Çek defteri diplomasisi ya da çek karnesi diplomasisi, ülkeler arasındaki ekonomik yardım ve yatırımları diplomatik menfaat sağlamak için açıkça kullanan bir dış politikayı tanımlamak için kullanılır.
Doğu Asya'da bu terim genellikle Çin (Çin anakarası'nda) ve Çin Cumhuriyeti (Tayvan'da) arasındaki dünya çapında özellikle Pasifik'te "tanınma" rekabetini tanımlamak için kullanılmıştır.[1]
Daha yakın zamanlarda bu terim, ayrılıkçı Güney Kafkasya devletleri Abhazya veya Güney Osetya'nın bir dizi Pasifik ada ülkeleri tarafından diplomatik olarak tanınmasıyla ilgili olarak ortaya atılmıştır. Nauru, Rusya'dan 50 milyon ABD doları yardım karşılığında her iki ülkeyi de tanımıştır. Tuvalu, Abhazya'dan gelen tatlı su sevkiyatı ve Rusya'dan gelen yardım teklifinin ardından Abhazya ve Güney Osetya'yı da tanıdı. Vanuatu Abhazya'yı (ancak Güney Osetya'yı değil) Nauru'ya verilene eşdeğer miktarda Rus yardımı yapıldığından şüphelenilmesinin ardından tanıdı. Tuvalu ve Vanuatu o zamandan beri kendi tanımalarını geri çektiler ve Gürcistan ile ilişkilerini yeniden kurdular. Nauru şu anda Abhazya veya Güney Osetya'dan en az biriyle diplomatik ilişkileri olan tek Pasifik ada devletidir.[2]
Bu terim Almanya ve Japonya'nın I. Körfez Savaşı sırasında ve sonrasında uluslararası katılımını tanımlamak için kullanılmıştır. Her iki ülke de İkinci Dünya Savaşı sonrasında Müttefik işgali altında hazırlandıklarında anayasalarına konulan kısıtlamalar nedeniyle koalisyona asker gönderememiştir (bkz. Japonya Anayasası'nın 9. maddesi ve Almanya Federal Cumhuriyeti için Temel Yasa 87a). Bunun yerine savaş çabaları için büyük miktarda finansmanı gönüllü olarak sağladılar. Bununla birlikte, Almanya diğer bölgelerde ilave NATO donanma birimleri de bulundurmaktaydı.[kaynak belirtilmeli] Katar, Fransa ile ilişkilerini düzeltmek için bu politikayı Nicolas Sarkozy döneminde uygulamıştır. Katar, dış dünya ile ilişkileri düzeltmek için Fransa'dan ihtiyacı olmadığı halde 80 Airbus almış, Libya ile Bulgaristan arasındaki Bulgar hemşire sorununda arabuluculuk yapıp fidye parasını ödemiş, çeşitli Fransız şirketlerine ortak olmuş, yine Katar diplomatik krizi sırasında ABD'nin kendi yanında durması için 72 adet F-15 alıp üstüne Boeing firması ile 36 adetinin üretimini de sağlamıştır.[3][4]