Türkiye'de demiryolu ulaşımı, bu ülkenin kentsel ve şehirlerarası demiryolu ulaşım sistemiyle ilgilidir. Ülkenin ana demiryolu işletmesi tüm uzun mesafe ve sınır ötesi yük ve yolcu demiryolu taşımacılığından sorumlu olan TCDD'dir. Bunun dışında kentlerde metro ve tramvayları işleten yerel şirketler bulunmaktadır.
Henüz 1866'da -Mısır Hidivliği hariç- Osmanlı topraklarındaki toplamda 503,425 kilometre (312,814 mi) uzunluğunda demiryolu hattı bulunmaktadır. Bu hatların 223,192 kilometre (138,685 mi)'lik kısmı Anadolu topraklarında, 280,233 kilometre (174,129 mi)'lik kısmı ise Rumeli topraklarındaki Köstence - Cernavodă demiryolu (58,600 kilometre (36,412 mi)) ile Varna - Rusçuk demiryolu (221,633 kilometre (137,716 mi)) arasında yer almaktadır.[3]
Osmanlı hükûmeti, İstanbul’dan Bağdat’a bir demiryolu hattı inşa ederek Hindistan ile Avrupa'yı birleştirecek demiryolu hattının İstanbul’dan geçirilmesi düşüncesiyle 1871'de bir ferman çıkarmış ve Nafia Nezareti tarafından 1872'de inşa edilmeye başlanan İstanbul - Ankara demiryolu hattının 91,271 kilometre (56,713 mi) uzunluğundaki İstanbul-Haydarpaşa - İzmit kısmı Ağustos 1873'te hizmete girmiştir. 8 Ekim 1888'de çıkarılan yeni bir fermanla, bu hattın İzmit'ten Ankara'ya uzatılması için Alman Chemins de Fer Ottomans d'Anatolie / Osmanlı Anadolu Demiryolları (CFOA) Şirketi'ne imtiyaz verilmiştir. 1889'da demiryolu hattının 485,344 kilometre (301,579 mi) uzunluğundaki İzmit - Eskişehir - Ankara kısmının inşasına başlanmış ve hat 31 Aralık 1892'de hizmete girmiştir. Yine CFOA şirketine verilen yeni bir imtiyazla 31 Ağustos 1893'te 433,685 kilometre (269,479 mi) uzunluğundaki Eskişehir - Konya demiryolu hattının inşasına başlanmış ve bu hat da 29 Temmuz 1896'da hizmete girmiştir.
1896 yılında yapım ve işletme imtiyazı Baron Maurice de Hirsch’e verilen 2.383 kilometre (1.481 mi) uzunluğundaki Rumeli Demiryolu'nun 1888’de tamamlanarak hizmet girmesiyle de İstanbul'un Avrupa ile demiryolu bağlantısı sağlanmıştır. Bu demiryolu hattının millî sınırlar içinde kalan İstanbul - Alpullu - Demirköprü ve Alpullu - Kırklareli kısımları ile Karaağaç eksklavı 336 kilometre (209 mi) uzunluğundadır.
Osmanlı döneminde hizmete giren demiryollarının toplamda 8.619 kilometre (5.356 mi) uzunluğundadır.[4] Ancak bu hatların 4.559 kilometre (2.833 mi) uzunluğundaki kısmı yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında kalmıştır. Bu hatlardan 2.282 kilometre (1.418 mi)'si standart ve ~41,800 kilometre (25,973 mi)'si dar açıklıklı olan kısmı yabancı sermayeli şirketlere, 2.207 kilometre (1.371 mi)'si standart ve ~80 kilometre (50 mi)'si dar açıklıklı olan kısmı ise devlet sermayeli şirketlere aittir.[3]
Hizmete giren demiryolu hatları
İzmir-Alsancak - Aydın demiryolu ve şubeleri: 1856 yılında kurulan İngiliz sermayeli Ottoman Railway Company / Osmanlı Demiryolu Şirketi (ORC) tarafından inşa edilen 606,376 kilometre (376,785 mi) uzunluğundaki standart açıklıklı (1435 mm) demiryoludur. Bu demiryolu hattı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Anadolu'da inşa edilen ilk demiryolu hattı, şirket ise ilk özel demiryolu şirketidir. ORC Şirketi 1935 yılında TCDD tarafından satın alınıncaya kadar bu demiryolu hattını işletmeye devam etmiştir. TCDD, 1927 yılında kurulmasına rağmen kendi kuruluş tarihi olarak bu şirketin kuruluş tarihini kabul eder.
Rumeli Demiryolu: 1869 yılında kurulan Alman/Fransız sermayeli Chemins de fer Orientaux / Rumeli Demiryolu (CO) Şirketi tarafından inşa edilmeye başlanan ve 1888 yılında tamamlanan 2.383 kilometre (1.481 mi) uzunluğundaki standart açıklıklı demiryoludur. Bu demiryolu hattında hizmet veren en ünlü tren olan Orient Express / Şark Ekspresi ile Paris'e kadar gitmek mümkündü. Bu hat İstanbul'dan başlayarak Edirne, Filibe, Belgrad ve Saraybosna gibi şehirlerden geçerek Viyana'ya kadar uzanıyordu. CO Şirketi, hattın Türkiye sınırlarında kalan kısmı 1937 yılında TCDD tarafından satın alınıncaya kadar bu demiryolu hattını işletmeye devam etmiştir.
Yafa - Kudüs demiryolu: 1890 yılında kurulan Fransız sermayeli Société du Chemin de Fer Ottoman de Jaffa à Jérusalem et Prolongements / Osmanlı Yafa - Kudüs Demiryolu ve Uzantıları Şirketi (J&J) tarafından günümüzde Tel Aviv'in bir parçası olan liman şehri Yafa ile Kudüs'ü birbirine bağlamak amacıyla inşa edilen ve 1892 yılında hizmete giren ~86,600 kilometre (53,811 mi) uzunluğundaki dar açıklıklı demiryoludur. 1917 yılında Filistin'in İngilizler tarafından işgali ile birlite demiryolu hattı Osmanlı sınırları dışında kalmıştır.
Hicaz Demiryolu: 1900 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından tamamen Müslüman sermayesi ile Şam - Mekke arasında inşa edilmeye başlanan, ancak 1908 yılında Şam - Medine arasında hizmete giren 1.320 kilometre (820 mi) uzunluğundaki dar hat demiryoludur. Demiryolu hattı, Şam - Busra - Amman - Ma'an - Akabe - Tebük - Medain Salih/Hicr - Medine ve Busra - Kudüs hatları olmak üzere iki hattan oluşmaktaydı. I. Dünya Savaşı sırasında yerel Arap kabilelerinin demiryolu hattını sık sık tahrip etmeleri sonucu, hat ancak 1920 yılına kadar işletilebilmiştir. 1917 yılında bölgenin İngilizler tarafından işgali ile birlikte demiryolu hattı Osmanlı sınırları dışında kalmıştır.
Kurtuluş Savaşı'nda cepheye asker, silah ve erzak taşımada, cephelerden de geriye gazilerin taşınmasında, yani savaşın lojistiğinde sağladığı başarılarla, demiryolları Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında önemli rol oynamıştır. Bu dönemde, daha sonradan Anadolu - Bağdat Demiryolları Müdüriyet-i Umumiyesi Müdürü olan, Behiç Erkin demiryollarının kusursuz işlemesindeki başarısından dolayı hem TBMM Takdirnamesi hem de İstiklâl Madalyası ile onurlandırılmıştır.
Bu dönemde mevcut demiryolu hatlarının yabancı şirketlere ait olan kısımları devletleştirilmiş ve yeni demiryolu hatları inşa edilerek demiryolu altyapısı geliştirilmiştir. Bu amaçla 24 Mayıs 1924'te demiryollarının devletleşmesi için bir devlet şirketi olarak Chemins de fer d'Anatolie Baghdad / Anadolu - Bağdat Demiryolları (CFAB) Şirketi kurulmuştur.
31 Mayıs 1927'de ise -CFAB şirketini de kapsayan- bir devlet kurumu olan Devlet Demiryolları Limanları İdaresi (DDYL) kurulmuştur. DDYL'nin kurulmasıyla birlikte demiryollarının inşası ve işletilmesi bir arada yürütülmeye başlanmıştır. Anadolu topraklarında 1923 yılı itibarıyla 4.559 kilometre (2.833 mi) olan demiryolu uzunluğu, 1940 yılına kadar gerçekleştirilen çalışmalarla 8.637 kilometre (5.367 mi)'ye ulaşmıştır.[3]
1932 ve 1936 yıllarında hazırlanan 1. ve 2. Beş Yıllık Sanayileşme Planları'nda, demir-çelik, kömür ve makine gibi temel sanayilere öncelik verilmiştir. Bu tür kitlesel yüklerin en ucuz ve güvenli biçimde taşınabilmesi açısından demiryolu yatırımları önem arz etmekteydi. Bu planlarda demiryollarının şu hedefleri gerçekleştirmesi amaçlanmıştır:
Potansiyel üretim merkezlerine ve doğal kaynaklara ulaşmak.
Ergani'ye ulaşan demiryolu hattı bakır, Karadeniz Ereğli'ye ulaşan kömür, Adana'ya ulaşan pamuk ve Çetinkaya'ya ulaşan demir olarak adlandırılmaktadır.
Üretim ve tüketim merkezleri ile yani limanlar ile ard bölgeler arası ilişkileri kurmak.
Samsun - Kalın demiryolu ve Irmak - Zonguldak demiryolu hatları ile demiryoluna ulaşan limanlar 6'dan 8'e yükseltilmiştir. Samsun ve Zonguldak hatları ile İç ve Doğu Anadolu'nun deniz bağlantısı pekiştirilmiştir.
Ekonomik gelişmenin ülke düzeyinde yayılmasını sağlamak ve özellikle az gelişmiş bölgelere ulaşmak.
1940 - 1960 yılları arası demiryolları açısından "Durgunluk Dönemi"dir. Gerçekten de İsmet İnönü dönemindeki kıtlığa ve ekonomik imkânsızlıklara rağmen, demiryolu yapımı II. Dünya Savaşı'na kadar sürdürülmüştür. 1940'tan sonra ise savaş nedeniyle yavaşlamıştır. 1923 - 1960 yılları arasında yapılan 3.578 kilometre (2.223 mi) uzunluğundaki demiryolu hatlarının 3.208 kilometre (1.993 mi)'lik kısmı, 1940 yılına kadar tamamlanmış olanlardır. Bu dönemde kurum Ulaştırma Bakanlığı'na bağlanarak 29 Temmuz 1953'te Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) adını almıştır. Kurumun statüsü ise İktisadî Devlet Teşekkülü haline getirilmiştir. 1955 yılında ise ülkedeki ilk elektrikli tren hattı olan B1 (Sirkeci - Halkalı) Banliyö Treni hattı açılmıştır.
Kurtuluş Savaşı’ndan sonra tüm imkânsızlıklar içinde yılda ortalama 240 kilometre (150 mi) demiryolu hattı inşa edilirken, 1960 yılından sonra gelişen teknoloji ve maddi imkânlara rağmen yılda sadece ortalama 39 kilometre (24 mi) demiryolu hattı inşa edilebilmiştir. Bu tarihlerde demiryollarının geri plana atılmasının temel sebebi devletin ulaşım politikasının değişmiş olmasıdır.[6] Eski başbakan ve cumhurbaşkanıTurgut Özal da demiryolları ile ilgili "modası geçmiş bir ulaşım yöntemi" ve "Demiryolu komünist ülkelerin tercihidir, çünkü ulaşımı merkezi denetim amaçlıdır" demiştir.
Sonuç olarak, 1960 - 1997 yılları arasında ülkedeki demiryolu hattı uzunluğu sadece %11 artmıştır. Ulaştırma sektörleri içindeki yatırım paylarından 1960'lı yıllarda karayolları %50, demiryolları %30 pay alırken, 1985'ten bu yana demiryolunun payı %10'un altında kalmıştır. Türkiye'de karayolu yolcu taşıma payı %96, demiryolu yolcu taşıma payı ise sadece %2'dir. Demiryollarının, mevcut altyapı ve işletme koşullarının iyileştirilmemesi ve yeni koridorlar açılamaması nedeniyle yolcu taşımacılığındaki payı bu yıllarda %38 oranında gerilemiştir.
2002 yılında yaklaşık 14 milyon ton yük taşımacılığı gerçekleştirilmiştir. Yük taşımacılığı sadece yurt içinde taşınan malları değil yurt dışından gelip başka ülkelere giden malları da kapsamaktadır. Türkiye ulaşım sistemi içerisinde karayolu - demiryolu yük taşıma paylarına bakıldığında, karayolu yük taşıma oranı %94, demiryolu yük taşıma payı ise %4'tür.[3]
TCDD hem mevcut hatların yenilenmesi hem de yeni hatlar eklenmesi için sürekli devam eden bir çalışma içindedir. Kurum özellikle 2003 yılından bu yana mevcut eski konvansiyonel ray teknolojisini yenileyip yeni ve daha güncel bir sistem olan yüksek hızlı demiryolu sistemine geçiş yapmaya çalışmaktadır. Bu çalışmalar kapsamında inşa edilen Ankara - İstanbul yüksek hızlı demiryolu hattının Ankara - Eskişehir etabı 2009 yılında, Eskişehir - Pendik etabı 2014 yılında ve Pendik - Halkalı etabı 2019 yılında, Polatlı - Konya yüksek hızlı demiryolu hattı ise 2011 yılında hizmete girmiştir.[7]
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 2023 yılına kadar 2.000 kilometre (1.200 mi)'lik konvansiyonel ve 5.000 kilometre (3.100 mi)'lik yüksek hızlı demiryolu inşa etmeyi planlamaktadır.
Bilmez, Bülent Can. Demiryolundan Petrole Chester Projesi (1908 - 1923), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, Mayıs 2000.
Evren, Güngör. Demiryolu, Birsen Yayınevi, İstanbul, 1998. - ISBN 975-511-193-X
Engin, Vahdettin. Rumeli Demiryolları, Eren Yayınları, İstanbul, 1993. - ISBN 975-7622-21-4
Gürel, Ziya. Kurtuluş Savaşında Demiryolculuk, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1989.
Onur, Ahmet. Türk Demiryolları Tarihi (1860 - 1953), Kara Kuvvetleri Kumandanlığı Yayınları, Ankara, 1953.
Özdemir, Mehmet. Mütareke ve Kurtuluş Savaşı Başlangıç Dönemlerinde Türk Demiryolları - Yapısal Ekonomik Sorunlar (1918 - 1920), Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2001.
^Güven, Sami. 1950'li Yıllarda Türk Ekonomisi Üzerine Amerikan Kalkınma Reçeteleri - Hilts Raporu, Thornburg Raporu, Barker Raporu, Ezgi Kitabevi Yayınları, Bursa, Eylül 1998 - ISBN 975-7763-59-4