İsmail Bilen (1902 doğumlu siyasetçi)

İsmail Bilen
Türkiye Komünist Partisi Başkanı
Görev süresi
Nisan 1983 - Kasım 1983
Yerine geldiği Mustafa Suphi
Yerine gelen Yok (Makam kaldırıldı)
Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri
Görev süresi
1974-1983
Yerine geldiği Zeki Baştımar
Yerine gelen Nabi Yağcı
Kişisel bilgiler
Doğum 18 Ekim 1902
Çamlıhemşin, Rize, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm 18 Kasım 1983 (81 yaşında)
Doğu Berlin, Doğu Almanya
Vatandaşlığı Osmanlı İmparatorluğu, Türkiye, Sovyetler Birliği
Milliyeti Türk
Partisi Türkiye Komünist Partisi
Bitirdiği okul Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi
Mesleği Siyasetçi · yazar
Takma adı Marat, Lâz İsmail, S. Üstüngel

İsmail Bilen (18 Ekim 1902, Çamlıhemşin - 18 Kasım 1983, Doğu Berlin), tarihsel Türkiye Komünist Partisinin 1973-1983 yılları arasında liderliğini üstlenen komünist siyasetçi.

Çamlıhemşinli bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Burada tamamladığı rüştiye eğitiminin ardından, ailesi ile göç ettiği İstanbul'da motor makinistliği yaptı ve İstanbul'un İtilaf Devletleri tarafından işgal edildiği 1918-1922 yılları arasında çeşitli eylemlere katıldı.

Parti üyeliği ve Moskova

[değiştir | kaynağı değiştir]

1922’de yasa dışı Türkiye Komünist Partisine girdi; ardından parti tarafından eğitim görmesi için Sovyetler Birliği’ne gönderildi. 3 yıl boyunca Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi KUTV’da eğitim gördü.

1926 yılında Viyana’da yapılan konferansta KUTV’daki öğrencilerin parti örgütlerinin güçlendirilmesi için yurda dönme kararı alınmasıyla Adana il sekreteri olarak Türkiye’ye döndü. Adana'da işçiler arasında örgütlenme faaliyetlerinde bulundu. 1927 Adana Demiryolu Grevinin yapılmasını sağladı. Daha sonra konferansta yeni seçilen parti yönetiminin cumhuriyet rejimine ve Kemalizme destek verilmesi kararına karşı çıktığından dolayı görevden alınarak İstanbul’daki basın yayın çalışmalarında görevlendirildi. 1927 Tevkifatı sonucunda Merkez Komitesi üyelerinin çoğunun tutuklanmasından sonra Şefik Hüsnü’nün onayı ve Komintern’in aday göstermesiyle yeni Merkez Komitesine alındı. 1929 yılındaki toplu tutuklamalara kadar bu görevi sürdürdü. Ağustos 1928'de Nâzım Hikmet'le birlikte Sovyetler Birliği'nin Gürcistan sınırından kaçak olarak Türkiye'ye girdikten sonra bir şikayet sonucunda Hopa ilçesine bağlı Peroniti köyünde yakalandı ve Hopa Cezaevine gönderildi. 1929 başında salıverilse de Nisan ayında yeniden tutuklandı. İzmir’de yargılandı ve 1933 yılına kadar Diyarbakır Cezaevinde tutuklu kaldı. Cumhuriyetin 10. yılı için çıkarılan af yasası ile serbest kaldıktan sonra Moskova’ya gitti ve yaşamının sonuna dek bir daha ülkesine dönmedi.

1934 TKP Merkez Komitesi Plenumunda örgüt sekreterliği görevine getirildi. Komintern’in 1935 yılındaki 7. Kongesinde alınan ve komünist partilerin yükselen faşizm tehlikesine karşı sosyal demokratlar ve diğer antifaşist partilerle ittifak yapmasını öngören Halk Cephesi siyaseti gereği olarak TKP yönetiminden Türkiye'de partinin siyasi faaliyetlerinin sonlandırılması, partililerin Cumhuriyet Halk Partisi veya Halkevleri gibi kuruluşlarda çalışmaları ve basın-yayın faaliyetleriyle faşizmi deşifre etmeleri istendi.

Bu dönemde Moskova’da bulunan Bilen Komintern’in önde gelen isimleri olan Georgi Dimitrov, Dmitry Manuilsky, Otto Wille Kuusinen, Wilhelm Pieck ve Klement Gottwald gibi geleceğin komünist önderleriyle beraber çalıştı. Komintern’de çeşitli görevler üstlenen Bilen, Türkiye Komünist Partisinin gerek Komintern gerekse Sovyetler Birliği ile olan ilişkilerinde ölümüne dek anahtar isim oldu.

II. Dünya Savaşı sırasında ve hemen sonrasında Moskova Radyosunda Türkçe yorumlar yaptı. 1943 yılında Komintern’in feshedilmesiyle partinin desantralizasyon dönemi de resmen kapanmış oldu. 1944 yılında partinin öncülük ettiği Faşizmle ve Vurgunculukla Mücadele Cephesi faaliyetleri sonucunda bir TKP toplu tutuklaması daha yaşandı. 1946 yılında çok partili yaşama geçilirken açılan sosyalist partiler kapatılırken yeni bir TKP karşıtı yoğun bir tutuklama yaşandı. Kore Savaşına karşı duran TKP bu dönemde de baskı gördü.

Bu dönemde yurt dışındaki Bilen’in faaliyetlerinin en önemlisi 1958 yılında Bizim Radyonun kurulması oldu. Ayrıca bu dönemde birçok sosyalist ülkeyi gezen Bilen, 1956 yılında ziyaret ettiği Çin ile ilgili izlenimlerini İnci Irmağı adlı kitabında topladı.

1960’lı yıllarda Zeki Baştımar ile birlikte parti merkezinin Doğu Almanya'ya taşınmasını sağladı. 1962 yılında TKP'nin merkezi olarak faaliyete geçmesi yeniden başladığında Zeki Baştımar liderliğinde Merkez Komitesi Dış Büro adı altında örgütlenen yeni parti yönetiminde Nâzım Hikmet ile birlikte yer aldı. İlk dönemlerde faaliyetler ağırlıkla yeni kurulan Türkiye İşçi Partisine (TİP) destek olunması şeklindeydi.

TKP 12 Mart 1971 darbesinden sonra aktif olarak yurt içinde de örgütlenmeye başladı. Bilen’in bu dönemde etkisi çok arttı. TKP’nin Sesi radyo yayını Avrupalı işçilere daha sık yayınlanmaya başladı. 1973 Merkez Komitesi toplantısında Zeki Baştımar'ın görevden alınarak İsmail Bilen MK Genel Sekreteri oldu. Bu dönem TKP’nin tarihindeki en kitlesel ve en yoğun siyasi faaliyet yürüttüğü Atılım Dönemi olarak adlandırıldı.

İsmail Bilen 12 Mart'ın ardından gerek yurt içi gerekse yurt dışında TKP’ye yönelen kesimlerin partiye katılmasını ve partinin yeniden güçlenmesini, ülkede siyasi etkisinin hızla artmasını sağladı.

İdeolojik ayrışmalar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bilen savunageldiği aşamalı devrim perspektifi gereğince, ülkenin geçmişinde bir burjuva sosyal devrimi süreci yaşandığı halde küçük burjuva üretiminin halen yoğun oluşuna bağlı olarak, Ulusal Demokratik Devrim ya da İleri Demokratik Devrim tezini savundu ve CHP’deki bazı adayların uluslararası tekellere ve yerli işbirlikçi burjuvaziye karşı, sermayenin temerküzünden olumsuz etkilenen ve proleterleşen küçük burjuvazinin temsilcisi olduğu ve büyük burjuvaziye karşı mücadelede işçi sınıfının müttefiki olan ara sınıflardan biri olduğu görüşüyle, 1973 ve 1977 seçimlerinde CHP listesindeki ilerici adaylara oy verilebileceğini salık verdi. 1979 seçimlerinde ise Bilen'in liderliğinde TKP, parti çizgisindeki bağımsız adayları destekledi. Parti bu dönemde bütün enerjisini DİSK, İlerici Gençler Derneği (İGD) ve İlerici Kadınlar Derneği (İKD) gibi "demokratik kitle örgütleri" üzerinde yoğunlaştırdı. 1978 yılında toplanan MK Plenumunda Bülent Ecevit iktidarının verdiği sözleri yerine getirmediğinden hareketle parti içi muhalefet ortaya çıktı ve Nihat Akseymen liderliğinde Londra merkezli grup partiden ihraç edildi.

12 Eylül sonrası

[değiştir | kaynağı değiştir]

12 Eylül darbesinin ardından 1981 Mayıs ayında başlayan TKP operasyonlarında binden fazla partili tutuklandı. 1983 Nisan MK Plenum toplantısında genel sekreterlik görevinden ayrılıp sembolik bir işlevi olan parti başkanlığı görevini üstlendi, yerine daha önce yardımcı genel sekreter seçilmiş olan Nabi Yağcı'nın MK Genel Sekreteri olmasını önerdi. Bu görev devri yaklaşık 40 yıllık aradan sonra aynı yıl içinde yapılan TKP 5. Kongresi tarafından onaylandı. Bilen açılış konuşmasını yaptığı bu kongrenin hemen ardından 18 Kasım 1983’te Berlin’de öldü.

İsmail Bilen yaşamı boyunca çok sayıda takma adla tanınmıştır:

  • Laz İsmail (En tanınmış lakabıdır. Nâzım Hikmet'in İşte Böyle Laz İsmail adlı şiirinde de geçmektedir.)
  • Marat veya İsmail Marat (Parti içinde kullanılan bu ilk yaygın takma adı Fransız devrimci Jean-Paul Marat'tan esinlenilmiştir.)
  • Erdem (TKP'nin Sesi ve Bizim Radyo yayınlarında çoğunlukla kullandığı addır.)
  • Savaş Üstüngel veya S. Üstüngel (1960'lar ve 1970'lerdeki yazılarında, kitaplarında kullandığı takma addır.)
  • İ. Bilen (Adının özellikle Atılım Döneminde parti içindeki yaygın kullanılan kısaltmasıdır.)
  • İstanbul Hemşehrileri, Alev Yayınları, 1991
  • Kore Nire, S. Üstüngel, Ürün Yayınları
  • Savaş Yolu, S. Üstüngel, Savaş Yolu Yayınları
  • Savaş Yolu (Üstüngel'den notlar), İsmail Bilen, Alev Yayınları, ISBN 975-335-026-0
  • TKP: Doğuşu, Kuruluşu, Gelişme Yolları, S.Üstüngel, Alev Yayınları, ISBN 975-335-040-6

Konuyla ilgili yazılan eser

[değiştir | kaynağı değiştir]
  • Burak Gürel, Fulya Özkan, “İsmail Bilen”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce, cilt 8: Sol içinde, İletişim Yayıncılık, 2007, İstanbul, s.294-309