Son onyıllardaki ekonomik büyüme nedeniyle kentsel yoksulluk büyük oranda ortadan kaldırılmıştır, ancak günümüz Çin'de yoksulluk kırsal alanlarda daha yoğundur.[1][2][3] Son otuz yıldır Çin'de yoksulluğun azaltılmasındaki dramatik ilerleme çok iyi bilinmektedir. Dünya Bankası'na göre bu dönem boyunca 500 milyon insan aşırı yoksulluktan kurtarılmıştır; 2011 satın alma fiyatı paritesi oranı çerçevesinde günde 1,90 Amerikan doları ya da bundan daha az parayla geçinen insanların yüzde oranını ölçerek 1981 ile 2012 yılları arasında yoksulluk oranı %88'den %6,5'e düşmüştür.[4]
1970'lerin sonlarında geniş kapsamlı ekonomik reformların uygulanmasından beri yer almış olan ekonomik büyüme, kişi başına gelirde gözle görülür büyük bir artışa neden oldu ve bu, dünyanın başka yerlerinden daha fazla insanı yoksulluktan kurtarılmasına yardımcı olmuştur. 1990 ile 2000 yılları arasında kişi başına gelir oranı 200 ABD dolarından 1000 ABD dolarına yükseldi. 2000 ile 2010 yılları ise 1000 ABD dolarından 5000 ABD dolarından çıkıp Çin, orta gelirli ülkelerin arasına girmiş oldu. 1990 ile 2005 yılları arasında Çin'deki ilerleme, küresel yoksulluktaki azaltmalarının dörtte üçünü oluşturdu ve dünyanın Birleşmiş Milletler Binyıl Kalkınma Hedefleri'nin arasındaki yoksulluğu yarıya indirme hedefine ulaşabilmesinde büyük bir faktördü. Bu başarı; uzun bir ekonomik büyüme sürecine dayanan hızlı genişleyen bir işgücü piyasasının; kentsel sübvansiyon gibi bir dizi devlet transferinin; ve bir kırsal emeklilik sisteminin uygulanmasının bir kombinasyonu ile sağlandı.[5] Gallup şirketinin gerçekleştirdiği bağımsız çalışmalar, Çin'deki yoksulluk oranının 2007 ile 2012 yılları arası %26'dan %7'ye indiğini gösterir.[6] Dünya Bankası tahminlerince ise uluslararası yoksulluk sınırının altında yaşayanların 2014'te %4,1'e düştüğünü gösterir.[4]
Tüm bunlara rağmen, gelir farklılıkları eş zamanlı olarak artmıştır. Gelir eşitsizliğinin artışı en çok deniz kıyısındaki kentsel, kıyısal alanlar ile kırsal iç bölgelerdeki yaşam standartları arasındaki farklara bakarak gözlemlenebilir.[7][8] Sağlık ve eğitim çıktılarında da eşitsizlik artmış,[9] ve etnik azınlıkların eşitsiz çıktıların olması daha fazla dikkat çekmiştir.[10] Durumu hafifletmek için Çin hükûmeti; kentsel göçü teşvik etmenin yanı sıra kendi politikalarını fakir alanlarda ve fakir aileler için eğitim, sağlık ve ulaşım altyapısını daha fazla finanse etme yönünde değiştirmiştir.[11] Buna ek olarak, hükûmet, toplumsal farklılıkların azaltılmasına yardımcı olmak için ekonomiyi, yatırım ve ihracattan yerel tüketime ve kamu hizmetlerine doğru yeniden dengelemeye çalışıyor. Yoksulların yoksul bölgelerden daha gelişmiş kentsel alanlara taşınması da kırsal yoksulluğun üstesinden gelmek için bütüncül planın bir parçası olarak uygulanmaktadır.[12]