Bu maddedeki bilgilerin doğrulanabilmesi için ek kaynaklar gerekli. (Aralık 2022) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Makale serilerinden |
Liberalizm |
---|
Türkiye'ye liberalizm Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimat döneminde gelmiştir.
30 Mayıs 1876'da V. Murad, amcası Abdülaziz görevden alındıktan sonra sultan oldu. Fransız kültüründen oldukça etkilenen ve liberal biriydi.[1][2][3] 31 Ağustos 1876'da zihinsel olarak hasta olduğu gerekçesiyle görevden alınana kadar 93 gün hüküm sürdü, ancak muhalifleri demokratik reformların uygulanmasını durdurmak için bu temelleri kullanmış olabilir. Sonuç olarak, destekçilerinin aradığı anayasayı yerine getiremedi.[4]
Meşrutiyet, Osmanlı İmparatorluğu'nda kalkınma, ilerleme ve liberal değerleri teşvik ederek toplumlarını modernleştirmeye çalışan liberal aydınlar tarafından tanıtıldı.[5]
Tam anlamıyla Osmanlı İmparatorluğu'nun yeniden örgütlenmesi anlamına gelen Tanzimât, 1839'da başlayan ve 1876'da Birinci Meşrutiyet ile sona eren bir reform dönemiydi.[6] Tanzimât'ın uygulanmasına yönelik sebepler bürokratik olmasına rağmen, Dimitrios Zambakos Paşa, Kabuli Mehmed Paşa, gizli topluluk Genç Osmanlılar[3][7] ve Osmanlı Parlamentosu'nun kurucularından biri olan Midhat Paşa gibi liberal bakan ve entelektüeller tarafından da etki edildi.[8][9][10][11] Sivil özgürlükleri iyileştirmek için birçok değişiklik yapıldı, ancak birçok Müslüman bu değişiklikleri İslam dünyası üzerinde yabancı etkisi olarak gördü. Bu algı, devletin reformist çabalarını karmaşıklaştırdı.[12] Osmanlıcılık adı verilen bir politika, "Müslüman ve gayrimüslim, Türk ve Yunan, Ermeni ve Yahudi, Kürt ve Arap" olmak üzere, Osmanlı topraklarında yaşayan tüm farklı insanları birleştirmekti. Politika resmen 1839 Gülhane Fermanı ile başladı ve hem Müslüman hem de gayrimüslim Osmanlılar için kanun önünde eşitlik ilan edildi.[13]
Tanzimât reformları Sultan II. Mahmud yönetiminde başladı. 3 Kasım 1839'da Sultan Abdülmecid, Gülhane veya Tanzimât Fermânı adlı bir hatt-ı şerif çıkardı. Bunu politikalarını yürürlüğe koyan birkaç tüzük izledi. Fermanda Sultan, "yeni kurumlar aracılığıyla Osmanlı İmparatorluğu'nun illerine iyi bir idarenin faydalarını getirmek" istediğini söyledi. Reformlar arasında kölelik ve köle ticaretinin kaldırılması; eşcinselliğin suç olmaktan çıkarılması; siviller için yüksek öğrenim kurumu olan Kamu Hizmeti Okulu'nun kurulması[14] Basın ve Gazetecilik Yönetmeliği; ve dini veya etnik bölünmelerden bağımsız olarak ortak bir Osmanlı vatandaşlığı yaratan 1869 Milliyet Kanunu gibi reformlar vardı. Ahmet Reşat Paşa gibi Batılı eğitimli iktisatçılar ekonomik liberalizmi savundular.[15]
Genç Osmanlılar, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Tanzimat reformlarından memnun olmayan ve imparatorluktaki otokrasiyi sona erdirmek isteyen bir grup Osmanlı Türk aydını tarafından 1865 yılında kurulan gizli bir toplumdu.[16][17] Genç Osmanlılar, imparatorluğu koruyarak ve Avrupa tipi anayasal hükûmeti kabul etme geleneği boyunca modernleşerek Osmanlı toplumunu dönüştürmeye çalıştılar.[18] İslam idealizmini modern liberalizm ve parlamenter demokrasiyle birleştirmeye çalıştılar. Onlar için Avrupa parlamenter liberalizmi İslam'ın ilkelerine uygun olarak takip edilecek bir rol modeliydi. Topluluğun oluşumunda etkili olan Namık Kemal, Üçüncü Fransız Cumhuriyeti'nin anayasasına hayran kaldı ve Genç Osmanlıların siyasi ideallerini "ulusun egemenliği, güçler ayrılığı, yetkililerin sorumluluğu, kişisel özgürlük, eşitlik, düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, mülkiyetten yararlanma, vatanın kutsallığı" olarak özetledi.[19][20][21] Genç Osmanlılar, imparatorluğun çöküşünün temel nedenlerinden birinin, devletin ve halkın Avrupa modernliğini taklit etmek için İslami prensiplerden vazgeçmesi olduğuna inandılar. Halk ve devlet için en iyisinin modernite ve İslam'ın uyumu olduğuna inandılar.[22] İmparatorluğun kurulduğu İslami temelleri korurken, bazı Avrupalı hükûmet modellerini uygulayarak imparatorluğu canlandırmaya çalıştılar.[23] Bu toplumun önde gelen üyeleri arasında İbrahim Şinasi, Namık Kemal, Ali Suavi, Ziya Paşa ve Agah Efendi gibi yazarlar ve yayıncılar vardı.
1876'da II. Abdülhamid'in 1876 Osmanlı Anayasasını gönülsüzce ilan etmesi sonrası Genç Osmanlılar ilk belirgin isteklerini elde ettiler. Kanun-i Esasi, Birinci Meşrutiyet dönemini başlattı. Abdülhamid'in 1878'de mutlak monarşiye dönüş lehine anayasayı ve parlamentoyu askıya alması sebebiyle bu dönem kısa ömürlü olmasına rağmen Genç Osmanlıların mirası ve etkisi imparatorluğun çöküşüne kadar devam etti.[24] Birkaç on yıl sonra, başka bir reform düşüncesine sahip Osmanlı grubu, yani Jön Türkler, Genç Osmanlıların çabalarını tekrarladılar ve 1908'de Jön Türk Devrimi'nin ve İkinci Meşrutiyet'in başlamasını sağladılar.