Makale serilerinden |
Yeşil sol, terim kullanıldığı ülkelerde çevrecilik, feminizm, sosyalizm ve pasifizm unsurlarını birleştiren siyasi bir görüşü ifade eder. İnsan dışındaki diğer türlerin haklarına doğru bir genişleme ile öncelikle sosyal adalet ve insan hakları odaklı bir ideolojidir. Karar alma süreçlerinde doğrudan katılım ile birlikte hiyerarşik tutumlar aşılmak istenir. Çevreye dair hedeflerini, kapitalist düzenle uzlaştırmaya çalışan merkez sol yeşil partilerin ile nadiren görülen ve anti-feminist görüşler içeren (Letonya Yeşiller Partisi ve Meksika Ekolojist Yeşiller Partisi gibi) merkez sağ yeşil partilerden farklı biçimde, çevreye dair eşitlik vurgusunu öne çıkararak kullanır.[1]
Yeşil sol, sosyalist veya Marksist ilkeleri benimseyen çeşitli örgütler tarafından kullanılsa da sınıf bilinci, işçi sınıfı devrimi ya da öncü partinin rolü gibi unsurlara vurgu yapan sosyalizm ve komünizmin önceki versiyonlarından farklı olarak çevrenin korunmasına daha fazla vurgu yapar. İktidar hedefinden çok bu konuda gündem yaratarak çeşitli toplumsal eylemleri tetiklemek isteyen yeşil sol düşünce kapitalizmle mücadelenin emek ya da işçi sınıfı üzerinden değil çevre sorunları ve buna bağlı gelişen sorunlar üzerinden olması gerektiğini savunur.
Avrupa'da yeşil sol, çoğunlukla 1968 hareketlerinin ardından gelişti. Kıtadaki eski komünist partilere yönelik eleştiriler, gençlik hareketi ve savaş karşıtı hareketin içinde gelişen eleştirel tutum, merkez-sol ve komünist partilerin çevre ve yeni ortaya çıkan ekolojik sorunlar hakkında görüşler geliştirememesi bu düşünceyi güçlendirdi. Bu çerçevede 1990'larla beraber yükselen küreselleşme ve postmodernizm tartışmaları içinde gelişen post-materyalizm, post-anarşizm, ekofeminizm gibi sentez düşüncelerden güç aldı. Böylece devrim fikrinden uzaklaşılmasıyla eski komünist partilerin kalıntıları ya yeniden kuruldu ya da mevcut yeşil partilerle birleştirildi.
"Yeşil sol" ifadesi bir düşünce olduğu gibi siyasi parti isimlerine ve düşüncelerine de yansımıştır. Bu çizgideki partilerin örnekleri arasında Hollanda'daki GroenLinks,[2] Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Yeşiller Partisi, İzlanda'daki Sol-Yeşiller Hareketi ve Yeni Zelanda'daki Aotearoa Yeşiller Partisi yer almaktadır.
Türkiye'de Yeşiller Partisi ile başlayan bu konudaki siyasal tutum, çeşitli partilerin çevre üzerine politikalarına yer yer yansımakla birlikte Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, kısa adıyla Yeşil Sol Parti, adında doğrudan bu ifadeyi kullanmaktadır.[3]
Bu eğilimdeki oluşumlar, çoğunlukla sol partiler olmak üzere çeşitli partilerin şekillenmesinde rol adlılar ya da seçimlerde ortak listelere katıldılar. Örneğin Hollanda'da GroenLinks partisi 1989 yılında komünist, pasifist, sol görüşlü Hristiyan ve yeşil partilerin birleşmesiyle kuruldu. İtalya'da Aralık 2007'de, Yeşiller Federasyonu, iki komünist parti ve küçük bir demokratik sosyalist partiden oluşan ve Sol - Gökkuşağı olarak bilinen bir seçim koalisyonu kuruldu.