Taban kayması, buzun altındaki eriyen suyun kayganlaştırıcı olarak davranması nedeniyle buzulun yatak üzerinde kayması eylemidir. Bu hareket büyük ölçüde bölgenin sıcaklığına, buzulun eğimine, yatağın pürüzlülüğüne, buzuldan gelen eriyen su miktarına ve buzulun boyutuna bağlıdır.
Bu buzullar kayarken oluşan hareket, özellikle buzul tabanındaki herhangi bir sismik olayın neden olabileceği sarsıntılı bir harekettir. Hareketin büyük oranda, basınçlı erime suyundan veya buzulun altındaki suya doymuş çok küçük çökellerden kaynaklandığı bulunmuştur. Bu, kayma hızını yavaşlatan sert bir yüzeye karşılık, buzulun üzerinde hareket edebileceği daha pürüzsüz bir yüzey sağlar. Her ne kadar erimiş su, taban kaymasının en yaygın nedeni olsa da, suya doymuş çökelin de bu buzulların yaptığı taban hareketinin %90'ına kadar rol oynayabildiği gösterilmiştir.
Bazal kaymada görülen etkinliklerin çoğu, dik bir yamaç üzerinde duran ince buzullar içerisinde gerçekleşir ve bu durum çoğunlukla yüzeydeki eriyen su akışının zirve yaptığı yaz mevsiminde gerçekleşir.[1] Taban kaymasını yavaşlatabilen veya durdurabilen etkenler buzulun bileşimi ve aynı zamanda çevredeki ortamla ilgilidir. Buzulun hareketi, ister buzulun içinde ister buzulun altında olsun, molozlar tarafından engellenir. Bu durum, özellikle üzerinde bulunduğu eğimin düşük olması durumunda, buzulun yaptığı hareket miktarını büyük oranda etkileyebilir. Bu çökeltinin neden olduğu çekiş, moloz alttaki çökeltiye veya onu taşımaya yardımcı olan suya karışırsa, sürekli hareket eden bir buzulu durdurabilir.
Büyük Göller, görece zayıf ana kaya üzerindeki kaymanın bir sonucu olarak taban erozyonu nedeniyle oluşmuştur.[2]