Bu madde, öksüz maddedir; zira herhangi bir maddeden bu maddeye verilmiş bir bağlantı yoktur. (Şubat 2023) |
Tassos Leivaditis | |
---|---|
Doğum | 15 Nisan 1922 Atina, Yunanistan |
Ölüm | 30 Ekim 1988 (66 yaşında) Atina, Yunanistan |
Meslek | Şair; yazar; deneme yazarı; senaryo yazarı; edebiyat eleştirmeni; söz yazarı |
Vatandaşlık | Yunan |
Edebî akım | Modernizm |
Anastasios-Pandeleïmon "Tassos" Leivaditis (Yunanca: Αναστάσιος-Παντελεήμων "Τάσος" Λειβαδίτης) 1922-1988 arasında yaşamış bir Yunan şairi. [1]
Leivaditis, (Paskalya'yı takip eden ilk Cumartesi günü) [1] 15 Nisan 1922'de Atina, Yunanistan'da doğdu. Ebeveynleri Lisandros Leivaditis ve Vassiliki Kondopoulou idi. [2] Ailesinin kökenleri Mora'nın Kontovazaina bölgesine dayanıyordu.
Atina Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu ancak 1941'de Yunanistan'ın Alman işgali başlangıcında, çalışmalarını bıraktı ve Direniş ve Ulusal Kurtuluş Cephesinin gençlik örgütü EPON'a katıldı.[1] 1943'te, işgal sırasında, babası öldü.[2]
İşgalin kalkmasından sonra, 1944'te sol cenahta siyasi olarak aktif olmaya devam etti ve bu tutuklanmasına yol açtı. Ulusal hükûmet ile Sol arasındaki Varkiza Anlaşmasının ardından Şubat 1945'te serbest bırakıldı.
1946'da Leivaditis, Georgios Stoupas ve Alexandra Logotheti'nin kızı olan Maria Stoupa ile evlendi. Dimitris Photiades'in editörlüğündeki Free Letters edebiyat dergisinde, ilk şiirini "Tο τραγούδι του Xατζηδημήτρη" (Hacı Dimitri'nin Şarkısı) yayımladı.[3] 1947'de, Themelio'nun (Vakfı) edebiyat dergisinin yayınlanması için çalışan gruplar arasındaydı.
1948'de İç Savaş sırasında tekrar tutuklandı ve Limni adasındaki Mondros'a sürgün edildi.[2] 1949’da, İç Savaş’a milli hükûmet kazanarak son verir, Yunan Solcuları için sürgün ve hapishane olarak kullanılan ana merkeze (Makronisos adası) gönderildi. "Zalim" ve "yıkıcı" düşüncelerinden vazgeçmesi defalarca istenmesine rağmen reddetti ve sonunda Bozbaba adasındaki hapishaneye ve ardından da ana karadaki Hadjiıcostas hapishanesine nakledildi. 1951'de annesi vefat etti. Leivadit, belgelerini imzaladı ve serbest bırakıldı.[3]
1954 yılında, 1967'ye kadar görev yaptığı ana Sol gazetesi Avgi'de (Şafak) edebiyat eleştirmeni olarak çalışmaya başladı. Leivaditis, hapis ve sürgünde geçirdiği yıllar boyunca, yetkililer tarafından ilk yayınlandığında "muhrip" olduğu düşünülen, aralarında "Dünya'nın Dönüm Noktalarında Rüzgarlar" olan bir dizi şiir besteledi. 1955 yılında "isyana teşvik" suçundan tutuklandı. Temyiz Mahkemesi, aynı yıl yapılan duruşmada onu suçsuz olduğunu ilan etti.[3] Şiirin kendisi, Varşova'da düzenlenen 1955 Dünya Gençlik Festivali'nde Birincilik Şiir Ödülü'ne layık görüldü.[2]
21 Nisan 1967 askeri darbesinde, politik ideolojisi nedeniyle Leivadit işsiz kaldı. Sonunda, 1969'da, zamanın Fantasio gibi popüler, yüksek tirajlı dergilerinde, siyasi risklere rağmen editörler ve yayıncılar tarafından Sol'un diğer birçok yazarının tuttuğu işe alınan çeşitli mahlaslar altında yazmaya başladı.[4]
Leivaditis'in şiiri, The The Lamp veThe Blind Man adlı eserlerinin aynı Yunanistan'da 1983 yılında İngilizce yayınlanana kadar şiirleri ana kara dışında pek bilinmiyordu.[5] Eleştirmenler, varsayılan inançlarına rağmen, Leivaditis'in şiirinin metafizikle materyalizmin ötesine geçen bir şekilde ilgilendiğini buldu. Bağımsız Anglikan haftalık gazetesi Church Times, şiirinin " Haç'ın paradoksal küfürlerinden St John'a daha yakın" olduğunu ve şair "ciddiyetsizliğe benzer olağanüstülükten kurtarılmış dürüstlükle Tanrı deneyimi" söyledi.[6][7][8] Bir başkası, Leivaditis'in şiirlerini "gerçek ile acımasızca yüzleşmeler" olmasına rağmen "feragate tek renkli zafer şarkısı olmayan" ancak "varoluş için esas olarak ağıtlar" olarak okuduğunu belirtti.[9]
Leivaditis, Yunan yazar Kostas Kotzias ile birlikte, Yunanistan'ın ilk Yeni Gerçekçi filmlerinden biri olan Synoikia To Oneiro'nun (Hayal Mahallesi) senaryosunu yazdı. Filmin baş rolünde yönetmen Alekos Aleksandrakis vardı, film 1961'de piyasaya sürüldü. Yetkili makamlar,bulundurduğu "şüpheli toplumsal içerik" ve müziğini Mikis Theodorakis tarafından bestelenmesinden dolayı prömiyerinin yapılmasını ertelediler ve başlangıçta sadece Atina'da gösterilmesine izin verildi.[10] Yetkili Bakanlık tarafından uygulanan birçok sansür kurgularına ve kesilen kısımların imha edilmesine rağmen film Yunan sineması tarihinde bir dönüm noktası olarak görülüyor.[11][12]
Leivaditis ve Mikis Theodorakis ile sürgündeyd ive onunla ilk kez sürgünde tanıştı. Beraber, Yunan besteci Theodorakis ile söz yazarlığı alanında ilerlediler ve Leivaditis'in şiirlerini müziğe döktüler.[13] Leivaditis sık sık Theodorakis'e pek çok turnesinde eşlik etti ve konserin bir parçası olarak şiir okudu.[13]
Leivadit, 30 Ekim 1988'de Atina Genel Hastanesinde, iki aort anevrizması ameliyatından kaynaklanan komplikasyonlar nedeniyle öldü.