İşad, eski Türklerdeki yüksek rütbeli komutanları tanımlamak için kullanılan terimdir. (Örneğin Böri Şad) Bu kavram ayrıca Araplar tarafından Hazar Türklerinin komutanlarını tanımlamak için Kağan Beg biçiminde kullanılmıştır.[1] Bu ünvana en çok, eski Türk yazıtlarında ve Bugut Yazıtı'nda rastlanmaktadır.[2] Ünvanın Türklerdeki bilinen ilk kullanıcısı Göktürklerin kurucusu Bumin Kağan'ın babası Bilge Şad'dır.[3]
Eski Türklerde şadlar kağanın soyundan gelirdi. Ordu komutanları olan şadların üstünde de Köl İç Çor ve Apa Tarkan gibi tecrübeli ve büyük komutanlar bulunuyordu ve bunlar da yine hükümdar çocukları idiler.[4] Şad ünvanı, askerî ünvanın yanında idari bir anlam da taşımıştır. Eski Türklerde şad, devlet yönetiminde yabgudan sonra gelen rütbedir.[5] Göktürk Yazıtları'nda geçen şadapıt (şadlar) ifadesi ise bu ünvanın çoğuludur.[5] Karahanlılar, şad terimi yerine "ilig han" kelimesini kullanmışlardır.[6] Kimi zaman şad ünvanına çeşitli eklentiler yapılarak yeni ünvanlar oluşturulmuştur. (Nadulu şad gibi.)[7]
Ünvanın Türkçe olup olmadığı tartışmalıdır. Alman Türkolog Annemarie von Gabain'e göre, "Şad, Tigin, Tarkan gibi unvanların tanımadığımız Orta Asya dillerinden, özellikle Orta İran dillerinden gelmiş olabilirler" diye belirtilmiştir.[8]