Vigilante filmleri (İng: Vigilante movies) sistemin ve yasaların toplumun huzurunu korumada yetersiz kaldığı savına sığınarak, yetkisi olmadığı halde kaba güce ve silaha sarılıp asayişi ve düzeni korumaya kalkışan kişi veya gruplarla ilgili yapılmış filmlere verilen addır. Sinemadaki en ünlü örneği 1974 - 1994 yılları arasında çevrilen ve başrollerinde Charles Bronson'un oynadığı 5 filmden oluşan Death Wish serisidir.
Sinemadaki bu tür, yapısı gereği western filmlerinin yerlerini yavaş yavaş polisiye ve dedektif filmlerine bırakmaya başladığı 1960'lı ve 1970'li yıllarda ortaya çıkmaya başlamıştır. Ayrıca bu yıllar ırk sorunu, ekonomik zorluklar ve Vietnam savaşının etkileriyle ABD'de toplumsal huzursuzluğun arttığı, insanlarda güven duygusunun zedelendiği bir döneme denk gelmekteydi.
İngilizcede "uyanık, açıkgöz, ihtiyatlı, tetikte" anlamlarını taşıyan vigilant sıfatı, Latinceden İngilizceye 15. yüzyılda girmiştir ve Latince benzer anlamları taşıyan vigil ve vigilare'den gelmektedir. vigilant sıfatının isim hali olan vigilante ise İngilizcede "yasal yetkisi olmadan kendi düşüncesine göre düzen korumaya çalışan kimse" anlamını taşımaktadır.
Vigilante kelimesinin Türkçede tek kelimelik tam bir karşılığı yoktur. Vigilante bir "intikamcı" veya "cezalandırıcı" değildir, zira sadece kendisine zarar vermiş olanın peşine düşmez, onun benzerlerini cezalandırarak kendince toplumsal bir görevi yerine getirir. "Yasa koruyucu" da değildir, bu şekilde görevlendirilmemiştir ve görevlendirilmesi de mümkün değildir.
Vigilante filmlerinin bazı ortak özellikleri şöyle özetlenebilir. Genelde filmin kahramanı başlarda yasalara saygılı, toplumda saygın bir yeri olan maddi durumu yerinde biridir (Death Wish'de Charles Bronson ünlü bir mimardır) ya da mesleğine bağlı yetenekleri olan biridir (The Brave One'da Jodie Foster çalışkan bir radyo programcısıdır). Filmlerin açılış bölümlerinde bu kişilerin liberal görüşlü oldukları, hayata sıkı sıkıya bağlı oldukları, insan hayatına değer verdikleri, şiddete ve silaha karşı oldukları vb. özellikleri vurgulanır. Daha sonra bunların başına bir felaket gelir (Bronson'un karısı ve kızı serserilerce tecavüze uğrar ve öldürülürler, Jodie Foster'in de sevgilisi sokakta öldürülür, kendisi ağır yaralanır). Dünya görüşlerinin gereği önce polisten ve yasalardan yardım beklerler. Suçlular ya yakalanamaz ya da yasaların boşluklarından yararlanarak kısa sürede serbest kalırlar. Yaşadıkları trajik olayın akabinde uğradıkları hayal kırıklığı bu kişilerin değişime uğramaları için yeterli bir motivasyon oluşturur. Onlar artık yasaları kendileri uygulayacaklardır. Birer "vigilante" olmuşlardır. Bundan sonra geceleri "ava çıkacaklar" ve bizzat kendi canlarını yakanlar olmasa bile o gruptan saydıkları insanların canlarını yakmaya başlayacaklardır. Konumları gereği önceleri kendilerinden şüphelenilmez. Hatta suç oranlarında meydana gelen düşüşten dolayı yetkililer durumdan gizliden gizliye memnun bile olurlar. Ancak olayın dozunu kaçırdıklarında uyarılırlar.[1][2]
Vigilante filmlerinin bir listesi:[3]