Kanada İnuitçesi Sallirmiut «Salliq sakinleri», İngilizce Sadlermiut, Sagdlirmiut,[1] Sallirmiut, Sadlermiut Inuit[2]), Kanada'da Hudson Körfezi'nde Coats Adası, Walrus Adası ve Southampton Adasında yaşamış olan[2] ve 1902-03 yılında Avrupalı balina avcıları tarafından bölgeye getirilen yabancı salgın hastalıklardan tamamı etkilenip soyları tükenen Eskimo halkı. Anakaradaki İnuit gruplarından farklı bir kültüre sahip olan Sallirmiut İnuitlerinin Dorset kültürünün (Tuniit) mirasçısı olduğu düşünülmektedir;[3][4] zira günümüzdeki Kanada İnuitleri Dorset kültüründen sonra gelişen Thule kültürünün mirasçısıdırlar. Bununla birlikte, aksini gösteren bir kanıt ortaya konmadığı sürece, Sallirmiutların kültürünün Dorset ve Thule kültürlerinin kombinasyonu olabileceği görünüyor.[5]
Adalarda yaşadıklarından diğer İnuit gruplarından izole bir yaşam sürdürmüş olan Sallirmiutların dilleri hakkında hiçbir örnek bilinmiyor; komşu İnuitlerin gözlemlerine göre "baby talk" gibi "strange dialect" bir dil konuştukları kaydedilmiştir.
Günümüzde Sallirmiut İnuitlerinin toprakları kuzeyden gelen Aivilik İnuitleri tarafından işgal edilmiş olup Sallirmiut adı Southampton Adasında Coral Harbour (Salliq ya da Sadlerk[3]) yerleşiminde yaşayan Aivilikler ve Güney Baffin Adasından gelen İnuitler için de kullanılmaktadır.[2]
1824 yılında George Francis Lyon kaptanlığında HMS Griper gemisi Hudson Körfezindeki Coats Adasında Cape Pembroke burnuna demir atınca balina avcıları "garip lehçe" (strange dialect) konuşan Eskimo kabilesine rastlarlar ve o kabile Sadlermiut olarak kaydedilir.[9]
O zamandan beri Batılıların Sallirmiutlarla teması devam eder. Fakat, diğer Amerika Yerlileri gibi bunlar da Yeni Dünya'ya yabancı olan Eski Dünya'nın kolera, difteri ve çocuk felci gibi hastalıklarından çabuk etkilenmiş ve 1896 yılına gelindiğinde ise yalnızca 70 Sallirmiut hayatta kalmıştı. Sonra, 1902 sonbaharında Southampton Adasında Cape Low[10] burnuna yanaşıp demir atan Active adlı Britanya ticaret/balinacılık[11] gemisindeki hasta bir denizciden yayılan, muhtemelen grip,[12] tifo, tifüs olduğu düşünülen salgın hastalığa bütün Sallirmiutlar yakalanmış[5][9] ve 1902-03 kışında ise tamamı ölmüştür.[2][11] 1903 yılından 1908 yılına kadar Southampton adasında hiçbir insana rastlanmamıştır.[6] Bilinen iki kurtulanı vardı ve o çocuklar da Rankin Inlet'te yaşamışlardır.[13]
1954 ve 1955 yıllarında Arktik Kanada'daki Eskimo ev kalıntıları üzerine Smithsonian Enstitüsü'nden Henry B. Collins çalışmıştır.[14] Collins, Native Point denen bölgede karakteristik Sallirmiut kültürüne ait arkeolojik sit tespit etmiş ve bu kültür hakkında ilk kez kapsamlı bilgi edinilmiştir. Ayrıca bunların Dorset kültürünün son kalıntıları olduğuna dair de kanıtlar bulunmuştur.[10] Daha sonra yapılan yeni genetik (mitochondrial DNA) araştırmalar Sallirmiut ile Dorset kültürleri (Tuniit) arasında süreklilik olduğunu destekler.[15]
Sallirmiutların Aleutların (Unangan) ayrılığına benzer biçimde diğer İnuit halklarından ayrı bir lehçe konuştuğu ve eşsiz bir kültüre sahip oldukları sık sık belirtilir ve bunun tarihî kısıtlamalar ile çevre uyumunun ilkesel sonucu olduğu düşünülür,[16] oysa Paleo-Eskimo (Thule kültürü öncesi, İnuit öncesi) grupların en azından bazı genetik akını olmuş olabilir.[17] Bu sebeple, Sallirmiutların kültürel farklılığının açıklanmasına yönelik çeşitli teoriler üretilmiştir:
Son yıllarda iskelet kalıntıları üzerinde yapılan human mitochondrial DNA (mtDNA) araştırmaları[18] Sallirmiutlarla diğer gruplar arasındaki genetik ilişkiyi açıklamak için daha fazla bilgi sunar. Thule (A % 100) ve Dorset (D % 100) her ikisinin varlığını Sallirmiutlardaki A (% 46) ve D (% 54) haplogrupları gösterir.[19] Bu kanıt, istatistik farklılıklarıyla birlikte, Sallirmiutların Thule kültüründen gelen daha yeni gen akışıyla Dorset kültürünün kalıntıları olduğunu,[20] yaklaşık bin yıl önce iki grup arasında cultural displacement gerçekleştiğini gösterir.[19][21] Benzer biçimde, Paleo-Aleut iskelet kalıntılarında da A ve D her iki haplogrupların aynı oranda bulunduğu, aynı zamanda Neo-Aleut populasyonda % 73 A ve & 27 D olduğu tespit edilmiştir.[19] Bu tutarsızlık Dorset ve Thule geçişiyle Aleut Adalarındakilerle aralarında bir nüfus değişimi olmadığının göstergesi olabilir,[21] ki bunun anlamı Sallirmiutların aslında Dorset kültürünün son kalıntıları olmamış olabilir.
Anakara İnuitlerinin aksine iglu ve deri çadır kullanmaz, barınaklarını kireç taşından yarı yarıya yere gömülü dairesel bir şekilde inşa ederlerdi. Balinanın çene kemiklerinden uzunca yapılmış çerçeve üstüne düz kireçtaşı blokları koyar onun üzerini de yosunlu toprak kesekleriyle yalıtırlardı. Işık girişin üzerindeki bir açıklıktan sağlanır pencere olarak da fok bağırsağından saydam sugeçirmez gergi kullanılırdı. Erzaklarını saklamak için çok sayıda dolap ve sandıkları vardı.[6][13]
Diğer Eskimo - Aleut halkları gibi Sallirmiutlar da avcı ve toplayıcıdırlar. Geçimlerini esas olarak balıkçılık, rengeyiği, halkalı fok (Pusa hispida), Kutup ayısı ve mors avcılığıyla sağlarlar.[22] Anakara İnuitlerinin aksine Sallirmiutlar balina avcılığı ve kürk için tuzaklama yöntemine çok az ilgi gösterdikleri Coral Harbor'daki ticaret karakoluna uğrayan tüccarlar tarafından kaydedilmiştir.[2][23]
Sallirmiutlar, anakaradaki Aivilik İnuitleri, kâşifler ve tüccarlarla olan ilişkilerinde genelde temkinli mesafede durmuşlardır.[24] Bunun sebebi, Southampton adasının balina avcılığı bakımından zengin potansiyeli olması burayı Aivilikler için cazip hâle getirmesi ve Denesulinece konuşan Sayisi Denelerinın rengeyiği sürülerinin peşinden kuzeye taşınmasıyla başgösteren tarihi çatışmalar olabilir[23]
Sallirmiutlar Merkezî İnuitler (Central Inuit, Central Eskimo) kültür grubuna dahil edilir.[25][26] Üretim araçları yontma taştandır ve birincil avları mors ile Kutup ayısıdır.[26] Zeminde bolca bulunan taşlar yerine yontma taşları kullanırlar ve diğer İnuitlerle ticaret yapmayı reddederlerdi. Konutlarda dikey döşeme taşı kullanımı ve yanı çentikli yaprak taşların bıçak ucu olarak kullanılması Dorset etkisinin göstergesidir.[27]
Sallirmiutların dili bilinmiyor; ancak anakaradaki komşularından oldukça farklı olduğu anlaşılıyor.[28] Komşuları onların "baby talk" («bebek konuşması») gibi konuştuklarını belirtmişlerdir, fakat İnuit dillerinin farklı bir lehçesi konuştukları anlamına gelmesi net değildir ya da temas kurma dili olarak bir pidgin olabilir.[29]
Sallirmiutların soyu tükendikten yıllar sonra South Hampton adasına yeni İnuit göçmenler gelmiştir. Güney Baffin Adasından gelen Ukumiutlar adanın doğusuna, Nunavik'ten (Arctic Quebec) gelen Nunavimmiutlar adanın güneyine ve Aivilik İnuitleri de batısına Kivalliq Bölgesine (o zamanki Keewatin) ait Chesterfield-to-Repulse kıyılarına yerleşmiştir.[13] Bugün "Sallirmiut" adı gündelik dilde adaya sonradan gelen bu yeni göçmen İnuitler için kullanılmaktadır.[2]