Paul Le Roux | |
---|---|
Doğum | 24 Aralık 1972 Bulawayo, Rodezya |
Takma ad(lar) | |
Suçlama(lar) | cinayet, para aklama, uyuşturucu ticareti, silah ticareti, organize suç, dolandırıcılık |
Yakalanma durumu | Tutuklu |
Paul Calder Le Roux (d .24 Aralık 1972) eski yazılımcı, suç karteli patronu ve ABD Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi (DEA) muhbiridir.
1999'da, Microsoft Windows için ücretsiz ve açık kaynaklı bir disk şifreleme yazılımı olan E4M'yi geliştirdi. E4M'nin koduna dayanan açık kaynaklı TrueCrypt yazılımını geliştirdiği de iddia edilse de TrueCrypt ile ilişkisini reddetti.[3]
26 Eylül 2012'de Amerika Birleşik Devletleri'ne uyuşturucu sokmak için komplo kurmaktan tutuklandı. Uyuşturucu ticareti ile ilişkili cezasının hafifletilmesi ve itiraf edeceği diğer suçlar için dokunulmazlık karşılığında yetkililerle işbirliği yapmayı kabul etti. Anlaşma üstüne geniş bir yasadışı ticaret imparatorluğunun bir parçası olarak işlenen yedi cinayete karıştığını veya doğrudan katıldığını itiraf etti.
Le Roux, Haziran 2020'de 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.[4]
Le Roux, 24 Aralık 1972'de Bulawayo'daki Lady Rodwell Doğumevi'nde doğdu ve evlatlık verildi. Doğum belgesinde adı "bilinmiyor" olarak geçer ve babasına dair bir bilgi içermez.[3][5][6] Biyolojik annesinin kimliği açıklanmadı; bir kaynak annesinin fakir bir ergen olduğunu iddia ederken bir diğerine göre anneannesi Amerikalı bir senatörle evliydi.[3]
İki aylıkken, asbest madeni kasabası Mashava'da yaşayan bir çift tarafından evlat edinildi ve Paul Calder Le Roux adını aldı. Ebeveynleri ona evlat edinildiğinden hiç bahsetmemişti ancak çeşitli aile üyeleri evlatlık olduğunu yıllar içinde öğrenecekti ve Le Roux'un kendisi bunu ancak 2002'de öğrenecekti.ref name=ref06 />[5][6] Küçük bir kız kardeşi vardı. Onu evlat edinen ebeveynleri ve ailesi tarafından çok seviliyordu.[3]
Robert Mugabe'nin iktidara gelip beyaz azınlık yönetimini sona erdiği 1980'deki siyasi olayların ardından aile, Paul'un daha iyi bir eğitim görmesi için 1984'te Güney Afrika'ya taşındı. Krugersdorp maden kasabasında yeni bir ev kurdular. Burada Le Roux'un babasının kömür madenciliği faaliyetlerini yöneten bir şirket kurmasıyla aile zengin oldu.[3][5]
Kısa bir süre sonra Le Roux, babasının arabasını yıkaması karşılığında ilk bilgisayarını aldı. Gençken uzun boylu, şık ve yakışıklı olarak tanımlanırdı fakat çok sosyal değildi ve sporla ilgilenmiyordu. Salondaki televizyona bağlı oyun konsolunda oynayacağı video oyunu Wing Commander'a tutku seviyesinde bağlanmıştı.[3]
15 veya 16 yaşındaki Le Roux, polisin ailesinin evini araması üstüne pornografi satmaktan tutuklandı. Aile olayı gizli tutmayı başardı. Tutuklanmasının ardından Le Roux daha da münzevi hale geldi. Mükemmel bir öğrenci olarak, Güney Afrika okullarında zorunlu olan Afrikaans'ı öğrenmeye "ölü bir dil" diyerek karşı çıktı ve sonunda 16 yaşında okulu bırakırdı.[3] Yerel bir programlama kursuna katılığı çok başarılı oldu. Bir yıllık kursu sekiz haftada tamamladı.[3][6]
ABD'ye ailece gittikleri bir tatilinden döndükten sonra 17 yaşındaki Le Roux, Güney Afrika'dan ayrılmaya karar verdi ve sekiz ay sonra Birleşik Krallık'a gitti.[3][5] Yazılımcı olarak iş buldu ve 1994'te gelecekteki eşi Michelle ile tanıştı.[5] ABD'de altı ay geçirdikten sonra,[3][5] 1995'te Michelle'in peşinden Avustralya'ya gitti. Çift evlendi ve Le Roux Avustralya vatandaşlığı aldı.[3] Perth ve Sidney'de yaşadılar.[7] Çiftin çocuğu olup olmadığı belli değil - bazı kaynaklar bir oğlu olduğunu söylerken,[3][7] bazıları Le Roux'un ilk çocuğunun (oğlu) ikinci karısından olduğunu iddia ediyor.[5]
Le Roux'un gençliği hakkında çok az şey bilinmektedir ve bilgilerin çoğu gazeteci Evan Ratliff tarafından ortaya çıkarıldı.[8] Bu bilgiler de esas olarak Le Roux'a yakın, başlangıçta isimsiz bir kaynağa dayanıyordu. Daha sonra bu kaynağın Le Roux'un kuzeni ve eski çalışanı Mathew Smith olduğu söylendi.[4]
Le Roux'un 1990'ların ikinci yarısından itibaren Usenet'te çeşitli yazılar yazdığı bilinmektedir. Bu yazıların bazıları oldukça teknik şifreleme tartışmalarıdır, diğerleri ise trolleme olarak özetlenebilir. Le Roux, Avustralya'ya karşı sert sözlü saldırılar ve ırkçı yorumlar da dahil olmak üzere sık sık öfkeli, alaycı ve saldırgan mesajlar yayınlıyordu. Çeşitli vesilelerle, daha sonra diğer kullanıcıların tepkilerinden keyif aldığını ifade ederdi.[3]
1995 yılında Le Roux, World Away Pty adlı bir işletmenin sahibi olarak kayıtlara geçti.[3]
1997-1998 civarında Le Roux E4M (Encryption for Masses, Kitleler için Şifreleme) programını geliştirmeye başladı. İlk sürüm 18 Aralık 1998'de piyasaya sürüldü.[9] Ürün, tüm diskleri şifreleyebilir ve isteğe bağlı olarak makul reddedilebilirlik (şifrelenmiş dosyaların varlığını gizleme) yeteneğine sahiptir. Le Roux, yazılımın "sıfırdan" yazıldığını iddia etti. Yazılım ücretsiz ve kaynak koduyla birlikte yayınlandı.[3][5] E4M web sitesinin "Politika" bölümünde Le Roux hükûmetlerin elektronik veri toplamaya giderek daha fazla bel bağladığını belirten bir tür manifesto yayınladı. On yıldan fazla bir süre sonra "Five Eyes" olarak anılacak olan beş devletle bağlantılı olan Echelon gibi projelere atıfta bulunarak, şifrelemenin sivil özgürlükleri korumanın tek yolu olduğunu belirtti.[10]
Önceki iki yıllık emeğinden hiçbir geliri olmayan Le Roux mali sıkıntılar yaşıyordu. 1999'da Brisbane'de ilk karısından boşandı. Le Roux'a yakın kaynaklar boşanmayı "şiddetli" olarak tanımlarken,[3] diğer bir kaynak çiftin dostane yollardan ayrıldığını ifade ediyor.[5]
Le Roux önce Hong Kong'a ardından da Rotterdam'a taşındı ve burada Lilian Cheung Yuen Pui adlı bir Hollanda vatandaşıyla evlendi. Çiftin kısa süre sonra bir oğlu oldu.[3][5]
E4M'den para kazanmak için 2000 yılında SW Professionals'ı kurdu. Güney Afrika merkezli şirket, E4M özelleştirmesi dahil olmak üzere programlama hizmetleri sunuyordu. Web sitesine göre 5 ila 6 çalışanı vardı. Le Roux'un kendisinin Güney Afrika'da nadiren görüldüğü ve hala istikrarsız bir mali durum içinde olduğu söyleniyordu.[3]
2001 yılında, E4M hakkında Le Roux'nun birkaç yıldır yazıştığı bir müşterisi Wilfried Hafner, Le Roux'ya ulaştı. Hafner, Le Roux'ya yeni kurduğu SecurStar şirketinde bir pozisyon teklif etti. Le Roux, E4M ve Scramdisk'e (bu yazılımın geliştirici Shaun Hollingworth da SecurStar'a girdi ve 2019 ortasından beri hala burada çalışıyor[11]) dayanan şirket tarafından geliştirilen DriveCrypt ürününü için bir motor geliştirmekti. Hem Hafner hem de Hollingworth, Le Roux'yu yenilikçi fikirlere katkıda bulunan yetenekli bir programcı olarak anar.[3][5] 2002 yılında Hafner, Le Roux'un SecurStar için yaptığı çalışmaların bir kısmını kullanarak E4M üzerinde çalışmaya devam ettiğini keşfetmesi üzerine Le Roux kovuldu. Bununla birlikte, Hafner ve Le Roux kişisel olarak uzlaştılar ve bir süre iletişim halinde kaldılar.[3]
Aynı sıralarda Le Roux, Kanada ve Romanya'da açmayı planladığı bir çevrimiçi kumarhane için bir oyun motoru üzerinde çalışıyordu. Hafner, Le Roux'yu "pazarlamacı değil" diye niteledi ve "oyuncuları oynamaya nasıl getirebileceğini görmemişti" dedi.[3] 2001 yılında Le Roux, SSD Software adlı bir şirketin yöneticisi olarak kayıtlara geçti. SW Professionals Ekim 2002'de battı ve Le Roux, Usenet'te yayınladığı bir bildirim ile freelance iş aramaya başladı.[3]
Şubat 2004'te E4M kodu üzerine inşa edilen TrueCrypt'in ilk sürümü, kendilerini "the TrueCrypt Team" olarak adlandıran anonim geliştiriciler tarafından piyasaya sürüldü.[3][12] Geliştiricileri isimsiz kaldığı için, Le Roux'nun Hafner da dahil olmak üzere eski SecurStar meslektaşlarından bazıları, Le Roux'nun işin içinde olduğundan şüphelendiler ancak herhangi bir kanıt bulamadılar. Gerçek geliştiriciler 2017 itibarıyla bilinmiyor.
Johns Hopkins Bilgi Güvenliği Enstitüsü'nde bilgisayar bilimleri profesörü ve 2014'teki TrueCrypt inceleme ekibinin lideri Matthew Green'e göre, TrueCrypt "anonim kişiler tarafından yazılmıştı; Paul Le Roux adını kullanan biri tarafından yazılmış veya tamamen farklı biri tarafından da yazılmış olabilir."[3]
Hafner, TrueCrypt geliştiricilerinin iletişim e-posta adresine bir yürütmeyi durdurma uyarısı gönderdi. TrueCrypt Ekibi, Usenet'te yaptıkları duyuru ile TrueCrypt'in geliştirilmesini ve dağıtımını derhal durdurdu bildirdi.[3][13] Ekip üyesi David Tesařík, Le Roux'nun ekibe kendisiyle SecurStar arasında hukuki bir anlaşmazlık olduğunu bildirdiğini ve dava hakkında yorum yapmaması için hukuki tavsiye aldığını belirtti. Bu nedenle, TrueCrypt'in meşruiyetini onaylayamadı veya reddedemedi, gelişimini belirsizlik içinde tuttu.[13][14] Haziran ayında yeni bir sürüm yayınlandı[15] ancak bu sürüm farklı bir dijital imzaya sahipti ve geliştiriciler artık "the TrueCrypt Foundation" adını kullanıyordu. Proje, bilinmeyen bir kaynaktan finansman aldı.
TrueCrypt tartışmasına yanıt veren Le Roux son Usenet postunda "buradaki saf spekülasyon (genellikle gerçek olarak kabul edilir) zarar verici ve bazı durumlarda iftira niteliğinde" yazdı. Bu, gerçek adını kullanarak yaptığı son çevrimiçi hareket olabilir.[3]
Le Roux'nun TrueCrypt ile olan ilişkisi 2016 itibarıyla hala belirsizliğini koruyor. Le Roux, TrueCrypt'i geliştirdiğini Mart 2016'daki bir duruşmada reddetti ve E4M yazdığını da doğruladı.[2] Öte yandan, 2007 civarında çalışanlara sabit disklerini E4M ve daha sonra TrueCrypt ile şifrelemelerini emretmişti.[16]
2003 yılında, Le Roux, çeşitli Usenet gruplarına, ABD'deki iş bağlantılarını aradığını bildiren bir talep gönderdi:
“ | Avrupa merkezli özel yatırımcılar olarak Florida merkezli yeni bir şirket kurmamıza destek olacak ABD vatandaşı veya green card sahibi birini arıyoruz. Bütün evrak işleri tarafımızdan yapılacak olarak ABD yasalarına uymak için böyle birini arıyoruz. Bu dünyada hiçbir şeyin bedava olamdığını biliyoruz. Bu yüzden size yardımınız karşılığında 500 dolara varan ödeme yapacağız. Sadece gerçek kişiler başvursun. İlgilenmeyen gelmesin.[3][5] | „ |
2004 civarında, Kosta Rika'daki bir avukatın tavsiyesi üzerine Le Roux, çevrimiçi kumar faaliyetlerini bıraktı ve reçeteli ilaçların çevrimiçi satışı için birkaç web sitesi ve çağrı merkezi kurdu.[3][5][6][17]
Bu sitelerden sipariş vermek için, müşteriler tıbbi geçmişleri ve semptomları hakkında formlar doldurarak seçtikleri ilaçları sipariş eder ve kredi kartıyla ödeme yapardı. Formlar, hastayı şahsen hiç muayene etmemiş olmalarına rağmen sipariş edilen ilaçlar için reçete yazan ABD'deki doktorlara iletiliyordu. Reçete, müşterinin siparişiyle birlikte ABD'deki bir eczaneye yollanıyordu ve bu eczane de ilacı gönderiyordu. Hem doktor hem de eczane sipariş için bir komisyon alıyordu.[3][16][17] Savcılık 2014 yılında "[RX Limited'in] bazı müşterilerinin ellerinin soğuk ve şu anda yerin 6 fit altında olduğunu (İngilizce'de mezarda anlamına gelen bir deyiş)" iddia etti.[6]
RX Limited, hizmetlerinin reklamını spam e-posta yoluyla yaptı. Belirli bir web sitesinin reklamını yapan mesajlar spam filtreleri tarafından hızla engellendiğinden RX Limited sürekli yeni siteler açıyordu. RX Limited kendi alan satıcısı ABSystems'i kurup çok daha fazla alan adı oluşturabilene kadar alan aları GoDaddy gibi alan satıcılarından ayrı ayrı satın alınıyordu. 2012 yılına kadar LegitScript, dünyadaki kayıt dışı çevrimiçi eczanelerin yarısından fazlasının ABSystems aracılığıyla iş yaptığını tahmin ediyordu.[18]
İşletme yasal olarak gri bir alanda faaliyet gösteriyordu ancak birçok çalışan ve eczacı yasal bir iş yapıldığı izlenimine sahipti. Her siparişin reçetesi de vardı. Sistem müşterilerin siparişlerini takip ediyor ve kısa bir süre içinde alışılmadık derecede büyük siparişler oluşturulursa bu siparişler engelleniyordu. Sistem aynı zamanda düzenlemedeki belirgin değişikliklere de adapte olmuş gibi görünüyordu. Eczacılara reçeteleri yazan doktorların ruhsatları gösteriliyordu ve pazarlamacılar, RX Limited tarafından uyuşturucu madde satılmadığını vurguluyordu. En az bir defa bir eczacıya, RX Limited tarafından sunulan ilaçların hiçbirinin nakliyesinde herhangi bir yasal sorun olmadığını teyit eden eski bir DEA ajanının iletişim bilgileri verildi.[16]
İşletme oldukça karlıydı. ABD İç Gelir İdaresi, RX Limited'in yalnızca 2005 yılından 1,5 milyon dolardan fazla vergi borcu olduğunu hesapladı. Bu borç hala ödenmemiş durumda.[5]
RX Limited'in web siteleri aracılığıyla sunulan ilaçlar şunları içermektedir:[16]
Siparişleri onaylayan ve müşteri şikayetlerini çözen çağrı merkezleri başlangıçta İsrail'de kuruldu. Bu çağrı merkezlerindeki çalışanlara, müşterilere Amerikan tarzı isimler vermeleri ve çağrı merkezin Utah'da bulunduğunu söylemeleri söylendi.[16]
Bu çağrı merkezlerinden birinin adı Beit Oridan'dı (daha sonra IBS Systems ve son olarak da SCSM olarak yeniden adlandırıldı). Kudüs merkezli işletme 2005 yılında iki İsrailli kardeş tarafından tescil edildi ve Le Roux yönetime karışmayan bir ortak oldu. Kardeşlerden biri 2006 yılının Temmuz ayında, diğeri 2007 sonbaharında hiçbir resmi açıklama yapmadan şirketten ayrıldı ve Le Roux şirketi doğrudan yönetirken diğer iki İsrailli yönetici şimdi doğrudan onun altında çalışıyordu.[16]
2008 sonbaharında, Kudüs çağrı merkezinin iki yöneticisi, Tel Aviv'de yeni bir çağrı merkezinin açılışını denetlemekle görevlendirildi. Yeni çağrı merkezi 2009 yılında CSWW (Customer Service World-Wide) adı altında açıldı ve müşteri hizmetlerini devralırken Kudüs merkezli SCSM muhasebe ve şirket altyapısını yönetmeyi üstlendi.[16]
RX Limited büyümeye devam ederken, Le Roux Filipinler'de çağrı merkezleri açmaya başladı ve bu çağrı merkezlerinin yönetici pozisyonlarına SCSM yöneticileri tarafından işe alınan İsrailliler getirildi. Le Roux, Manila'da hayat pahallılığının İsrail'e göre çok daha düşük olmasına rağmen İsrail düzeyinde maaş verdi ve böylece işi cazip bir fırsat gibi gösterdi. Le Roux İsrailli çalışanlara Manila'nın çeşitli mahallelerinde daireler tuttu ancak dairelere ihtiyacı olduğunu belirterek sık sık bu çalışanları başka dairelere yerleştirdi. 2010 yılına gelindiğinde 1.000'den fazla çalışanı olan en az on çağrı merkezi vardı.[16]
2011'de ABD hükûmetiSoma'nın dağıtımını sınırlayarak eyaletler arası satışı yasakladı ve eczanelerin bu ilacı satmak için özel DEA onayı alması şartını getirdi. Soma, RX Limited'in en çok satan ilaçları arasında yer aldığından, şirket pazar payının yaklaşık üçte birini kaybetti ve küçülmek zorunda kaldı. Le Roux, Tel Aviv çağrı merkezini kapatmaya ve Kudüs ofisini küçültmeye karar verdi.[16] Siparişleri yerine getirmek için Meksika'dan ABD'ye ilaç kaçakçılığı yapmaya başladı.[19]
RX Limited'in hızla genişlediğini ve 2008'in sonlarında sürekli anlaşma yapmak için yeni eczane arandığını fark eden İsraildeki çağrı merkezinin iki yöneticisi, ABD'de kendi eczanelerini açma olasılığını gelişigüzel bir şekilde tartışmaya başladı. Le Roux'nun şirketinde çalışmaya devam ederken kendi işlerini de kurabileceklerini düşünüyorlardı.[16]
Bu gündelik konuşmadan birkaç ay sonra, iki yöneticiden biri Filipinlere yollandı ve içlerinden biri Dave Smith olan tanımadığı üç ortakla bir iş toplantısı yapacağı söylendi. Smith yöneticiyi Le Roux'dan çalmakla suçlarken yönetici buluşmanın yapıldığı yattan atıldı ve üstüne ateş açıldı. Her iki taraf için de faydalı olacak planları olduğunu öğrenen Smith, onu tekrar yata çekti. Le Roux daha sonra yöneticiyi hırsızlıktan yaptığından şüphelenilmesi durumunda öldürüleceği konusunda uyardı ve benzer tehditlerin ayrılması durumunda da geçerli olacağını söyledi.[20][6][16][17]
Le Roux, Eylül 2007 ile 2008 arasında, Zimbabve hükûmetinin el koyduğu beyaz çiftçilerin tarım arazilerini 99 yıllığına kiralamak, lobici ve eski İsrail istihbarat subayı Ari Ben-Menashe'nin yardımıyla Mugabe'ye lobi yapmak için 12 milyon dolar harcadı. Planı, beyaz çiftçileri tarım arazilerine geri getirmekti. "Zimbabve'yi tekrar beyazların kontrolü altına almak istediği" iddia edildi.[20][5][17] Le Roux, medyada bilinen tek açıklamasında Washington gazetesi The Hill'e şunları söyledi: "Geçmişte adaletsizliğin yaşandığını ve toprak reformu programının bunu düzelttiğini kabul etmek istiyoruz."[20][21] Tarım arazisi kira sözleşmelerinin, Mugabe'yi iktidardan uzaklaştırmaya kadar giden daha büyük bir planın bir parçası olduğu söylentileri vardı. Le Roux 2008 civarında planlarından vazgeçti.[20]
2007'de Le Roux, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde kerestecilik işlerine girdi.[20][18] Yine 2007-2008 civarında Le Roux, Vanuatu hükûmetinin kauri ağaçlarının kesilmesine izin vermesi için lobi yapmak üzere Ben-Menashe'yi işe aldı. Anlaşma ayarlandı ancak Le Roux ortadan kayboldu.[17] Le Roux, 2008'in sonları ile 2009'un başları arasında tüm kerestecilik işlerinden çekildi.[20]
Le Roux 2007 yılında ailesini Manila'ya, lüks ve korumalı Dasmariñas mahallesindeki bir eve taşıdı ve işlerini buradan denetledi.[3][5]
O zamanlar yasal olarak gri bir alanda olan çevrimiçi eczane işinin ticari başarısının farkına varan Le Roux, 2007 yılı civarında yasadışı faaliyetlerini çeşitlendirmeye ve genişletmeye karar verdi.[20][3][5][22] Bunlar arasında kerestecilik, değerli metal madenciliği, altın kaçakçılığı, arazi anlaşmaları, uyuşturucu ticareti, silah kaçakçılığı ve kara para aklama yer alıyordu.[20][22][23] Manila, Hong Kong, Kolombiya, Afrika ve Brezilya dahil olmak üzere birçok yerde faaliyet gösterdi.[23] Bu süre zarfında çok sayıda İsrailli RX Limited aracılığıyla işe alındı, Filipinler'e davet edildi ve RX Limited dışındaki operasyonlara atandı. Bunlar arasında, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde kerestecilik, doğrudan Afrika madenlerinden altın temin etme veya Hong Kong'da Le Roux'ya ait evleri koruma yer alıyordu.[16] Le Roux'nun kuruluşlarının çoğunda eski askerler çalışıyordu.[20]
Hong Kong, Le Roux'nun organizasyonunun finans merkeziydi. Le Roux'nun çeşitli operasyonlarından elde edilen gelirler altın külçelerine, elmaslara ve gümüş tozuna yatırılıp ve Hong Kong'da Le Roux'nun depolama amacıyla sahip olduğu birkaç ev ve dairede saklanıyordu..[18] Birçoğu eski seçkin askerler olan bir dizi İsrailli, bu yatırımları koruması için işe alınmıştı.[5][7][18] Nihayetinde, mallar Le Roux'nun Manila'daki üssüne tekne veya özel uçakla transfer ediliyordu.[18] RX Limited'in çağrı merkezlerine ve tedarikçilerine yapılan ödemeler Hong Kong'dan gönderiliyordu.[16] Hong Kong'da Le Roux tarafından veya Le Roux adına kayıtlı birçok paravan şirket bulunuyordu.[20]
Le Roux operasyonlarını büyük ölçüde bölümlere ayrılmış halde tuttu.[20] Örgütündeki çok az kişi, faaliyetlerinin tam kapsamının farkındaydı. Örneğin, Le Roux muhbir olarak işbirliği yaparken, bir ekibi bir dizi toplantı için Mauritius'a gönderirken, bir diğer ekip toplantıya giden ekibi izleyecekti. Her iki takım da diğerini tanımıyordu ve takip ekibi görevinden dönünce takip ekibinin başı Joseph Hunter çekilen fotoğraflardan diğer ekibin üyelerini tanıdı.[19]
Le Roux, 2008'de veya öncesinden başlayarak izlerini gizlemeye başladı. Çeşitli ülkelerde birkaç paravan şirket aracılığıyla çalıştı ve bazıları sahte belgelerle desteklenen çok sayıda sahte kimlik kullandı. Bunların arasında Ağustos 2008'de çıkarılan meşru bir Kongo diplomatik pasaportu (adı Solotshi Calder Le Roux, Paul ve doğum tarihi 1982-12-24 olarak geçiyor),[3] ve 2009'da 1964-06-20 doğumlu Bernard John Bowlins adına çıkarılan bir Zimbabve pasaportu vardır.[24] 2008 tarihli bir çevrimiçi sohbet transkriptinde, sahte bir şekilde öldüğünü belgeleyip ve yeni bir kimliğin edinmeyi ve yeni bir isimle doğum belgesi alma planlarını yazdı.[18] Aynı sıralarda, ilk kez rakiplerini sindirmek için şiddet kullandığı belirlendi: 2008'de kuzeni ve çalışanı Mathew Smith'in evine mali bir anlaşmazlık nedeniyle bomba atılmasını emretti.[4]
2011 yılı civarında Le Roux, hiçbir çalışanına haber vermeden uzun süre ortadan kaybolmaya başladı.[16] ABD yetkilileri onu yakalamaya yaklaşırken, Le Roux geçici olarak Rio de Janeiro'da ikamet etti ve buraya taşınmayı planladı.[18][25] Olayların zaman sırası değişiklik gösterir: kaynağa bağlı olarak, Rio'ya ilk kez 2010 (Mayıs 2012'de gelişinden iki yıl önce) ile Kasım 2011 arasında geldi.[5][25] Le Roux'nun Rio'daki sevgilisinden bir oğlu vardı ve bu nedenle Brezilya yasaları kapsamında suçlu iadesinden korunuyordu.[5][6][18][25]
Le Roux, Rio de Janeiro'ya 19 Mayıs 2012'de Cayanan ve kızlarıyla turist kılığında geldi. Onun yokluğunda üç İsrailli ortak işlerini yürütecekti.[25]
Smith bir Britanya vatandaşıydı ve iddiaya göre Amerikan pasaportu taşıyordu. Irak'ta güvenlik işleri yaptı ve ardından Filipinler'de bir risk yönetimi şirketinde çalıştı.[20] Le Roux, Smith'i 2008 yılında veya daha önce işe aldı,[20] onu fiili yardımcısı[20] ve güvenlik sorumlusu yaptı.[20][22] Smith, Le Roux'nun daha önce Irak veya Afganistan'da hizmet vermiş olan eski güvenlik uzmanlarından oluşan bir ağa erişmesini sağladı.[20]
Şubat 2012'de yakalanan ve Eylül 2011'deki Mike Lontoc suikastıyla bağlantılı tetikçi Ronald Baricuatro, Smith tarafından gazeteci Mar T. Supnad'ı takip edip bir suikast planı düzenlemesi için kiralandığını söyledi. Her iki suikast de 2009 yılında Captain Ufuk'un ele geçirilmesiyle bağlantılıydı.
2011'de Le Roux, Smith'in uyuşturucu ve altın sevkiyatlarından çaldığından şüphelenmeye başladı ve onu bir suikast ile öldürttü.[2][20][5][19] Bir kaynağa göre, Smith sarhoşken bir barın dışında kaçırıldı ve sığ bir mezara konuldu. Mezarda vuruldu ve gömüldü.[20][19] Başka bir kaynak, Smith'in bir tekneden atıldığını ve İsrail çağrı merkezi yöneticisine benzer şekilde vurulduğunu iddia ediyor. Le Roux'nun en azından bazı atışları kendisi yaptığı varsayılıyor. Mart 2016'da yapılan bir duruşmada Le Roux olaya karıştığını itiraf etti. Yargıç, Smith'in nasıl öldürüldüğüne dair sorulara izin vermedi.[2]
Daha sonra Le Roux'un en iyi tetikçisi olacak olan Joseph Hunter, 2007 ile 2009 yılları arasında işe alındı.[5][19][23] Owensboro, Kentucky'de büyüyen Hunter,[23] 1983'te askere alındı[19][26] ve 1985'te Rangers birliklerine katıldı. Sekiz ay sonra, 1986'da Hunter, bir eğitim tatbikatı sırasında birimindeki bir arkadaşının ölümünden dolayı travma geçirince tıbbi nedenlerle terhis edildi. Askeri kariyerinin geri kalanını eğitim çavuşu ve keskin nişancı eğitmeni olarak geçirdi. 18 yıl boyunca Almanya, Panama ve Porto Riko'da görev yaptı.[19] 2004 yılının ortalarında birinci sınıf çavuş rütbesiyle emekli oldu.[19][23][26] Ordudaki hizmeti için birçok ödül aldı.[19]
Ordudan emekli olduktan sonra Hunter, Owensboro'ya döndü. Polise gücüne katılmayı planladı ama eyleme geçmedi. Kaynaklar, bunun nedeni konusunda kararsız: Hunter ya New York Şehri Polis sınavını geçti ama şehrin çok pahalı olduğuna karar verdi[19] ya da fiziksel açıdan çok iyi durumda olmasına rağmen yaşı nedeniyle reddedildi.[23]
2005 yılında Hunter, Green River Hapishanesi'nde mahkûm danışmanı oldu. İşinden memnun değildi ve 2006'da 15 ay sonra işten ayrıldı. Ardından özel bir güvenlik firmasına girdi. Şirket çalışanlarından parmak izleri ve DNA örnekleri alınarak Irak'a gönderildi. İki yıl sonra, ABD büyükelçiliği personelini koruyan ve intihar bombalamalarını araştıran başka bir firmaya girdi.[19][23]
Ailesine göre, Hunter orduda geçirdiği süreden sonra giderek daha çabuk sinirlenir hale gelmişti. Hunter, Irak'ta geçirdiği zamanın böyle özelliklerini daha da kötüleştirdiğini ifade etti. Karamsar, sinirli ve saldırgan bir ruh hali vardı.[19] Daha sonra 2013 yılında tutuklanmasının ardından gözaltındayken kendisine TSSB teşhisi kondu.[17]
2007[19] ve 2009[23] arasında Hunter, bir meslektaşı tarafından Le Roux ile tanıştırıldı. Başlangıçta Mali'de altın alıp satmakla görevlendirildi.[5][19] Le Roux, Hunter'a 2009 yılında koruması olmasını teklif etti. Hunter'ın kendi hesaplarına göre, 2009 yılının ortalarında yasadışı operasyonlara karıştığını ve isminin çeşitli operasyonlarda kullanılması nedeniyle, kolluk kuvvetlerine "kurban edilmek" için ortam hazırlandığından şüphelendiğini söyledi ancak öldürülmekten korktuğu için istifa etmedi.[23]
2010'da Dave Smith, Hunter'ı "çabuk parlıyor" diye nitelendirerek görevden aldı.[19] Hunter, ABD'de bir yıl yaşadı[17] ve Smith'in 2011'deki suikastının ardından Smith'in pozisyonunu alarak işe geri döndü.[18][19] Örgütten ayrılması ve örgüte geri dönmesi mahkemenin onun baskı altında çalıştığı savunmasını reddetmesine yol açtı.[17] Hunter, Le Roux için, örgütün "bonus işler" olarak adlandırdığı birçok cinayeti işledi veya yönetti. Görünüşe göre, bir savunma uzmanı olarak çalıştığı günlerden tanıdıkları aracılığıyla kiralık katilleri işe aldı.[26] Hunter'ın Le Roux için işe aldığı tetikçilerin çoğu, kendisi gibi sivil hayata alışmakta güçlük çeken eski askerlerdi.[19]
2014 tarihli bir mahkeme belgesi Le Roux'nun 2009 ve 2012 yılları arasında İran hükûmetine "mal, teknoloji ve hizmetleri" ihraç etmekle de suçlandığını ortaya koydu.[27] Malların bir füze güdüm sistemi olduğuna inanılıyor.[5]
Le Roux, şirketi Southern Ace aracılığıyla, mevcut silah ambargosunu ihlal ederek Nisan 2009'dan itibaren Somalili milislere AK-47 saldırı tüfeği ve hafif makineli tüfek tedarik etti.[1][20][23]
Le Roux'un Seyşeller'i işgal etmek için bir milis kurmayı planladığına dair söylentiler var. Koruması Hunter'ın bu tür planlardan övündüğü biliniyor ancak Le Roux'nun Somali'deki faaliyetleriyle ilgilenen BM araştırma ekibinin başkanı bu iddiaları reddetti. Ona göre Le Roux, ticari gemileri korsan saldırılarından korumada uzmanlaşmış bir güvenlik firması kurmayı amaçlıyordu.[20][5][17]
Mart 2010'da Le Roux, Somali'ye hava yoluyla büyük miktarda ağır silah sokmayı planlamıştı ancak teslimat gerçekleşmedi.[1] 2010 yılının ortalarında Le Roux, milislere piyasa ortalamasının neredeyse iki katı ödeme yaptığını keşfetti ve sadece takma adı "Ottavio" ile tanınan ortağıyla bir anlaşmazlık patlak verdi.[1][6]
"Ottavio" ile yaşanan anlaşmazlığın ardından, Southern Ace'in uluslararası çalışanlarının çoğu 2011'in başlarında Somali'den ayrıldı ve geriye yalnızca iki kişi kaldı. "Ottavio" yerel operasyonları devraldı, iki yabancı idari görevleri yerine getirmiş gibi görünüyor. Bunlardan biri olan Jirat Taeko adlı bir Zimbabve vatandaşının mali konularla ilgili bir tartışmanın ardından Ocak 2011'de öldürüldüğü bildirildi. Le Roux'nun örgütü operasyon için yaklaşık 1 milyon dolarlık milis maaşları ve 150.000 dolarlık silah ve mühimmat da dahil olmak üzere toplamda 3 milyon dolar harcadı.[1][5][6][23]
Birleşmiş Milletler "Ottavio"nun Etiyopya sınırı yakınlarında afyon, koka ve kenevir gibi narkotik bitkileri yetiştirme işlerine de karıştığını iddia etti. Filipin, Zimbabve ve Güney Afrika vatandaşlarının operasyona karıştığı ima edildi.[1][23][28] Bazı kaynaklar, Le Roux'nun Somali'de bir kokain plantasyonu kurma planları olduğunu iddia eder.[20][5]
Kendi açıklamalarına göre, Bruce Jones 2008 yılında Dave Smith tarafından Türkiye'de bir gemi satın almak ve oradan Endonezya üzerinden Filipinler'e gitmek için işe alındı. Manila merkezli La Plata Trading (Le Roux'un şirketlerinden biri) masrafları karşıladı ve mürettebatı sağladı. Jones, Captain Ufuk'un satın alımını tamamladı ve Endonezya, Cakarta'ya yola çıktı. Orada, Manila merkezli Red White and Blue Arms Inc.'e bağlı PT Pindad adlı bir şirketten bir silah sevkiyatı aldı ve Filipinler'e yolculuğuna devam etti.[20][5][6]
Jones'a bir son kullanıcı sertifikası verilmişti. Buna göre silahlar Mali'nin İç Güvenlik ve Sivil Koruma Bakanlığı'na aitti,[20][5] ve sevkiyat Endonezya polisi ve askerleri tarafından korunuyordu. Bu nedenle Jones sevkiyatın yasal olduğuna inandığını söyledi.[20][7][29] Gazeteci Evan Ratliff, sızdırılmış bir belgeye atıfta bulunarak, Endonezya Savunma Bakanlığı'nın satışı onayladığını iddia ediyor.[20]
Ancak gerçekte, silahların La Plata Trading'e teslim edilmesi ve ardından İslamcı terörist grup Ebu Seyyaf da dahil olmak üzere ülkenin güneyindeki isyancılara satılması amaçlanmıştı.[20]
Jones son varış noktasına yaklaşırken, işverenleri tarafından gemiyi limana getirmeyi erteleme emri aldı. Gemi, Manila'nın üç saat batısındaki Bataan, Mariveles kıyılarında birkaç gün demirli kaldı. 19 Ağustos 2008'de Jones patronuna, karısı hamile olduğu ve doğum yapması gerektiği için karaya çıkmak istediğini söyledi. İşverenleri, Smith, yedek kaptan Lawrence Burne ve sürat teknesini Mou Man Tai adlı bir yatla gönderdi. Captain Ufuk'da bulunan Hunter eşliğinde 16 kutu silah yata sevk edildi. Jones, tekneyle Subic Bay'e döndü.
Gün içinde yerel bir balıkçı gemiden şüphelenerek yetkilileri uyardı. Ertesi gün Filipin Sahil Güvenlik ve gümrük yetkilileri, Captain Ufuk'a gittiler ve kaptanın kargo manifestosunda gösteremediği 20 işaretsiz tahta sandık keşfettiler. Yetkililer kasalarda aralarında Pindad SS1 saldırı tüfeklerinin de bulunduğu silahları keşfetti.[20][5][6][29][30][31]
Yedek kaptan Burne tutuklandı ancak kefaletle serbest bırakıldı. Daha sonra Aralık 2014'te, sevkiyatla ilgili vergi kaçırmaktan gıyaben sekiz yıl hapis cezasına çarptırıldı.[23] 2016'nın başında gelindiğinde hala tutuklanamamıştı.[20]
Hepsi Gürcü vatandaşı olan mürettebat 2010 yılında gözaltına alındı ve yargılandı. Sonunda Gürcistan'a sınır dışı edildiler.[20]
Basın, Jones'u davayla ilgili haberlerine taşıdı. Jones saklandı ve Eylül ayı başlarında yetkililere teslim oldu. Tanık koruma programına yerleştirilmek şartıyla işbirliği yapmayı kabul etti. Çok sayıda ölüm tehdidi aldı ve kendisini takip eden kişiler gördüğünü söyledi. Avukatının talep etmesine rağmen tanık korumaya alınmadı.[20] Olaydan bir yıl sonra, eski işverenlerinin artık peşinde olmadığından emin olmaya başladı. 21 Eylül 2010'da karısı, oğlu ve kendisi John Nash olarak tanıdıkları bir arkadaşı ve karısıyla, Manila'nın kuzeyindeki Angeles'taki bir alışveriş merkezinde öğle yemeği için buluştu. Alışveriş merkezinden dönerken Jones, motosikletli iki suikastçı tarafından vuruldu ve ölümcül yara aldı. Karısına bir kurşun isabet etti ama hayatta kaldı. Suikast, bir atış poligonu yanında gerçekleşti ve böylece silah sesleri gizlendi.[20][5][6]
Le Roux resmen Jones'un ölümüyle suçlanmadı ama özel bir görüşmede vur emrini verdiği iddia edildi. Dava 2012 ve 2013 yılları arasında arşivlendi ve Ekim 2015 itibarıyla çözülemedi. Dava kapsamında hiçbir şüpheli tutuklanmadı.[20]
Ekim 2010'un başlarında, Filipinler Ulusal Polisi Herbert Tan Tiu'nun evini aradı ve Captain Ufuk'tan geldiğinden şüphelenilen Endonezya yapımı birkaç saldırı tüfeği keşfetti. Tan Tiu daha sonra ortadan kayboldu ve hala daha kayıp.[20]
Red White and Blue Arms Inc.'in genel müdürü Lontoc, Eylül 2011'de Manila banliyösündeki bir atış yarışmasından dönüyordu. Yoğun bir kavşakta yavaşlarken, bir cep telefonu çağrısı aldı. Aynı anda dört adam arabasını çevreledi ve ona ateş etti. Lontoc olay yerinde öldü. Dul eşi daha sonra gazetecilere silah kaçakçılığı yapan bir kartele bulaştığını ve buradan çıkmaya çalıştığını söyledi.[20]
Lontoc'un öldürülmesinden bir yıl sonra Jimmy Pianiar adında biri onu öldürdüğünü itiraf etti. Kendisine ve diğer üç adama cinayeti işlemek için para verildiğini ve cinayeti gerçekleştirmek için en az beş girişimde bulunduğunu belirtti. Cinayetlerin arkasındaki kişinin kimliği açıklanmadı, sadece "beyin" olarak anıldı.[20]
Baricuatro, Manila'nın Dasmariñas semtinde, daha önce bir silah kaçakçılığı örgütünün finansörü olan Britanya vatandaşı Cristopher Leruef'in el koyduğu bir motosikleti almaya çalışırken tutuklandı. Üstünde bir peruk, kamera, çeşitli sahte kimlik kartları ve bir "suikast listesi" bulundu. Captain Ufuk davası hakkında haber yapan araştırmacı gazeteci Mar Supnad listenin başında yer alıyordu.
Daha önce kundakçılık suçlamaları ve bir aile anlaşmazlığı nedeniyle işlediği bir cinayetten arandığı için gözaltına alındı. Tanıklar daha sonra Baricuatro'nun suikasttan önce Lontoc'un arabasını saatlerce izlediğini iddia ettiler.
Baricuatro daha sonra Dave Smith tarafından Supnad'ı izlemesi için kiralandığını ancak asıl cinayeti başka birinin gerçekleştireceğini söyledi.[20][32]
Avukat Joe Frank Zuñiga, Jones'u Captain Ufuk davasında temsil etti. 20 Haziran 2012'de bir müşteriyle görüşmek için evinden ayrıldı. En son saat 11.45'te, Ocean Adventure su parkının CEO'su Timothy Desmond ve güvenlik şefi John Nash'in eşliğinde Subic Bay bölgesinde görüldü. Aynı sıralarda bir tanık, Zuñiga'nın arabasının yakınlarında bir kişinin bir minibüse sürüklendiğini bildirdi. Zuñiga'nın cep telefonundan bir aile üyesinin saat 14'te arandığı tespit edildi. Ertesi gün öğleden sonra arabası bulundu. Zuñiga o zamandan beri kayıp ve polis öldüğünü varsayıyor. Dava, 2012 ve 2014 yılları arasında herhangi bir şüpheli tutuklanmadan arşive kaldırıldı.[20]
Nash, Subic Bay bölgesinde bir güvenlik firması işletiyordu. Bruce Jones ve Joe Zuñiga'nın yakın arkadaşı, her iki adamı da hayatta gören son kişiydi.[20] Ulusal Soruşturma Bürosu, Zuñiga'nın davasıyla ilgili olarak onu soruşturmaya başladığında, ölen bir kişinin kimliğini kullandığını keşfettiler ve 2 Mayıs 2014'te tutuklandı. Kimliğini açıklamayı reddetti ve ABD, Birleşik Krallık, Avustralya ve Güney Afrika'ya yöneltilen soruşturmalara rağmen hiçbir devlet veya hiçbir tanıdığı vatandaşlığı veya kimliği hakkında herhangi bir bilgi veremedi. Kasım 2015 itibarıyla Filipinler'de gözaltında tutuluyor ve şu ana kadar sadece göçmenlik ihlali ile suçlanıyor. Kimliği, vatandaşlığı, Le Roux ile olası bağlantısı veya Jones ve Zuñiga davalarındaki rolü belirsizliğini koruyor.[20][33]
Captain Ufuk ile ilgili açılan tüm davalar 2012 ve 2014 yılları arasında arşivlendi. Paul Le Roux hiçbirinde resmen suçlanmadı. Gazeteci Evan Ratliff, kolluk kuvvetleri ve Le Roux'nun organizasyonundaki kaynaklara atıfta bulunarak, rüşvet ve sindirme yoluyla suçlamalardan kaçındığını ima ediyor.[20]
Rio de Janeiro'ya taşınmasının ardından Le Roux, Ekvador'dan yatla iki ilaç sevkiyatı planlamaya başladı. Sevkiyat için kullanılacak iki yattan biri olan JeReVe (Fransız je rêve "hayal ediyorum") Ağustos 2012'de Ekvador'a ulaştı.[18]
Her biri 200 kg kokain taşıyacak yattan JeReVe Avustralya'ya diğeri de Filipinlere gidecekti. DEA ajanları JeReVe'ye izleme cihazı yerleştirmeyi ve hareketlerini takip etmeyi başardı. Yat kısa bir süre Peru kıyılarında demirledi, sonra okyanus geçişine başladı. Gemi 6.000 mil yol aldıktan sonra takip cihazı bozuldu. Yat son olarak Eylül aynın sonlarında Cook Adaları'nın yakınlarında tespit edildi.
Filipinler'e giden tekne yolculuğunu tamamladı, ancak JeReVe hedefine varamadı.[5][18][25] 7 Kasım'da, ana adanın on mil kuzeyinde, Tonga'nın kuzey kesiminde ıssız bir atol olan Luatafito Adası'nın kıyısındaki bir resifte karaya oturmuş halde bulundu. Yat, görünüşe göre kıyı açıklarında bir fırtınaya yakalanarak alabora olmuştu. Yatta ikinci kaptan olduğuna inanılan bir Slovak vatandaşı olan Milan Rindzák'ın (35) cesedi bulundu. Birkaç pasaport, çeşitli Avrupa ve Amerika para birimlerinde nakit ve piyasa değeri 120 milyon dolar olan birkaç yüz paket kokain ele geçirildi. Teknenin kaptanından hiçbir iz yoktu. Otopsi, birkaç gün hatta muhtemelen haftalar önce ölen Rindzák'ın ölüm nedenini tespit edemedi.[5][7][18]
Tonga polisi, Rindzák'ın Slovakya'daki akrabalarına ulaşmaya çalıştı,[18] ancak Rindzák'ın ebeveynleri, cesedin oğullarına ait olmadığını iddia etti. Slovak medyası cesedin Maroš Deák olabileceğini iddia etti ancak bu doğrulanmadı. Slovak polisi, devam eden soruşturmaları gerekçe göstererek spekülasyonlar hakkında yorum yapmayı reddetti.[34][35] Ceset sahipsiz kaldı ve sonunda Ocak 2013'te yerel bir mezarlığa gömüldü.[18]
Yarı zamanlı emlak komisyoncusu Noimie Edillor, Filipinli bir gümrük memuruyla evliydi (bu nedenle, bazı kaynaklar yanlış bir şekilde onun bir gümrük görevlisi olduğunu yazdı) ve iddiaya göre La Plata Trading için çalışıyordu. Gümrükten mal kaçakçılığına yardımcı olmak için rüşvet aldığı ancak rüşvet karşılığında hiçbir şey yapmadığı iddia edildi. Hunter, kendisini evinde gözetim altına alan suikastçıları kiraladı ve böylece emlakçı olarak çalıştığını keşfetti. Kiralık mülk arayan potansiyel müşteriler gibi görünüp cinayetin gerçekleştirilmesinin en kolay olacağına inandıkları yeri seçtiler. Daha sonra bu mülkü tekrar görmek istediler ve 23 Haziran 2011'de onu kapıda vurdular.[5][26]
Kocası ve kız kardeşi, yetkililerle işbirliği yapmayı veya gazetecilerin sorularını yanıtlamayı reddetti.[5][26] Tutuklanmasının ardından Le Roux, mahkemede cinayet emrini verdiğini itiraf etti ancak tutuklanmasının ardından imzaladığı bir anlaşma nedeniyle bu suçtan dolayı ABD'de yargılanamaz.[2] Ancak Filipinler Ulusal Soruşturma Bürosu, Le Roux'nun iadesini isteyeceklerini ve kendi yargı yetkileri altında işlediği suçlardan dolayı yargılanacağını açıkladı.[4]
2011 yılı civarında Le Roux, Filipinler'in Las Piñas şehrinden emlak komisyoncusu Catherine Lee ile Batangas'ta mülkler satın almak için iletişime geçti ve 50 milyon Filipin pesosu (yaklaşık 1,15 milyon dolar) avans ödedi. Lee, anlaşmayı hazırlaması için isimsiz bir ortağa gitti ancak bu ortak parayla birlikte ortadan kayboldu.[26]
2012 Şubat ayının başlarında Lee, Hunter tarafından işe alınan iki kişiden bir e-posta aldı. Kendilerini Manila'da yaşayan ve gayrimenkul yatırımı yapmak isteyen Kanadalılar Bill Maxwell ve Tony olarak tanıttılar. Lee iki adamla buluştu ve üç gün boyunca onlara çeşitli mülkeri gezdirdi. En son 12 Şubat günü, mülk gezilerinin üçüncü günü, 16.30'da ziyaret ettikleri bir mülkün sahipleri ve diğer üç komisyoncu tarafından canlı olarak görüldü. Müşterileri ile bir arabayla mülkten ayrıldı. Cesedi, ertesi gün sabah 06.30'da Manila'nın bir saat doğusundaki bir sanayi kenti olan Rizal, Taytay'da bir tarlada bulundu. Dört defa vurulmuştu ve iki gözünün altında birer kurşun izi vardı. Ulusal Araştırma Bürosu cinayetle mesaj verildiğinden şüphelendi. Hunter, cinayetin işlenme şeklinden memnun olmadığı için iki tetikçiyi kovdu.[17][26]
Araştırma Bürosu, ailesi yetkililerle işbirliği yapmayı reddettiği için benzer şekilde öldürülen Noimie Edillor'un davasıyla paralellik kurdu.[5][26] Herhangi bir ceset bulunmamasına rağmen parayı alıp kaybolan ortağın da suikasta kurban gittiğine inanılıyor.[26]
2012 ve 2013 yıllarında tutuklanmalarının ardından, Le Roux mahkemede cinayet emrini verdiğini kabul etmesine rağmen, ne Le Roux ne de Hunter resmi olarak bu olaydan yargılanmadı. Le Roux, kendisine ABD'de kovuşturma düzenlenmesine karşı dokunulmazlık sağlayan ancak Filipinler'e iade edilme ve orada yagılanma olasılığını açık bırakan bir anlaşması imzaladı.[2][4] Hunter ve iki tetikçi sonunda 2019'da suçlandı ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.[4]
ABD makamları, Eylül 2007'de RX Limited aleyhine soruşturma başlattı.[5]
2009 yılında ABD yetkilileri, Le Roux'nun adı ve ona ait olduğuna inanılan bir telefon numarasıyla karşılaştı ve Le Roux'yu takibe aldı.[6]
Captain Ufuk olayının ardından DEA, Le Roux'nun olaya karıştığından şüphelendi çünkü ilgili iki şirketin web sitesinin alan adı (La Plata Trading ve Red White and Blue Arms) ABSystems aracılığıyla alınmıştı. ABSysytems Le Roux'nun, RX Limited için kurduğu alan adı kayıt şirketidir.[18]
ABD yetkilileri, daha önce Le Roux'ya ilişkilendirdikleri telefon numarasından Somali'ye yapılan çok sayıda arama nedeniyle de şüphelenmeye başladı[6] ancak faaliyetleri 2011 BM raporunda ortaya çıktı.[1]
Mart 2012'de DEA, Oshkosh, Wisconsin'de bir eczanede arama yaptı. Eczacı, bir mümessilin kendisine işletmenin meşruiyeti konusunda güvence verdikten sonra 2006 yılında RX Limited'e kaydolmuşdu ve yıllar içinde şirketin ana tedarikçisi haline gelmişti. Eczacı RX Limited ile ilişkisine hemen kabul etti ve yetkililerle işbirliği yapma başladı. DEA'nın operasyondaki kilit rakamları belirlemesine yardımcı olmak için şirketle olan temaslarını sürdürdü.[16]
ABD ve Brezilyalı yetkililer 2012'nin başlarından itibaren Brezilya'da Le Roux'yu takip etmeyi başardılar. Pek çok kişinin yanı sıra, kendisi ve eşi Lilian Cheung Yuen Pui arasındaki telefon görüşmelerini kaydettiler. Bu konuşmalarda Le Roux eşini Hollanda'da gayrimenkul yatırımı yapmaması konusunda uyardı çünkü kendisi tutuklanırsa ele geçirilmesi çok kolay olacaktı ve işlerinin yasadışı olduğunu ima etti.[6][18]
Rio'da yapılan telefon dinlemeleri sayesinde DEA ajanları, Hong Kong'dan geçen büyük bir gübre sevkiyatını öğrendi. Oklahoma City saldırısında kullanılanın on katı büyüklüğünde bir patlayıcı oluşturmaya yetecek 24 ton amonyum nitrat gübre bulunan depoyu aramaları için Hong Kong'daki yetkilileri bilgilendirdiler. Le Roux'ya ait bir şirketin Hong Kong'daki ofisi ve yöneticisinin dairesi 30 Nisan'da arandı ve organizasyonun diğer bölümlerine dair ipuçları ele geçirildi.
Le Roux'nun, çoğu İsrailli olan birkaç çalışanı sonraki günlerde çoğu altın külçeleri olmak üzere varlıklarını tasfiye etmeye çalıştıkları ve parayı ülke dışına çıkarmaya çalışırken tutuklandı.[18]
Tutuklananlar arasında, 1999 yılında kardeşi Roman'ın öldürülmesiyle ilgili olarak AB'de aranan Ivan Vaclavik adıyla faaliyet gösteren Maroš Deák da vardı.[5][18][34] Tutuklandıktan sonra kefaletini ödedi ve Rio de Janeiro'ya kaçtı.[5][18] Bir Filipin vatandaşı da tutuklandı ve kefaletle serbest bırakıldı.[18]
Le Roux'nun karısı Lilian Cheung Yuen Pui, 10 Mayıs'ta Hong Kong'a girdikten sonra tutuklandı ancak herhangi bir suçlama olmaksızın serbest bırakıldığı anlaşılıyor.[18]
Gübrenin daha sonra patlayıcılar için uygun olmayan kalitede olduğu ortaya çıktı ve Le Roux'nun anlaşmadaki ortağının ona ihanet ettiği ortaya çıktı.[18] Patlayıcılarla ilgili olarak hiç kimse suçlanmadı.[7]
İsrailliler daha sonra Hong Kong'da “bir suçun gelirini temsil ettiği bilinen veya makul olarak inanılan mülke sahip olmak” suçundan dört ile beş yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldı. En az ikisi erken tahliye edildi ve İsrail'e geri döndü.[2]
Yetkililer Rio'daki telefon dinlemeleri yoluyla Le Roux'nun Ekvador'dan yatla iki uyuşturucu sevkiyatı için plan yaptığını öğrendi.[18][25] Böylece ABD makamlarının Le Roux'nun uyuşturucularla olan ilişkisini keşfetti. Daha önce sadece reçeteli ilaçların yasadışı satışı için aranıyordu, şimdi DEA'in narko-terörizm soruşturmacılarının hedefi haline geldi.[18]
Le Roux'un bir arkadaşı, Liberya'da bir metamfetamin operasyonu inşa etmek isteyen bir Kolombiyalı kartel temsilcisi hakkında ona ulaştı ve 11 Mayıs 2012'de bir toplantı için Rio de Janeiro'ya uçtu. Le Roux, hammadde kimyasalları, tesisi ve bir kimyageri temin edecekti. Karşılığında Kolombiyalıların bir numuneyi test etmesine izin verdikten sonra kendisine ürettiği her 100 kg metamfetamin için 100 kg kokain verilecekti. Le Roux anlaşmayı tamamlamak için Liberya'daki kartel temsilcisiyle görüşecekti.
Le Roux'nun bilmediği nokta Kolombiyalı kartel temsilcileri DEA ajanlarıydı ve operasyon onu yakalama girişimiydi. Brezilyalı bir çocuğun babası olduğu için Brezilya yasalarına göre iade edilemediğinden dolayı DEA, onu Liberya'ya çekmeyi seçmişti, bu da onu iade işlemi olmaksızın ABD'ye getirmelerini sağlayacaktı. Ortak, DEA ile işbirliği yapmış ve Le Roux'ya metamfetaminin New York'ta satılacağını özel olarak belirtmesi istenmişti. Bu ABD'de Le Roux'ya yöneltilen suçlamanın temelini oluşturmuştur.[5][17][18]
Le Roux, Kolombiya kartelinin temsilcisiyle görüşmek için 25 Eylül'de Liberya, Monrovia'ya uçtu. Gelişinin ertesi günü Liberya polisi tarafından tutuklandı. Rüşvet teklif etmeye çalıştı ama memurlar rüşveti reddetti ve onu ABD'ye götürecek DEA ajanlarına teslim etti. ABD'ye dönüş uçuşu sırasında Le Roux, yetkililerle işbirliği yapmayı kabul etti. Varışta kendisine bir avukat atandı ve New York'ta gizli bir yerde gözaltına alındı. ABD'ye uyuşturucu ithal etmek için komplo kurmakla ve Gıda, İlaç ve Kozmetik Yasası'nı ihlal etmekle suçlandı.[2][5][6][18]
Le Roux, gelişinin ertesi günü, itiraf edebileceği diğer suçlar için kovuşturmaya karşı dokunulmazlık karşılığında bu iki suçlamayı kabul etmeyi kabul eden bir itiraf anlaşması imzaladı.[2][18] Hemen sonra, yargılanamayacağı yedi cinayeti düzenlediğini veya bunlara karıştığını itiraf etti.[18] Bu sayede Le Roux, Folha de São Paulo'ya göre, neredeyse kesin idam cezasını kendi hesabına göre "yaklaşık 12 yıl", gerçekte 25 yıl hapis cezasına çevirdi.[2][25] Le Roux'nun tutuklanması, nerede olduğu ve işbirliği gizli tutuldu ve davayla ilgili tüm belgelere gizlilik getirildi. Yetkililer, Le Roux'nun Brezilya'da hâlâ serbest olduğu izlenimini vermeye çalıştı.
Le Roux tüm kişisel e-postalarını gönderdiği kendi e-posta hizmeti fast-free-email.com'u yolladığı mesajları saklayacak şekilde değiştirdi (sistem daha önce iletileri periyodik olarak silecek şekilde kurulmuştu). Eski çalışanlarına en azından 2014 ortasına talimatlar vermeye devam etti ve onları DEA ajanları tarafından yönetilen tuzak operasyonlarına soktu. İşbirliği sonucunda en az 11 kişinin tutuklandı. Başka 7 kişi de doğrudan katıkısı olmadan DEA tarafından tutuklandı.[2][18][19][23]
2012'nin sonlarından itibaren Le Roux, ortakları Scott Stammers ve Allan Kelly Reyes Peralta'ya daha önce Le Roux ile çalışmış olan Ye Tiong Tan Lim'den metamfetamin almalarını emretti. Peralta ve Lim, Ocak ayında Kolombiyalı sahte kartel temsilcileriyle bir araya geldi.[19] Kolombiyalılar Lim'e göre Kuzey Kore'de bulunan laboratuvarları görmek istedi.[19][36] Yabancıların varlığı şüphe uyandıracağı için Lim bu talebi reddetti. Lim, Şubat ayında metamfetamin örnekleri getirdi ve bunları Le Roux'nun başka bir ortağı olan Philip Shackels'e gönderdi. Shackels ve Stammers, müşterileri tarafından talep edildiği gibi bunu Monrovia'ya iletti. Test sonucu numunelerin saflığı %96 ve %98 çıktı.[19]
Bu sırada Le Roux Hunter'a sahte Kolombiya karteli için bir kiralık katil ekibi kurması emrini verdi.[19] Hunter, emekli asker olan iki Alman (Michael Filter ve Dennis Gögel) ve bir Polonyalı (Slawomir Soborski) toplamda üç kişi işe aldı. Kiralık katiller ve "müşterilerle" Phuket'te Le Roux'ya ait bir evde bir görüşme ayarladı. Narkotik ajanları aralarındaki konuşmaları kaydetti. Kayıtlarda, Hunter'ın Filipinler'de iki cinayet işlediği ve 2009'da çağrı merkezi yöneticisinin sahte infazıyla övündüğü geçiyordu.[16][17][19][23] Bir yılda dokuz kişiye suikast düzenlediğini iddia etti.[26]
Üç kişilik ekibin ilk görevi Tayland polisinin Ko Samui'den gelen bir uyuşturucu sevkiyatını izleyip izlemediğini belirlemekti.[19]
Nisan 2014'te, Stammers ve Shackels Kolombiyalılar ve Mauritius'ta muhtemel bir silah alıcısı ile bir araya geldi. Stammers, Shackels, Kolombiyalılar ve iki Sırp'ın katıldığı ikinci görüşmede JeReVe'de kaybedilen kokainin yerinen 700 ile 1000 kg arasında kokaini Sırplardan alacaklarını düşünüyorlardı. Hunter'ın işe yeni aldığı üç kişi buluşmalarda güvenliği sağladı.[19]
Mayıs ortasında, Stammers ve Shackels metamfetamin sevkiyatının lojistiğini görüşmek için Kolombiyalılarla tekrar bir araya geldi. Lim, siyasi durum nedeniyle, Kuzey Kore'den herhangi bir metamfetamin sevkiyatı yapamadığını ancak Filipinler'de depoda bir ton hazır olduğunu,[19][36] malın buradan önce Tayland'a ardından Liberya'ya gönderileceğini iddia etti. Bangkok'taki Outlaw Motosiklet Kulübü'nün silahlı güçlerinin sorumlusu Adrian Valkovic, sekiz silahlı kulüp üyesiyle Tayland ayağında güvenlik ve lojistik sağlayacaktı.[17][19][36]
Halihazırda Le Roux'nun organizasyonunun bir üyesi olan Timothy Vamvakias, Mayıs ayında Hunter'in kiralık katiller ekibine eklendi. Ekip başka bir görev aldı: Bahamalar'da ABD'ye gitmek üzere 200 kg kokain yüklenen bir uçağın takip edilmesinin önlenmesi.[17][19]
Mayıs ayı sonlarında, Le Roux, Hunter'a organizasyonda bir muhbiri ve bir DEA ajanı olduğu hakkında bilgi verdi ve her ikisinin de öldürülmesini istedi. Ödül olarak da toplamda 800.000 dolar teklif etti. sukiast Liberya'da gerçekleştirilecekti. Kolombiyalılar, Soborski ve Filter'ın Vamvakias ile birlikte operasyonda yer almaları konusunda ısrar etti.[17][19][23] Hunter, Ağustos'ta Le Roux'nun Phuket'teki evinde kiralık katiller ve Kolombiyalılarla bir araya geldi. Liberya'daki suikastlar Gögel ve Vamvakias tarafından gerçekleştirilecekti. Bu arada Soborski ve Filter, Estonya'da bir silah anlaşması için yapılacak toplantıya hazırlık olarak keşif yapacaklardı.[19]
25 Eylül'de Hunter, Le Roux'nun Phuket'teki evinde yakalandı, ABD'ye iade edildi ve New York'a götürüldü.[5][19][23] Gögel ve Vamvakias, sözde saldırıyı gerçekleştirmek için aynı gün Liberya'ya indiler.[23][26] Vardıklarında Liberya polisi tarafından tutuklandılar, DEA tarafından gözaltına alındılar ve New York'a götürüldüler.[5][19]
Soborski ve Filter Estonya'da tutuklandı.[5][19][26] Her ikisi de eski bir Sovyet hapishanesine nakledildi. Soborski operasyon sırasında ağır yaralanmıştı ve karnından ameliyat oldu. Her ikisi de, gözetim sağladıkları Bahamalar kokain sevkiyatıyla ilgili uyuşturucu suçlamalarından dolayı ABD'ye iade edildi ve New York'a götürüldü.[19]
Lim, Peralta, Stammers, Shackels ve Valkovic, Kolombiyalılarla sevkiyatın lojistiğini görüşmek üzere Tayland'da bir araya geldi. Beşi de Narkotikle Mücadele Bürosu memurları tarafından tutuklandı. Amerika Birleşik Devletleri'ne metamfetamin sokmak etmek için komplo kurmak suçlamasıyla New York'a suçlu iadesi kapsamında yollandılar.[5][17][19] Kaynaklar tutuklanma tarihi konusunda net değildir: Bir kaynak Stammers grubunun 19 ve 20 Kasım'da tutuklandığını (Valkoviç diğerlerinden bir gün önce tutuklandı),[36] başkası tutuklamaların tamamının 25 Eylül'de gerçekleştiğini ancak iki ay boyunca basına bildirilmediğini yazar.[19] İki grubun tutuklanmaları arasında resmi bir bağlantı kurulmadı.[17][19][36]
Hunter daha sonra 2012 yılında Catherine Lee cinayetiyle ilişkilendirildi[26] ve bunun için 2019'da önceki cezalarının üstüne ömür boyu hapis cezası aldı.[4]
Le Roux, Ocak 2014'te RX Limited'le ilişkili suçlarını kabul etti.[5] Aralık 2014'te, ABD'ye metamfetamin kaçakçılığı yapmaktan, İran'a teknoloji satmaktan, yedi cinayet emrini vermek veya bunlara karışmak, dolandırıcılık ve rüşvet suçlarını kabul etti.[5] Mart 2016'da, ABD yetkililerinin Le Roux'nun ailesini korumak için açıklanmayan önlemler aldığı ortaya çıktı.[2]
12 Haziran 2020'de Le Roux 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme başkanı Ronnie Abrams'a göre, “Bay Le Roux'nun işlediği suçların kapsamı ve ciddiyeti en hafif tabirle hayrete düşürücü. Önümde bir James Bond filmindeki kötü adamlarla yarışabilecek bir adam var." Ancak, cezanın Le Roux'nun işbirliğini ve göze aldığı tehlikeyi de yansıttığını sözlerine ekledi.[4]
Le Roux'nun hüküm süresinin tamamlanmasının ardından, Filipinler'de işlenen cinayetlerin yanı sıra 2009 yılında hükûmet tarafından durdurulan bir silah sevkiyatıyla ilgili olarak yargılanmak üzere Filipinler'e sınır dışı edilmesi bekleniyor.[4]
Hunter, Gögel ve Vamvakias'a yöneltilen suçlamalar arasında bir federal ajanı öldürme ve uyuşturucu ithal etme komplosunu vardı. Filter ve Soborski'ye sadece uyuşturucuyla ilgili suçlamalar yöneltildi.[37]
Hunter'ın Le Roux ile bağlantısı Aralık 2014'te kamuoyuna duyurulduktan sonra, savunma avukatı Ocak 2015'te Hunter'ın Le Roux'dan korktuğu için suç işlemeye devam ettiğini savundu.[2][26] Mahkeme savunmayı reddetti.[2] Hunter Ocak ayı sonlarında suçunu kabul etti. Tüm diğer sanıklar 2015 yılı içinde suçlarını kabul etti.[26]
Hunter 10 yıl ile müebbet arasında hapis ile karşı karşıyaydı ve federal kurallara 24 ile 30 yıl arasında hapis yatmasını öngörüyordu. Avukatı, Hunter'ın ordu deneyimi ve güvenlik uzmanı olarak çalıştığı zamandan kaynaklanan TSSB'den muzdarip olduğunu savunarak en alt sınır olan 10 yıl ceza almasını istedi.[2][17][37] 31 Mayıs 2016'da Hunter, 20 yıl hapse mahkûm edildi.[37][38] Diğer sanıklar Gögel ve Vamvakias da 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı.[37] Hunter, 2019'da Catherine Lee cinayeti için ek bir ömür boyu hapis cezası aldı.[4]
Ekim/Kasım 2013'te Minnesota'da RX Limited'e bağlı on bir kişi yargılanmaya başlandı. Bunlar arasında beş RX Limited yöneticisi, RX Limited'in tedarikçisi olan ve ABD'de kredi kartı işlemlerini yapmasına yardımcı olan bir eczacı ve hiç şahsen muayene etmediği hastalara reçeteler yazan bir doktor vardı.[2][9][18]
Le Roux, 2014 yılının başlarında iki çağrı merkezi müdürünü Romanya'ya çekti. Bir tanesine işten çıkarılmış çalışanlara verilecek borç para transferini düzenleme bahanesini uydurudu. Her ikisi de yerel polis tarafından tutuklandı ve ABD'ye iade edildi.[2][17] İçlerinden biri kefaletle serbest bırakıldı ve muhtemelen İsrail'e kaçtı.[2][6] Diğeri Mart 2017'de Minnesota federal mahkemesinde beraat etti.[39]
Le Roux, avukatlarının yargılamaların medyada yer almasının ailesini tehlikeye atacağını iddia etmesine ve kamuya açık bir duruşmayı önlemek için birkaç öneri sunmasına rağmen, Mart 2016'da davada bizzat bulunarak ifade verdi.[2][5] Görünüşe göre tutuklanma koşullarını gizlemek için 29 Şubat 2016 tarihli sahte bir tutuklama raporu hazırlandı.[2]
DEA'in Lee'nin cinayetiyle ilgili soruşturmaları sonunda onları Roxboro, Kuzey Karolina'daki iki adama ulaştırdı. Lee'yi cinayetten önceki günlerde şirketlerinde gördüklerine tanıklık eden Filipinler'deki beş kişinin zanlıları fotoğraflardan teşhis etmesinin üstüne Adam Samia ve Carl David Stillwell memleketlerinde tutuklandı ve Joseph Hunter ile yargılanmak üzere New York'a transfer edildi. Suikast için kendilerine 70.000 dolar ödendiği bildirildi. Her iki adam da suçsuz olduğunu iddia etti.[17][26]
Mart 2016'nın başında mahkeme belgelerine göre, Stillwell'in cep telefonunda Lee'nin öldürüldüğü güne ait fotoğrafların bulunduğunu ve "diğer şeylerin yanı sıra, (tanıkların ifadelerine göre) Lee öldürüldüğü beyaz kamyonetin ve yaralı bir insan kafasının" fotoğrafı vardı.[22]
Samia, Stillwell ve Hunter, 2019'da Catherine Lee cinayetinden ömür boyu hapis cezası aldı.[4]
Le Roux'un tutuklanması başlangıçta gizli tutuldu. İş ortaklarının tutuklanmaları medyaya yansıdı ancak başlangıçta bu tutuklamalar birbirleriyle veya Le Roux ile bağlantılı değildi.[17][19][36] Le Roux'un tutuklanmasına ilişkin ilk haber Aralık 2013'te bir Brezilya gazetesinde yayımlandı ancak yine de diğer tutuklamalarla bir bağlantı kurulmadı. Makale Portekizceydi ve fazla yayılmadı.[2][25] New York Times'ın Hunter'in tutuklanmasının Le Roux'un yetkililerle işbirliğiyle yapmasıyla kolaylaştırdığını bildirmesi bir yıl sonra, Aralık 2014'te, yayımlandı.[2] Yine de, Le Roux'un dava dosyası ve diğer sanıkların dosyalarının büyük bir kısmı gizli kaldı.[2] Le Roux, Gimlet Media'nın Reply All (podcast) programının 136. bölümüne konu oldu. 2019'da The Atavist Magazine'de Le Roux hakkında bir dizi makale yazan Evan Ratliff, Le Roux'un yaptıklarını anlatan 446 sayfalık The Mastermind kitabını yayınladı.[40][41] Ayrıca 2019'da araştırmacı gazeteci Elaine Shannon, DEA'nın Le Roux'yu yakalama çabalarını kapsayan Hunting Le Roux kitabını yayımladı.[24]
Paul Le Roux çok sayıda takma ad kullandı:
WIRED Magazine'de çıkan bir makalede Ratliff ortaya çıkan kanıtların ışığında Le Roux'nun Satoshi Nakamoto olabileceğinin mümkün olduğunu belirtti.[43] Ancak, bu olasılık göz ardı edilemese de, bunu doğrulayacak yeterli doğrudan kanıt olmadığını da kabul etti.[4]
Evan Ratliff tarafından Paul Le Roux hakkında yazılan bir kitapta, “Le Roux'nun hapiste olan eski bir çalışanının” Le Roux'nun bitcoin'in mucidi olduğunu öne sürdüğünü itiraf etti.[42] Le Roux'nun tutuklanması ve Satoshi'nin orijinal Bitcoin deposuna son gönderileri aynı zamanlarda gerçekleşti.
Çeşitli aile üyelerinin yıllar içinde Le Roux'nun evlatlık olduğunu öğrenmesine rağmen ailesi ona evlat edinildiğini hiç söylemedi.[3][5][6] Le Roux'nun teyzesi ve amcası 2002 yılında doğum belgesinin bir nüshasını almak için Zimbabve'ye yaptığı bir yolculukta gerçeği açıkladı. İsimsiz bir akraba, Le Roux'nun evlatlık olduğunu öğrendikten sonra derin bir kişisel krize girdiğini hatırlıyor. Hepsinden önemlisi, "bilinmeyen" kısımdan dolayı sarsıldığı söylenir ("bilinmeyen"; adının "bilinmeyen" olarak geçmesi, biyolojik annesini hiç tanımadığı gerçeğinden, doğum belgesinin biyolojik babasının kim olduğu yazması gerçeğinden dolayı veya bunların tümü anlamına gelebilir).[3][5]
Le Roux, Avustralya vatandaşı olan ilk karısıyla 1994'te Londra'da tanıştı ve onunla 1995'te evlendi.[3][5] Çift, 1999'da Brisbane'de boşandı. Le Roux'ya yakın kaynakların bazıları boşanmayı "şiddetli" olarak tanımlarken,[3] bazıları çiftin dostane yollardan ayrıldığını ifade ediyor.[5] Çiftin çocuğu olup olmadığı belli değil, bazı kaynaklar bir oğuldan[3][7] bahsederken diğerleri Le Roux'nun ilk çocuğunun (oğlunun) ikinci karısından olduğunu iddia eder.
2000 ve 2001 yılları arasında Le Roux, Lilian Cheung Yuen Pui adında bir Hollanda vatandaşı ile evlendi. Çiftin kısa süre sonra bir oğlu oldu.[3][5] Pui, Le Roux tutuklanana kadar işlerine dahil olmuş, bazı varlıklarını yönetmiş gibi görünüyor.[18]
Le Reoux 2007 yılında ailesini Manila'ya taşıdı. 2007 civarında Cindy Cayanan'dan bir kızı oldu. Le Roux, en az bir kez Cayanan'ın eşi olduğunu iddia etmesine rağmen, Pui ile olan evliliğini hiçbir zaman bitirmedi ve tutuklanıncaya kadar onunla iletişim halinde kaldı. 2012'de bir oğlunun doğduğundan da bahsediliyor ancak annenin Cindy Cayanan mı yoksa Le Roux'nun Brezilyalı metresi mi olduğu belli değil.[18]
Rio de Janeiro'da kaldığı süre boyunca Le Roux, yerel bir vatandaşla ilişkiye girdi. Ondan bir oğlu oldu ve böylece Brezilya'nın onu suçlu iadesi kapsamında sınır dışı etmesini engelledi. İlişkinin ne zaman yaşandığı ve çocuğun ne zaman doğduğu belirsizdir.[5][6][18][25]
Le Roux'nun kişisel imajıyla ilgili raporlar farklılık gösterir: Eski bir çalışan onu "yumuşak veya nazik olmayan biri" olarak tanımlarken, bir diğeri yeni işe alınan çalışanlara olağanüstü derecede arkadaşça davrandığını ve genellikle insanlar için hediyeler aldığını iddia eder. Ona göre, Le Roux'nun bu tavırları onu daha meşru gösteriyordu[3] ve çalışanlarının çoğu meşru işler yaptıklarına inanarak organizasyonuna katıldı.[16] Le Roux'nun operasyonlarının bölümlere ayrılmış doğası meşru bir iş yapıldığı görüşünü destekledi yardımcı oldu çünkü çok az sayıda çalışan Le Roux'nun karıştığı faaliyetlerin tam kapsamının farkındaydı.[20] Le Roux'nun organize suça girdiğine ve cinayet emirleri verdiğine dair söylentiler 2009'da ortaya çıkmaya başladığında, birçok çalışan ayrılmaya çalışırlarsa onları öldürtecek veya başka bir şekilde onlara zarar verebileceklerinden korkuyordu.[20][16]
Evan Ratliff, Le Roux'nun suça eğilimini 1970'ler ve 1980'lerde siyasi istikrarsızlık yaşanan güney Afrika'daki gençliğine bağlamaktadır. Zimbabve'deki iç savaşın ortasında nispeten korunaklı bir çocukluk geçirirken kaçakçılığın veya yasal olarak gri alanlarda faaliyet göstermenin yaygın olarak kabul edilebilir olduğu dönemin kaotik koşulları, onun doğru ve yanlış kavramlarını etkilemiş olabilir ve muhtemelen Le Roux'un yasadışı iş yapma konusunda hiçbir ahlaki endişesi olmamasını açıklayabilir. Araştırmacı gazeteci Elaine Shannon, sürekli olarak Afrika'ya çekildiğine inanıyor ve Le Roux'nun Afrika'yı "istediğini yapabileceği […] hiçbir kurala uymayacağı, kendi kurallarını koyabileceği, kendi hayatını kurabileceği, kendi imparatorluğunu kurabileceği bir yer” olarak gördüğünü belirtiyor. Ratliff, Le Roux'nun neo-sömürgeci eğilimleri olduğu konusunda temkinli olmakla birlikte, bu tür fikirleri konuşmalarda defalarca ifade ettiğini belirtti.[24]
Le Roux'nun cinayet listesindeki eski bir hedef, "herkesin bir fiyatı olduğuna inandığı" için yolsuzluğa son derece meyilli olarak tanımlıyor.[4]
Le Roux, şiddet kullanmaya giderek daha kayıtsız kaldı. Bir keresinde kendisine borcu olan birinin çocuğu olup olmadığını rahat bir şekilde sorduğu bildirildi. Birkaç kez, kendisine ihanet edilidiğinin şüphesinin bile çalışanlarını öldürmek için yeteli olduğu tehdidinde bulunarak insanları sindirirdi.[20] 2008 yılında, kuzeni ve çalışanı Mathew Smith'in evine mali bir anlaşmazlık nedeniyle ateş bombası atılmasını emretti.[4]
Tutuklanmasına kadar geçen sürede Le Roux, bir yandan ihtiyatsız davranan bir megaloman olarak tanımlanırken diğer yandan iade edilmekten kaçınmak için Brezilya'da bir çocuk yapmak gibi önemli ayrıntılarla ilgileniyordu. DEA ajanları, telefon dinlemelerinde Le Roux'un "sonsuza dek kaçamayacakmış gibi hissettiği" izlenimini verdiğini belirtti.[18]
Le Roux ırkçı görüşleriyle tanınırdı ve bu görüşlerini Usenet ilanlarında[3] ve çalışanlarına karşı ifade ederdi.[16] Çok sayıda İsrailliyi kilit pozisyonlarda çalıştırdı ancak eski bir çağrı merkezi yöneticisi bunun çoğunlukla İsraillilere düşkünlükten ziyade İsraillileri "bulabileceği en ucuz, dürüst, en zeki çalışanlar" olarak görmesinden kaynaklandığını belirtiyor.[16]
What do a pharmacist in Wisconsin, a doctor in Pennsylvania and an ex-Army sniper from Kentucky have in common? Wittingly or not, they all found themselves caught in the web of computer programmer Paul Le Roux. In the 1990s, the Zimbabwe-born South African created a free, open-source encryption software that was later used to write better-known and more successful programs.