Stalag V-A | |
---|---|
Kuruluş | 1939 |
Kapanış | 1945 |
Tür | Nazi toplama kampı |
Konum | |
Koordinatlar | 48°53′N 9°11′E / 48.88°K 9.19°D |
Hizmet bölgesi | Nazi Almanyası |
Ana kurum | Wehrmacht |
Stalag V-A, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın Ludwigsburg kentinde inşa ettiği savaş esiri kampı.
Esir kampı, bir zamanlar Alman süvari birliklerinin bulunduğu bir askeri kampın sahasında inşa edildi. Kırmızı tuğladan yapılmış ahırlar Ekim 1939'de binalara çevrildi. Kampta büyüyen mahkûm nüfusunu barındırmak için ahşap baraka kulübeler inşa edildi.[1]
Kamp içindeki binaların çatıları, Almanca “savaş esiri” anlamına gelen Kriegsgefangenen için “KG” olarak işaretlendi. Müttefik Devletler'in uçaklarının yanlışlıkla kampın vurulmasını engellemek için çatılara büyük kırmızı haçlar çizildi.
Yayılan hapishane kompleksi yerleşkelere bölündü. Her yerleşkenin çevresi, üst kısmında yüksek voltajlı bir tel kullanan on beş metre yüksekliğinde çift dikenli tellerle çevrildi. İki çit arasındaki boşluk, karışık bir dikenli tel kütlesiydi. Esirlerin tarafında tel ile çit arasında paralel bir tel koyuldu, zemine yaklaşık altı metre mesafede, yere altı ila sekiz inç yukarıya yerleştirildi. Buraya giren her kişi anında vurularal öldürüldü. Çit boyunca tamamen silahlı gözetleme kuleleri vardı.
Kampta tutulan ilk mahkûmlar Polonyalılardı, 1939'da Polonya'nın Nazi işgali sırasında esir alındı. Savaş ilerledikçe, diğer milletlerden mahkûmlar Stalag V-A'ya getirildi. Kampın Nisan 1945'teki tahliyesi sırasında, Almanya ile savaşan her devletin vatandaşları kampta hazır bulundu. Kampta bulunan en büyük nüfus Sovyet esirlerindi. 1941-1942 arasında çok sayıda Sovyet esir bu kampa getirildi. Diğer esirlerden ayrı tutuldular ve diğer ülkelerin esirlerine uygulanandan daha sert muamele gördüler. Nazilerin Sovyet savaş esirlerine karşı işledikleri suçlar kapsamında binlerce Sovyet esir yetersiz beslenme ve hastalık nedeniyle öldü.[2]
Bunun yanında Fransızlar, Belçikalılar, Hollandalılar, İngilizler, İtalyanlar ve Amerikalı mahkûmlar da çok sayıda vardı.
Özellikle çalışma kamplarından fazlasıyla kaçma girişimleri oldu. Bu kaçış girişimlerinden biri Ekim 1943'te Hollandalı mahkûm Arie Verouden tarafından yapıldı. Aralık ayında yakalandı ve iki yıl hapis cezasına çarptırıldı.[3]
Savaşın bitiminden sonra binlerce esir çoğu Nazi ordusunun kullandığı binalara transfer edildi.